Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» İslami Dini ve Türk Tarihi »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Türk ve İslam Tarihi ve İz Bırakanlar ::.. => Konuyu başlatan: Fatih - Kasım 29, 2013, 05:17:31 ÖS

Başlık: Pîrî Reis ve 500. Yılında Dünya Haritası
Gönderen: Fatih - Kasım 29, 2013, 05:17:31 ÖS
(http://www.sizinti.com.tr/img/spotimg/419/5883.jpg)

Türk haritacılığının kurucusu Pîrî Reis, Kara­man'dan Gelibolu'ya göç etmiş bir Türk ailesine mensuptur. Bu sebeple künyesi, Ahmed İbnü'l-Hac Muhammedi Karamani-i Larendevî olarak tarihe geçmiştir. Asıl adı Ahmed Muhiddin Pîrî'dir. Babası Karamanlı (Larende) Hacı Mehmed'dir. Pîrî Reis, Sultan 2. Bayezid döneminin ünlü denizcilerinden Kemal Reis'in yeğenidir. Doğum yeri, o yıllarda Türk denizciliğinin önemli merkezlerinden biri olan Gelibolu idi.1 Şeyhülislâm İbn-i Kemal, Gelibolu'dan söz ederken şu ifadeleri kullanır: "Gelibolu'da doğan çocuklar timsah gibi su içinde büyürler. Beşikleri ecel tekneleridir. Sabah ve akşam gemilerin sesleriyle uyurlar."2 Çocukluk ve gençlik yılları hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığımız Pîrî Reis denizciliğe amcası Kemal Reis'in gemisinde "Sefer Kâtibi" olarak başlamıştır. Bu suretle çocukluğunda medresede aldığı bilgileri tatbik etme ve limanda inşa edilen gemileri, Gelibolu'ya girip-çıkan denizcileri yakinen görme imkânına kavuşmuştur.3

O dönemde özellikle Ege (Adalar) Denizi ve Akde­niz'de korsanlık faaliyetlerine katılmıştır. Osmanlı Devleti'nde korsanlık bir tür "deniz akıncılığı"dır. Nasıl ki karalarda büyük fetihlerden önce keşif harekâtına katılanlara akıncılar denilirse, aynı şekilde denizlerde de Osmanlı donanmasının yapacağı fethin bir tür öncü harekâtını yapanlara "korsanlar" denilmektedir. Pîrî Reis, Kitab-ı Bahriye'sinde denizlerde devlet kontrolü dışında hareket ederek vurgun yapanlardan "harami, haydut veya yolkesen" şeklinde bahseder.4 Ege ve Akdeniz'in batısında yıllarca dolaşmış, birçok savaşa katılmış, bilhassa 2. Bayezid zamanında Venediklilerle yapılan İnebahtı ve Modon seferlerine iştirak etmiştir. 1492 yılında İspanya Kralı Ferdinand, Engizisyon mahkemesinin kararını uygulamaya koyarak Yahudilere karşı büyük bir kıyım başlatınca Osmanlı Devleti, Kemal Reis'i Osmanlı sancağı altında İspanya'ya göndermiştir. Bu sefere katılan Pîrî Reis, amcası ile birlikte zulme uğrayan Yahudi ve Arapları o dönem için bir sahil-i selâmet olan Kuzey Afrika ve Anadolu topraklarına taşımıştır.

Pîrî Reis, Venedik üzerine sefer hazırlığına girişen 2. Bayezid'in Akdeniz'de korsanlık yapan denizcileri Osmanlı donanmasına katılmaya çağırması üzerine, 1494'te amcası ile birlikte padişahın huzuruna çıkarak Osmanlı Devleti donanmasında görev almak istediğini belirtmiş ve kendisine "gemi komutanlığı" görevi verilmiştir. 1495–1510 yılları arasında Akdeniz'de birçok deniz seferinde görev almış ve bu seyirler esnasında gördüğü yerleri ve yaşadığı hâdiseleri "Kitab-ı Bahriye" adlı dünya denizciliğinin ilk kılavuz kitabı olan eserinde toplamıştır.5

Pîrî Reis'in en büyük acısı, 1511'de amcası Kemal Reis'in boğulmak suretiyle ölmesidir. Memlûk sultanının istediği gemi malzemeleri, Alâiye civarında gemilere nakledilmek üzere hazırlanırken, Rodos şövalyelerine ait donanmanın baskınına uğramış ve bütün malzemeler Rodos şövalyelerince alıp götürülmüştü. Osmanlı padişahını ziyadesiyle kızdıran bu hâdisenin intikâmının alınması için Kemal Reis vazifelendirilmişti. Fakat yolda çok şiddetli bir fırtınaya tutulan Kemal Reis'in gemisi parçalanarak batmış ve kendisi de kurtarılamayarak boğulmuştur.6

Gelibolu'da uzlet yılları ve 1513 dünya haritası
Pîrî Reis, amcasının ölümü neticesi bir müddet denizlerden çekilerek Gelibolu'ya gelmiştir. Burada kaldığı yıllarda (1513) dünya haritası hazırlar. Ceylan derisi üzerine renkli olarak çizdiği haritadan bugüne tek parça kalmıştır. Bu harita Pîrî Reis'in derin bilgisi kadar sezgisinin de yansımalarıyla doludur. Güneybatı Avrupa, Kuzeybatı Afrika, Güneydoğu Amerika kıyılarını gösteren bu harita, üzerindeki nottan öğrenildiğine göre, 1517'de Mısır'da Yavuz Sultan Selim'e sunulmuş olan büyük çaplı dünya haritasının bir parçasıdır. 16. asırda çizilen bu haritanın doğruluğu bilim adamlarını şaşırtmakta; bu haritanın ancak uruc (göğe yükselme) ile çizilebileceği vurgulanmaktadır. Haritanın, Atlas Okyanusu üzerinde uçak ile yükselerek bakıldığında, tabiat yapısına aynen uygun olduğu görülmektedir. Haritanın sol kolonunda; "Hacı Mehmed'in oğlu ve Kemal Reis'in yeğeni Pîrî Reis bu haritayı Muharrem ayında 919 yılında (Mart/Nisan 1513) yaptı." ibaresi bulunmaktadır. Haritacının imzası, haritalardaki mekân ve zamanla kurulan şahsî bir bağlantıdır. Pîrî Reis de 1513 yılına ait haritasındaki yeni dünyanın üzerine kendini böyle tanıtan bir imza atmıştır.7 Bu arada diğer çalışması Kitab-ı Bahriye'yi oluşturacak notları da derlemeye başlamıştır.8

1513 yılına ait dünya haritasını çizdikten sonra yeniden denizlere açılmıştır. 1516–1517 yıllarında birçok geminin emrine verildiği Mısır Seferi'ne katılmış ve dört yıl önce bitirdiği dünya haritasını Yavuz Sultan Selim'e sunmuştur. Pîrî Reis, Kitab-ı Bahriye'de haritanın Yavuz Sultan Selim tarafından itibar gördüğünü ifade etse de, üçte ikilik kısmının kaybolmuş olması ve eldeki kısmının da 1929'a kadar Topkapı Sarayı'nın tozlu raflarında kalması bunu şüpheli kılmaktır. Sultan Selim'in haritanın doğru kısmıyla ilgilendiği ve bu yüzden de bu kısmı koparttığına dâir rivayetler de vardır.9

Cumhuriyet'in ilânından hemen sonra, Topkapı Sarayı'nın müze olarak düzenlenmesi esnasında 9 Ekim 1929 günü bir müze uzmanı, yüzyıllardır el sürülmeyen belgeler arasında ceylan derisi üzerine çizilmiş, kenarları çürümüş iki harita bulmuştur. Haritalar müze müdürü Halil İldem Bey'e getirilmiştir. Yapılan incelemelerden sonra haritanın 1513 yılında Pîrî Reis tarafından çizildiği anlaşılmıştır. Bu büyük bulgu, bir süre sonra Türk Tarih Kurumu tarafından Türkçe ve yabancı dillere çevrilerek yayımlanmış ve büyük bir yankı uyandırmıştır.10 Bu haritanın çiziminin 500. sene-yi devriyesi sebebiyle 2013 bütün dünyada UNESCO tarafından Pîrî Reis Yılı ilân edilmiştir.

Asrını aşan eser: Kitab-ı Bahriye
En önemli coğrafya eserlerinden kabul edilen Kitab-ı Bahriye, Pîrî Reis tarafından 1521'de hazırlanmıştır. 19. asra kadar Batı ülkelerinde Akdeniz'i bu denli ayrıntılı olarak anlatan bir kılavuz kitaba rastlanmamaktadır. Kitab-ı Bahriye; Ege ve Akdeniz'de sefer yapan kaptanlar için yüzyıllarca eşsiz bir yol gösterici olmuştur. 1480'lerde amcası Kemal Reis'in yanında bütün Akdeniz'i kıyı bucak dolaşan Pîrî Reis bu eserini Gelibolu'da tersane kethüdalığı yaptığı sırada, 25 yıllık sefer tecrübesi ve denizcilik bilgisiyle hazırlamıştır.

Pîrî Reis, Mısır Seferi'nin dönüşünde Kitab-ı Bahriye'yi gözden geçirip, daha çok dünya coğrafyası ve coğrafî terimlerin açıklandığı manzum giriş bölümünü eklemiş ve haritaları çoğaltmıştır. Kitabın Giriş bölümünde yazılış gâyesi, deniz bilimlerinin gemicilere gerekliliği, fırtına, rüzgâr isimleri, pusulanın tarifi, haritanın tanıtımı ve üzerindeki işaretlerin mânâsı, denizlerin adları ve özellikleri, Portekizlilerin Hint Denizi'ne yerleşmeleri, Afrika kıyıları, Çin ve Hint Denizleri, Atlantik ve Amerika kıtasının keşfi gibi konular yer almaktadır.

Kitabın ikinci bölümünde Çanakkale Boğazı ile Sultaniye ve Kilidbahir kaleleri, Ege Denizi adaları ve kıyıları, Avrupa kıyıları ve adaları, bu ada ve kıyıların su derinlikleri, gemilerin demirleyebilecekleri yerler, kıyı bitki örtüsü, içme suyu, gemi inşaat imkânları yanında, insanlar, dinler, siyasî ve ticarî durum hakkında bilgiler verilmiştir. Pîrî Reis anlatımının yanı sıra, verdiği bilgileri her liman ve kıyının büyük ölçekli haritaları ile pekiştirmiştir.

Kitab-ı Bahriye'nin ilk versiyonunu 1521'de tamamlamıştır. 1524'de Mısır Beylerbeyi Ahmet Paşa'nın isyanını bastırmak için çıkılan seferde Pîrî Reis'in Kitab-ı Bahriye'sinden faydalanıldığını gören Sadrazam Pargalı İbrahim Paşa, ondan eserini temize çekerek Kanunî Sultan Süleyman'a sunmasını istemiştir. Pîrî Reis eserinin temize çekilmiş hâlini 1526'da padişaha takdim etmiştir. 1521 ve 1525 yıllarına ait kitabın orijinallerinden kopya edilen bazı yazmalar, dünyanın önemli kütüphanelerinde ve İstanbul'daki müze ve devlet kütüphanelerinde yer almaktadır.11

İkinci dünya haritasının hazırlanışı (1528)
Pîrî Reis, 1528'de, yani birinci haritasının yapımından 15 yıl sonra, yine Gelibolu'da ikinci dünya haritasını çizmiştir. Haritanın bugün, onun imzasını taşıyan 68x69 cm'lik bir parçası bulunmaktadır. Bu parçada Atlas Okyanusu'nun kuzeyi, Kuzey ve Orta Amerika'nın o sıralarda keşfedilmiş kıyıları yer almaktadır. Bu haritada kıyılar birinciye göre çok daha başarılı olarak çizilmiş, boş bırakılan yerler doldurulmuş, yine de bilinmeyen yerler boş bırakılmıştır. Bu bize Pîrî Reis'in açık zihin yapısını göstermektedir. Bu harita sekiz renkle çizilmiş ve önceki haritada yer alan küçük hatalar tamamen giderilmiştir. Pîrî Reis'in dünya haritası, bilim tarihi açısından çok önemlidir. Çünkü küresel biçimde yapılmıştır. Reis, sanki bugün okullarda kullandığımız bir yeryüzü küresini görmüş de düz bir alana yaymış gibi çizmiştir.12

Harita, Grönland sahillerinden başlayıp Asor Takımadalarını ve Bakala diye adlandırılmış Labrador sahillerini içine aldıktan sonra yeni keşfedilmiş kara parçalarını Honduras ve Yokota- Haiti ve Küba Adalarını ve nihayet Florida sahillerini ihtiva etmektedir. Bu haritada da diğerinde olduğu gibi dört rüzgârgülü gözükmektedir.13

Pîrî Reis, dünya haritalarını nasıl çizmiştir?
Peki, Reis hiç görmediği sanılan Yeni Dünya'yı nasıl oldu da haritasına nakşetti? Haritanın kendisinde bu sorunun cevabı bulunmaktadır. Antil kıyılarını anlatan notta bu kıyılar ve adalar için Kolomb'un haritasından faydalandığı yazılıdır. Bu haritayı amcası Kemal Reis'in yanında esir bulunan ve Kolomb ile üç defa Amerika'ya gittiğini söyleyen bir İspanyol'dan aldığı düşünülüyor. Pîrî Reis haritasının bütün kaynaklarını şu şekilde belirtir: "Bu harita benzeri bir harita bu dönemde kimsede yoktur. Benim tarafımdan yapılmış olup şimdi temel kaynak oldu. Dünyanın yerleşim bölgelerini gösterir. Özellikle yirmi kadar harita ile Arapların Caferiye dedikleri ve kara parçalarını da içine alan İskender-i Zülkarneyn zamanında yapılmış olan sekiz dünya haritasından, bir Arabî Hind haritasından, yeni yapılan ve Sind, Hind ve Çin ülkelerini de geometri yöntemiyle gösteren dört Portekiz haritası ile Kolomb'un batı tarafında yaptığı haritadan karşılaştırma yoluyla çıkarılıp bu şekil ortaya kondu."14

Haritalarda İslâm medeniyetinin tesirleri
Bilim tarihi konusunda dünyanın sayılı isimlerinden Goethe Üniversitesi Arap-İslâm Bilimleri Enstitüsü Direktörü Prof. Fuat Sezgin, Batı haritacılığı hakkında farklı bir görüş ortaya koymaktadır. Sezgin Hoca, Portekizlilere mal edilen modern denizcilik biliminin aslen 9. ve 16. asırlar arasında yaşamış İslâm bilginlerine ait olduğunu söylüyor. Ona göre denizcilik biliminin iki büyük prensibi bulunmaktadır. Birincisi, engin denizlerde büyük mesafeleri ölçebilmek, ikincisi, denizde bulunulan noktayı tespit etmek. Bu ikisi Avrupa'da aslen 20. asrın ilk yarısında geliştirilirken, Müslümanlar bu prensipleri 15. asırda uygulayabiliyorlardı. Müslüman ilim adamları enlem ve boylam derecelerini esas alan ilk dünya haritasını çizdiler. Portekizliler denizcilik ilmini 15. asırda kendilerine ulaşan İslâm haritalarından öğrendiler. Bu bilgiler, Pîrî Reis'in Batı kaynaklarından ziyade Arap-İslâm geleneğinden etkilenmiş olduğu görüşünü kuvvetlendirmektedir. Giancarlo Casenle (doktorası Osmanlıların Hint Okyanusu'ndaki faaliyetleri üzerinedir) ise, İslâm coğrafya eserlerinin Osmanlılarca bilindiğini ancak 16. asırdan önce Arapça eserlerden yeterince faydalanılmadığını söylemektedir.15

Pîrî Reis neden idam edildi?
Pîrî Reis, 1547'de Mısır Kaptanlığı görevine getirilmiştir. Bu görevdeyken, 31 parça gemisiyle Aden'i Portekizlilerden geri almış ve Maskat'ı zaptetmişti. Basra Körfezi'nde bulunduğu sırada kuvvetli bir Portekiz donanmasının geldiğini haber almış ve körfezde sıkışmamak için 3 gemi ile oradan uzaklaşmıştı. Dönüşte gemilerden biri battı; ancak ikisi dönebildi. Geride 29 gemi bırakmış olduğu için hakkında idama karar verildi. Mısır'da boynu vurularak idam edildi. Mezarı Kahire'de bulunmaktadır. Tarihçiler arasında Pîrî Reis'in idam sebebi hakkında görüş birliği yoktur.

Kaynaklarımızda Pîrî Reis'in idam sebebi hakkında bir görüş birliği olmamasına mukabil, Portekizli yazar Couto'nun ve onun eserine dayanan diğer Portekizli tarihçilerin düşüncesine göre Pîrî Reis'in idam edilmesinin esas sebebi, padişahın emrine itaatsizliktir. Padişahtan aldığı talimata göre Pîrî Reis'in önce Basra'ya gitmesi, orada hazır bulunan 15.000 askeri ve diğer gemileri donanmasına dâhil ettikten sonra âni bir saldırıyla Hürmüz Adası'nı ele geçirmesi gerekiyordu. Dolayısıyla Basra'ya varana kadar başka bir işle uğraşmamalı, yani Portekizlilerin dikkatini çekmemeliydi. Bu itaatsizlik, Osmanlılar açısından iki vahim netice doğurmuştur. Birincisi, Hürmüz Adası'nın âni bir saldırıyla fethedilmesi imkânının, Portekizlilerin o sulara kuvvetli bir donanma göndererek tedbir almalarıyla tamamen ortadan kalkmış olmasıdır. Gerçekten de Hürmüz fethedilmediği sürece Türklerin ne Basra Körfezi yoluyla Hint Okyanusu'na rahat bir şekilde ulaşmaları, ne de Acemlere karşı yaptıkları savaşlarda Kızıldeniz yoluyla Basra'ya ikmal yapmaları mümkündü. İkinci, belki de daha önemli netice ise, Basra'ya gönderilen donanmanın büyük bir kısmının orada atıl vaziyette yatması sebebiyle Portekizlilerin gerek Basra Körfezi'nde, gerekse Aden sularında ve hattâ Kızıldeniz'de Osmanlılara karşı deniz üstünlüğünü elde etmeleriydi. Bu durumda Haremeyn, yani İslâm'ın mukaddes şehirleri Mekke ve Medine, Portekiz tehdidine her zamankinden daha fazla maruz kalmış oluyordu.16

Tarihi ve bilhassa sebeplerini tahminde zorlandığımız karmaşık hâdiseleri anlamak ve yorumlamak, hattâ ibret almak kolay olmasa gerek. Fakat hüküm vermek ve bilhassa geçmişlerimiz hakkında, şahıslarını, hatıralarını incitmeden konuşmak daha da zor. Ecdadımızın dünya barışı için tamamen iyi niyetli gayretler gösterdiği, ter ve kan döktüğü dönemlerde emeği geçmiş, kendisine dünya çapında bir saygınlık nasip olmuş Pirî Reis için de; "Allah sâ'yını meşkur ve makbul, kendisine de rahmet ve mağfiret etsin." diyoruz.



Dipnotlar

1. Muzaffer Esendil, "Çok Yönlü Türk Denizcisi: Pîrî Reis", Askeri Tarih Bülteni, S. 28, 1990, s. 13.

2. Buğra Tokatlı, "Pîrî Reis Kolomb'un Tayfasıyla Neler Konuştu?", Popüler Tarih, Ocak 2002, s.22.

3. Muzaffer Esendil, agm, s.14.

4. Orhan Koloğlu, "Pîrî Reis ve Kâtip Çelebi Anlatıyor: Deniz Yüzünün Leventleri", Popüler Tarih, Haziran 2004, s. 22.

5. Elçin İçten, "Büyük Denizci Pîrî Reis ve Haritaları", Derin Tarih, S.13, 2011, s. 50.

6. Ercüment Mergen, "Âlim Amirallerimizden Piri Reis ve Eserleri", Donanma Dergisi, S.403, 1953, s.4.

7. Feray Çoşkun , "Korsan, Kaptan, Haritacı Piri Reis", Atlas Dergisi, S.146, 2005, s.102-122.

8. Musa Tektaş, "Dünyaların Pîrî Haritacıların Reisi Pîrî Reis", Diyanet Yay., S.255, 2009, s. 102-122.

9. Feray Çoşkun ,agm, 102

10. İçten, agm, s.51.

11. Tektaş, agm, s. 63.

12. Tektaş, agm, s.63.

13. Mergen, agm, s.5.

14. Çoşkun ,agm, s.107

15. Çoşkun , agm, s117.

16. Çoşkun , agm, s.121.
Başlık: Ynt: Pîrî Reis ve 500. Yılında Dünya Haritası
Gönderen: вαşκαп - Ekim 15, 2017, 04:45:09 ÖS
Emeğine Yüreğine Sağlık
Başlık: Ynt: Pîrî Reis ve 500. Yılında Dünya Haritası
Gönderen: Özgür Kız - Eylül 30, 2018, 11:01:34 ÖÖ
 eys