Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» Web Ailem Dostuk Sevgi Forumları »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Paylaşmak İstediklerim ::.. => Konuyu başlatan: Fatih - Aralık 12, 2013, 11:20:16 ÖS

Başlık: Sevgili!.. Ey Sevgili!..
Gönderen: Fatih - Aralık 12, 2013, 11:20:16 ÖS
Senin kapında nice aşıklar sevda nağmeleri söyledi. Ay yüzüne vurgun binlerce mecnun özü hasret, ruhu hicran feryatlarla inledi. İnsanlık tarihinde Senin kadar sevilen ve Senin kadar herkese yeten olmadı. Senin aşıkların birbirlerinde Sana karşı alaka görünce memnun oldu. Zira Sen güneştin. Sıcaklık ve ışığından kimseyi mahrum bırakmıyor, herkesin başını okşuyor ve herkese kâfî geliyordun. Maşuk Sen olunca bir aşığının sevgisi diğerini kıskançlığa salmıyor; bilakis birinin içli feryadı diğerlerindeki aşk ateşini de kızıştırıyordu. Sevdalıların, kıskançlık, ebedi firkat ve mukabele görmeme gibi elemlerden emin aşk mektupları yazıyor, o namelerle Senin başkaları tarafından da tanınıp sevilmene gayret ediyorlardı.
Son günlerde bir kere daha, Sana sırılsıklam aşık o kutlulardan birinin na’ttan, sevgili kapısında mırıldanan serenattan daha içli feryadı var dudaklarımda. Sevgiyi ve aşkı çocukların evcilik oyunu misali anladığım yaşlara ait duygular bir kere daha sardı benliğimi o sımsıcak ifadelerle. Bir kere daha Sana söyleyecek birşeylerim olduğunu hatırladım. Diyemediğim birşeyler.. ifadesinden aciz kaldığım.. İlk defa bir şair olamadığıma yandım en tatlı kelimeleri en şirin cümlelerle sevgiliye ithaf eden.. ilk defa böylesine bir aşık olmak istedim sazının tellerine “Sen” dedirten.. bir neyzen olmayı diledim neyini “Sen, Sen” diye inleten.. bir ustayı hayal ettim kutlu köyünden kalbime uzanan yolda yıldızları kaldırım taşı olarak ayaklarının altına dizen..

Seni gönülden sevenleri tanıdım. Onların parmağındaki balı emdim. Özendim onlara.. Susadım bakışlarına.. açım sevdana.. Hatırlar mısın o günlerde de diyemezdim içimdekileri.. dile getiremezdim. Nurlu bir haneyi paylaştığım yedi genç ne kadar da tutkundu Sana. Uykularında dahi Senden ayrı kalmamak için bir aşığının mukaddes sancı yüklü sözlerini kasetten dinleyerek yatağa gider, başka hayalin gözlerinin içine girmesine mani oldukları gibi rüyalarına da Senden başkasının misafir olmasına izin vermezlerdi. Sana aşkın oyununu oynayansa mutfağın yolunu tutar, kardeşlerinin bulaşıklarını yıkardı. O ev Senin evindi. Orada Senin hatıraların vardı. Misafirler Senin için gelir, herkes orada Seni konuşurdu. Mutfak yoğun bir günün akabinde Senin misafirlerine yapılan ikramın bulaşığıyla dolar ve gönül tahtına kadem basacağın hayaliyle temizlenmeyi beklerdi. Hatırlar mısın hani, en tesirli detarjan o günlerde keşfedilmişti. Abdulbasıt ya da Mustafa İsmail Kur’an okurdu. Onun sesi suyun sesine karışır ve bir koro teşkil ederdi. Sanki kaplar değil de bir kalb yıkanır gibiydi. En derin mülahazalar.. En içli çağrılar.. “Dün yandaki eve gelmişsin. Sana hasret bir kardeşinin zülüflerini taramışsın. Sıra bizde değil mi?.” Ağlamaya ve hıçkırığa dururdu bulaşıkçı.. gözü kah balkonun kah mutfağın kapısında; “Nereden geleceksin ey Sevgili, en Sevgili? der, gözyaşı dökerdi. Kirli kaplar maddi deterjanla değil, yanaktan domur domur dökülen yaşlarla daha güzel temizlenir ve durulanırdı. Eğer Sen kapılardan birini açmaz ya da bir tabağın derinliğinde yüzündeki nikabı kaldırmazsan odadaki Mescid-i Nebevi’nin resmi nöbeti devralır, saatlerce süren ıslak bakışlara hedef olurdu. Ardına düşülen, beklenen, istenen, bir resmin silüetinde arana Sen’din Ey Sevgili.

Senin her doğum günün binlerce ölü ve pörsük kalbin yeniden dirilmesine dâyelik etti. Bir kutlu doğum münasebetiyle yine ifadeden aciz olduğum, boğazıma düğümlenen his ve duyguları hakiki bir aşığının sözlerine yükleyecek, her tarafımdan dökülen eksik ve kusurlarıma rağmen, Sen’den başkasını sevgili bilmeme gibi küçücük bir sermayeye karşılık ardından yürüyebilmem için kanadından bir tüy de bana bağışlamanı bekleyeceğim.

“Ey güzeller güzeli Sevgili gel, bir kere daha yeniden misafirimiz ol.. tahtını sinelerimize kur ve bize buyurabildiğin her şeyi buyur. Gel, gönüllerimizdeki karanlıkları kov, bütün benliğimize ruhunun ilhamlarını duyur ve bize yeniden diriliş yollarını göster. Gel, her gün biraz daha azgınlaşan şu zulmetleri ışığınla dağıt ve herkesi inleten zulüm ve adaletsizlik ateşini söndürüver. Gel, her şekliyle kine, nefrete düşmanlığa kilitlenmiş şu zavallı ruhların boyunlarındaki zincirleri çöz; sevgiye, merhamete, şefkate hasret giden sinelerimizi muhabbetle, hoşgörüyle coştur; gel, ruhlarımızı aklın aydınlığı, gönüllerimizi de mantık ve muhakeme enginliğiyle buluştur ve bizi kendi içimizdeki kopukluklardan kurtar.

Ey karanlık gecelerimizin ayı-güneşi, ey yolda kalmışların biricik rehberi, sen bizler gibi sadece bir kere doğmadın/doğmazsın; zamanın her parçası senin için bir tulû vakti, gönüllerimiz de mütevazi matlaın.. perişaniyetimiz sana bir çağrı, sinelerimiz Seniye-i Vedâ.. ne olur artık ağlayan gönüllerimize acı da gel; doğ canlarımıza Yaratan aşkına, bizi yalnız bırakma; yalnız bırakıp ruhlarımızı sensizlik ateşine yakma..

Ey dost, kaç bahar gelip geçti biz hep hazandayız ama, düşe-kalka olsa da hep izindeyiz. Gel bizi bir kere daha sevindir. Sevindir ki; bağının taptaze fidanlarıyla nâmını âleme tam duyuracak demdeyiz. Dünya senin dünyan –müsaade buyurursanız dünyamız da diyeceğim- bu dünya ışığa hasret gidiyor. Bizler o kırık azimlerimiz ve o çatlamış ümitlerimizle, yolların hakkını veremesek de hep yollardayız. Sadece hislerimizle de olsa, aradığımız sevgili Sensin; gel son kez içimize doğ ki gönüllerimiz ışıkla dolsun ve ufuklarımızı saran şu upuzun geceler savulup gitsin ve bu şeb-i yeldânın yerini apak gündüzler alsın.”***

***Birkaç paragrafını iktibasta bulunduğum “Viladetin Çağrıştırdıkları” başlıklı yazının Yağmur dergisinin 11. sayısının başyazısı olduğunu ve oradan tamamını –Sevgiliye hitap adabını görmenizin hasıl edeceği gözyaşlarıyla- okuyabileceğinizi belirtmek isterim.
Başlık: Ynt: Sevgili!.. Ey Sevgili!..
Gönderen: Kuskün Çiçek - Şubat 24, 2017, 07:07:50 ÖS
 eys bravoo bravoo
Başlık: Ynt: Sevgili!.. Ey Sevgili!..
Gönderen: Özgür Kız - Eylül 21, 2018, 02:10:51 ÖS
 eys