Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» Web Ailem Dostuk Sevgi Forumları »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Paylaşmak İstediklerim ::.. => Konuyu başlatan: SeuĿ. - Aralık 21, 2013, 09:18:47 ÖÖ

Başlık: Vuslatı Senin Gözlerinde Yaşamak İçin...
Gönderen: SeuĿ. - Aralık 21, 2013, 09:18:47 ÖÖ
“İmkansızlığı yokluğun zindanda asıp
Vuslatı senin yüreğinde yaşamaya geliyorum.. "



Sana   geliyorum umut tarlalarına " sevdamızın " güneşini ekerek. Vuslat   kelimelerini tozlu raflardan indirip sana geliyorum. Biliyorum, avuçlarında hasretin alazları yanıyor... Külleniyor vuslatın kelimeleri   yüreğinde… Bekle beni, avuç içlerindeki kör olası yangınları ıslak   kirpiklerimle söndürmeye geliyorum. Yürüyorum zifiri uçurumları aşarak.   Gözlerin " gelecek diye " perdelerin arasında gözyaşıyla ıslanmasın.  Ben  karanfillerin gülümsediği kuşluk vaktinde saçlarına süzüleceğim.  Haydi,  saat çoktan gece yarısını geçmiş olmalı oralarda… Uyutamasan da   hasreti, ne olur gözlerini kapa yıldızlara... Ben gelirken, yüzündeki   hüzün bulutlarını topla göğünden ve uykuya dalmış " vuslat " türkülerini   kaldır kirpiklerinden…


Umut  fakiri sevdamla kana kana  gülüşlerini avuçlarından içmeye geliyorum.  Uykular haram sana kavuşana  kadar. Geldiğimde bir tutsam ellerini, bir  öpsem yüreğini goncalar  tebessüm edecek toprağın altından… Güller  dökülecek yıldızların  avuçlarından… Ah bir sarılsam sana… Rüzgâr bile  kıskanırdı  kavuşmamızı... Sana geliyorum. Leyla sına ağlamaklı Mecnun  yoldaşım,  Aslı sına kavuşması prangalı Ferhat ise arkadaşım oldu bu  yolculukta.  Biliyorum zaman akmıyor takvimlerin belinden… Saatler gece  yarısını  çoktan geçse de uzanamıyorsun yatağına… Hissediyorum bana  kavuşmadan  yatağına sanki çiviler serpiştirilmiş… Haydi, kapat  perdelerini…  Süzülmesin gözlerinden yanağına doğru ıslak nehirlerin…  Mahpusa düşmesin  sevda kokan kelimelerin… Bekle beni, geldiğimde  cebinde biriktirdiğin  gözyaşlarını yüreğimde kurutacağım. Doya doya  sarılıp gözlerinde  baharları soluyacağım.


Sana  geliyorum yetim çocukların  düşlerini sırtıma yüklenerek. Aşındırıyorum  vuslat kaldırımlarını…  Karanlığı eze eze sana koşuyorum. Aldırma  ellerimin titremesine. Kolay  mı gözlerindeki solduğum " hayali "  Cenneti nefesinde hissetmek? Kolay  mı ellerine sürülmüş bahar kokusunu  doyasıya içime çekmek? Kolay değil  elbet… Kelimeler anlatamıyor içimde  büyüyen heyecanı… Of dizlerim  titriyor yine… Ter basıyor alnımı… Yıllar  haince güneşini vursalar da,  gülen yüzünü soldursa da acılar ne olur  ağlama ne olur… Sabır elbisesini  giyin üzerine… Umutlarını kanatlandır  karanlık gökyüzüne… Ben senin  için yollardayım… Azığım gülüşü, katığım  acıların olmuşken biraz daha  dayan gül yüreklim... Geldiğimde " vuslat "  ateşiyle küllendireceğim  arsız sancılarını… Ben sökeceğim takvimlerde  asılı kalmış gözyaşlarını…  Ne olur taş kundaklarda uyut hasretini… Ne  olur silme ıslak  kirpiklerini… Ben o ıslak yüreğini " sıcak  umutlarımla" sileceğim…


Yürüyorum   karlı dağları birer birer aşarak. Yorulsam bir an, buğulu bakışlarında  "  sağır akşamları " senin yanında karşılamanın huzuruyla dinleniyorum…  Of  serçe edalı bulutların koynunda yürür gibi sana koşuyorum. Bazen  yolunu  kaybetmiş yağmur yüklü bulutlar " vuslatın " kentini soruyor  bana…  Bende peşimden gelmelerini söylüyorum… Göğünü yitirmiş kuşları  peşime  takıp hep birlikte sana geliyoruz…


Sana  geliyorken yokluğunu  küllendirdim aldığım her nefeste… Hayalimde  gözlerini kaç kez öptüm… Kaç  kez gül bahçelerinden çiçekleri çaldım...  Sana geliyorum utangaç ve  mahcup bir çocuğun düşlerini yüreğine sermek  için. Gelirken, kaç kez  pusulara düştüm. Hor görüldüm karanlıklarda...  Öyle zifiri idi öyle  katransıydı ki geceler, bastığım her adımda Yusuf  un kör kuyuları  sandım. Lokma lokma acılarını sundular boğazıma… Ne  olur üzülme sen…  Gecelerde yakılsa da bedenim ne olur ağlama sen…  Küllerimden saçlarına  gülleri motifleyeceğim. Denizlerin dibindeki  incileri yüreğine  dizeceğim… Biraz daha sabret uykusuzluğa ve bu vuslat  kokan yalnızlığa.


Uçurum   kenarında toprağa kökleriyle delice tutunmuş "umut çiçeklerini "   yüreğimle toplamaya geliyorum. Başını dayayıp bir çocuk gibi utanmadan   ağlayabileceğin " omuz " olmaya geliyorum. Dilimde Şehrayin türkülerini   yakıp kaldırımları aşıyorum… Bil ki, bu yolculuk " vuslata " gebe… Bu   yolculuğun sonunda ya karanlıklarına yıldızları dizeceğim ya da   saçlarına baharları işleyeceğim... Bu mahpusluk, bu hasret bitecek   elbet… Kangren gecelerin yokluğumda işlenmeden, ak alınlı günlerin   karanlığa bürünmeden kelebeklerin sırtından avuçlarına düşeceğim bir çiğ   tanesi gibi…


" Sana geliyorum gül yüreklim
Vuslatı senin gözlerinde yaşamak için.
Uçurumları aşıyorum
Gözlerinde " hayali " Cenneti solumak için[/b][/size]

Alıntı [/b][/size]
Başlık: Ynt: Vuslatı Senin Gözlerinde Yaşamak İçin...
Gönderen: Kuskün Çiçek - Şubat 24, 2017, 06:41:55 ÖS
 eys bravoo bravoo
Başlık: Ynt: Vuslatı Senin Gözlerinde Yaşamak İçin...
Gönderen: Özgür Kız - Eylül 29, 2018, 07:10:20 ÖS
 eys