Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» Web Ailem Dostuk Sevgi Forumları »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Paylaşmak İstediklerim ::.. => Konuyu başlatan: Fatih - Kasım 24, 2013, 10:50:04 ÖS

Başlık: Öğrenen Olma Ayrıcalığı
Gönderen: Fatih - Kasım 24, 2013, 10:50:04 ÖS
Kişinin başkalarından temayüz ettiği şeyler hakkında kullanılır ayrıcalık tabiri. Farklı ayrıcalıklar farklı özellikler taşımanın bir gereği; kimi insanlar daha zeki, kimilerinin eli iş yapmaya yatkın, kimileri ise sosyal ilişkilerinde daha başarılı. Ne zeki olanın zeka ve akıl ayrıcalığı, ne elinden her türlü iş gelenin maharet ayrıcalığı ne de sosyal yönü kuvvetli olanın iletişim kurma ayrıcalığı tek başlarına yeter ayırcalık türleri değil. Oysa ki, insan türünü ilgilendirmesi yönüyle daha genel olan bir başka ayrıcalık çeşidi var: Öğrenme. Ne çeşit ayrıcalığa sahip olursa olsun her insanın ayrılmaz bir vasfı.. beşikten mezara kadar ömür biçilmiş kendisine. İnsanın içinde yatan paha biçilmez bir hazine. Hangi yaşta olursa olsun, ne türlü sahalara yatkın olursa olsun her kalıptaki insanın onsuz yapamayacağı bir gerçek, öğrenmek. Işığını görebilen gözler için her türlü temayüzü gölgede bırakacak bir aydınlığa; damak zevki olanlarca her türlü ayrıcalığın zevkini unutturacak bir tada sahip.

Dünyaya taallüm ile tekemmül etmek için gönderilmiş insanoğlunun başta gelen ortak mümeyyiz vasıflarından birisidir öğrenmek. Bu ortak vasfın merkez üssü akıl, insani gelişimin önemli bir noktasında bulunuyor. Elle tutulur, gözle görülür bir yapısı yok ama ele avuca gelmez gözalıcı ürünler ortaya koymada etkin bir rol oynayan bir araç. Böyle bir başarı için vazgeçilmez şart öğrenme alıcılarını hep açık tutmak. Oysa bireysel kabiliyet ve becerilerle yetinip onların nihai mükemmeliyeti haiz olduklarını zannetme daha büyük hedeflere ulaşmaya mani bir kuruntudan ibaret. Halbuki şartların bir gereği karşılaşılan her yeni olay insanoğlunun taallüm sürecinde hayati bir kareyi teşkil etmektedir. İçinde yaşadığı evren hakkında doğru değerlendirmeler yapma ise onun bu kareleri başarılı bir şekilde okumasına bağlı. Çözümlenen her yeni kare evren bulmacasında yeni bir noktanın aydınlaması anlamına geliyor. Hani bulmaca bağımlıları bismillah deyip başladıkları bir bulmacayı boş bir kare bırakmamacasına doldurmaya çalışırlar. Doldurulan her yeni kare çorap söküğü gibi çözülmenin bir adımını oluşturur. Her doldurulan kare, doldurulmayı bekleyen diğer karelerin çözümü için ipuçları verir. Başlangıçta çözümsüzlük için omuz omuza vermiş gibi duran bütün o kareler, yavaş yavaş bulmaca çözücüsüne teslim olmaya başlar. Sağdan sola, yukarıdan aşağıya doğru arka arkaya yağan ipuçları sayesinde adım adım bütüne, bütündeki sırra ulaşma mümkün hale gelir.

Sahip olunan özel vasıfların değeri onların dayanıklıklarıyla paralellik arzeder. Zenginlik, şöhret, halk nezdindeki itibar ulaşılması zor hususiyetler olarak düşünülse de taleb edilmeye değecek ayrıcalıklar olmaktan uzaktır. Küçük bir hata bu sahte evsafın elvada deyip insanı yüzüstü bırakmasında yeterli olur. Öyle ki, belli bir süre sağladığı imtiyazla gözboyasalar da keşke başlangıçlı hayıflanmalarla noktalanan bir ömre sahiptirler. Buna karşın öğrenme, ömrü insan ömrüne eş, içinde kendisini yaşatan insanın yüzünü hep ağartan bir ayrıcalık şeklidir. İnsanın hayati bir melekesi olan akıl ve ona bağlı varlığını sürdüren şuur, fonksiyonel oldukça öğrenme süreci de devam eder. Bazılarının akli dengesini kaybetmesi, bazılarının da ileri yaşlarda şuur kaybına uğraması neticesinde artık öğrenme vetiresi de sona ermiş olur. Potansiyel manada insanınkine denk bir ömre sahip öğrenme hususiyeti sayesinde insan, öncelikli olarak öğrenmesi gereken şeyleri bu ayrıcalığıyla gerçekleştirir. Hakikat arayışında nirengi üç sorunun cevabını önce bulup sonra da bu cevapların doğrultusunda yaşantısını nizama sokar. Nereden geldiği, nereye gittiği ve vazifesinin ne olduğu tarzındaki üç zor sualden oluşan sınavda başarı kaydetmek beşer hayatını anlamlı kılıyor. Akli dengenin kaybı veya ihtiyarlıktaki bunama neticesi öğrenme süreci biten bir insan için ise o zor sınav artık bitmiş oluyor.. bitmiş oluyor ama herkes için başarısızlıkla noktalanıyor anlamına tabiki gelmiyor. O güne kadar öğrenilenler hanesine önceliği olan şeyleri kaydeden insanlar talihli olanlar sınıfında yer alırken, gereksiz soru ve sorunlara muhatab olup cevap bulma arayışı içinde ömür tüketmiş olanlar ise talihsizler güruhuna katılmış olacaklardır.

“Allah’ım beni ömrüm boyunca hep öğrenen bir kişi olarak yaşat” dileğini seslendiren sahabi talebesi meşhur Katade b. Diame, insan türüne ait bu müşterek ayrıcalığın ışığına uyanan, eşsiz tadına varan bir talihli sima. Mensubu olduğu varlık aleminin çözümsüz kalan bir karesine razı olmayacak ölçüde güçlü öğrenme azmini böyle bir duayla ifade ederek talibi olduğu ayrıcalık türünü nazara veriyor. O ve onun gibilerin bu tercihlerinin arkasında pek çok ayrıcalıkların aksine öğrenmenin masum bir yapıya sahip olması yatar. Çükü sahip olunan ayrıcalıkların asli kıymetlerini ölçümde önemli bir mihenk taşı başkalarından farklı olduğu vehmini uyarıp uyarmamasıdır. Taallüm vasıtasıyla tekemmül gayesine doğru yol almada ise sözkonusu vehme maruz kalınmaz; gerçi sürekli bir öğrenme aktivitesinin insan içinde uyardığı bazı duygular, onu diğer insanların düşünce ve davranışlarını beğenmemeye itebilir. Fakat bunu, öğrenilen şeylerin asli kıymetlerine, başka bir ifadeyle ilmin izzetine vermek daha doğru olacaktır. Ayrıca herkesin düşünce ve çalışmalarını beğenip hayranlık duygusuna kapılmanın fikri açılım yaşamaya mani olduğuna hesaba katmak gerekir. Dolayısıyla ilmin izzetini izhar yollu, yine kuru hayranlık duygularının tesirinden kurtulup düşüncenin meşru ve selim çizgide özgürce ürün ortaya koyması maksadına bağlı kalarak taallümü önemli bir ayrıcalık olarak kabullenmenin bir zararı yoktur.

İçimizdeki çocuğun bizi hiç terkmetmemesi gibi derunumuzdaki öğrenci de ömür şeridimizin son karesine kadar bizi terketmeyecek. Onun vefayla hep içimizde yaşaması yeterli değil. Ütobik tekemmülü yakalama azmiyle varlık bulmacasında devamlı yeni kareler doldurarak bütündeki sırrın kapısını -en azından- aralaması gerekiyor. Aksi halde akıl ve şuur sahibi olma ayrıcalığından beklenen gaye gerçekleşmeyecektir.
Başlık: Ynt: Öğrenen Olma Ayrıcalığı
Gönderen: Kuskün Çiçek - Şubat 24, 2017, 06:40:20 ÖS
 eys bravoo bravoo