Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» İslami Dini ve Türk Tarihi »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Türk ve İslam Tarihi ve İz Bırakanlar ::.. => Konuyu başlatan: Fatih - Kasım 21, 2013, 12:17:14 ÖÖ

Başlık: Molla Kâbız Hâdisesi (3 Kasım 1527)
Gönderen: Fatih - Kasım 21, 2013, 12:17:14 ÖÖ
"Osmanlı'da düşünce hürriyeti var mıydı, varsa bunun sınırları nasıl belirlenmekteydi?" şeklindeki bir soruya verilebilecek en güzel cevap, Molla Kâbız hâdisesinde gizlidir. Yeni nesiller, bu konuyla alâkalı daha çok fetret devrinde yaşanmış Simavna Kadısı Şeyh Bedreddin hâdisesini bilirler. Osmanlı'nın şevket asrı olan 16. yüzyılda da buna benzer misâller bulmak mümkündür.

Hâdise şu şekilde cereyan etmiştir: Eğitimini İstanbul'daki medreselerde almış İran asıllı Kâbız isimli bir molla, Kur'ân ve hadîsleri tahrif ederek, insanların toplu olarak bulundukları yerlerde Hz. İsa'nın (aleyhisselâm) Hz. Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) daha büyük ve yüce bir Peygamber olduğunu, Hristiyanlığın da İslâmiyet'ten daha kıymetli ve muteber olduğuna dâir iddialarda bulunmuştur. Bu iddialar, o dönemde hayli taraftarı olan Hurufîlik düşüncesiyle de uyuşmaktadır. Durum ulema tarafından defalarca şikâyet konusu olmuşsa da, konuyla alâkalı bir delil olmadığından müdahale edilmemiştir. Bundan cesaret alan Kâbız propagandasını daha da artırmıştır. Mesele nazik bir hâl alıp karışıklık çıkma ihtimali belirince, durum Osmanlı'nın en yüksek siyasî ve hukukî karar organı Divan-ı Hümayun'a intikal etmiştir. Sadrazam Makbul İbrahim Paşa'nın başkanlığında toplanan Divanda Rumeli Kazaskeri Fenârîzade Muhyiddin Çelebi ile Anadolu Kazaskeri Kâdirî Çelebi Molla, Kâbız'ı sorgulamışlar; neticede fikren ilzam edememişlerdir. Toplantıyı devrin Padişahı Kanunî Sultan Süleyman da kafes arkasından takip etmiştir. Toplantı sonrasında İbrahim Paşa'yı huzura kabul eden padişah bir hayli üzgün ve kızgın bir şekilde: "Bir mülhid divanımıza gelüp Peygamberimiz iki cihan fahrine (sallallahü aleyhi ve sellem) tafdîl-i Hazret-i İsa eyleyüp müddeâsı isbatında ekavîl-i bâtıla tenzil eyleye, şüphesi zâil olmayup ve cevabı virilmeyüp niçün hakkından gelinmedi." diyerek sitem etmesi üzerine paşa; kazaskerlerin mesâil-i ilmiyeyi bilmediklerinden mel'unu (yani Kâbız'ı) ilzam edemediklerini ifade etmiştir. Bunun üzerine molla serbest bırakılmıştır.

Durumun nezaketi devam ettiğinden, padişahın talebiyle ertesi gün devrin ünlü âlimi ve Şeyhülislâmı Kemal Paşazade ve İstanbul Kadısı Sâdi Efendi de Divan toplantısına davet edilirler. Molladan iddialarını tekrar etmesi istenir ve sonuna kadar dinlenir. İbn-i Kemal sükûnetle mollanın bütün iddialarını çürütür, iddiasına delil olarak gösterdiği âyet ve hadîsleri yanlış yorumladığını ispat eder. Neticede; Molla Kâbız'ın başı önüne düşer ve söyleyecek söz bulamaz. Şeyhülislâm, mollanın bir zındık ve mülhid sayılacağına dâir fetva vermiştir. Bunun üzerine İstanbul Kadısı Sâdi Efendi şer'î usûl gereğince Kâbız'a tevbe ederek ehl-i sünnet itikadına dönmesini teklif ve ısrar etmiştir. Ancak Molla Kâbız bu teklifleri kabul etmediğinden ve durum Müslümanlar arasında büyük bir fitne çıkması potansiyeline sahip olduğundan, fetva gereği boynunun vurulmasına hükmedilir ve hüküm hemen infaz edilir. Şeyhülislâm daha sonra bu iddialarla ilgili üç risale yazarak bunları ilim âlemiyle paylaşmıştır.

Osmanlı'nın pâyitahtında, Müslümanların yaşadığı bir şehirde kendisi de Müslüman olan en azından mürtet olmadığı belli olan bir şahsın İslâmiyet ve Hz. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) hakkındaki bu derece iddialarda bulunabilmesi ve devrin idarecilerinin bu iddiaları fikir hürriyeti olarak kabul ederek uzun süre müdahale etmemeleri, ancak bir fitne çıkma ihtimali üzerine yargılamanın Divan'da olabildiğince âdil yapılması, günümüzde ibretle hatırlanmalı ve bundan dersler çıkarılmalıdır.
Başlık: Ynt: Molla Kâbız Hâdisesi (3 Kasım 1527)
Gönderen: вαşκαп - Ekim 15, 2017, 04:43:33 ÖS
Emeğine Yüreğine Sağlık
Başlık: Ynt: Molla Kâbız Hâdisesi (3 Kasım 1527)
Gönderen: Özgür Kız - Ekim 01, 2018, 10:41:49 ÖÖ
 eys