Gönderen Konu: Gül,dü  (Okunma sayısı 1455 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Bukem

  • *
  • İleti: 1779
  • Rep 331
  • Cinsiyet: Bay
Gül,dü
« : Ekim 12, 2014, 12:56:15 ÖÖ »
Bir şeyler varGünlerdir, gitmek ve kalmak arasınBir şeyler var    Gül,dü
Günlerdir, gitmek ve kalmak arasında yü
Gül,dü gülleri hasede atarak
Gül,düm,
gülüşlerine ayna olarak
Ben rüzgarın savurduğu bahar k
okularina hafiye idim
Gördüm ki rüzgarda Gül,e hafiye imiş


Gül,dü gönlüm ona pervane
Gül,düm, ahh o
güzel ne şahane!
Ben bülbülün yanık sesine vurgun
Gördüm ki o ahh; gönüllere mey olan o ses hep Gül,e vurgun...
züm
yüzüm eskimiş bir
ölümü anımsatıyor artık
Sular durulsada dalgalı kalan
insan
bir noktadan tetiği çeken
ölüm
daralan
sokaklar bir çarşafın kırışmış yanı gibi
daralan
sokaklar,karla karışık yağmur biçimini alıyor artık
toplamı kırgınlık, toplamı suretime yorgun vuran
hüzün

Adını söylediğim her ne varsa artık küsüm
Üşüdüğüm ve donduğum
gece yarıları
asırlık bir dalgayla vuruldu
aşk
Her nereyse sahra burası
iz boyunda artık kahır
demlenen ve buğarında baygın görünen suretim
Diyorum,içi boş bir kutuda sakladığım resimler kadar eskidim
gece tenhasında yıldızlar ne zaman saydamlaşırsa,
o
zaman;
özgür kalacağım   

Hava soğuk ve daha soğuk sesli bir kuş seni bana fısıldıyor,
fısıldıyor,fısıldıyor

sesim alev olana dek dinliyorum
ve sesimin ucube ateşinde önce kendimi
sonra
aşkı yakıyorum
yandığımsın,yalnızlığımsın
avucumda kimsesizliğimle beslenen
bir şey var giderek büyüyor,ve bir gün
köpek ve kedilerin savaşmadığı,
insanın
insanla savaşmadığı bir gün
betim ve benzime bürünüp beni
beyaza saracak olan
ellere ağıt olacağım,bu ayini,tamamlayın

Bu yollarda bu caddelerde ağaçlar ve yapraklarını
dua ile sarsıyor rüzgar
ne
zaman ki rüzgara karışıp dinlersem
ağıt ve kahır kokuyor
güller, sanki aşktan yakınıyor
sanki bilmediğim gizi söyleniyor yaprak ve kaldırım

Avucuma aldığım su gibi kayıp gidiyor bir şeyler
ben bir şeylerden yakınıyorum -duyan yok- fakat
kendime kurduğum mapushaneden çıkıp gelen birkaç düş
beni güneş ve yıldızlarla öldürmek hevesindedir
Ümit Kırlı da yüzüm
yüzüm eskimiş bir
ölümü anımsatıyor artık
Sular durulsada dalgalı kalan
insan
bir noktadan tetiği çeken ölüm
daralan sokaklar bir çarşafın kırışmış yanı gibi
daralan
sokaklar,karla karışık yağmur biçimini alıyor artık
toplamı kırgınlık, toplamı suretime yorgun vuran
hüzün

Adını söylediğim her ne varsa artık küsüm
Üşüdüğüm ve donduğum
gece yarıları
asırlık bir dalgayla vuruldu
aşk
Her nereyse sahra burası
iz boyunda artık kahır
demlenen ve buğarında baygın görünen suretim
Diyorum,içi boş bir kutuda sakladığım resimler kadar eskidim
gece tenhasında yıldızlar ne zaman saydamlaşırsa,
o
zaman;
özgür kalacağım   

Hava soğuk ve daha soğuk sesli bir kuş seni bana fısıldıyor,
fısıldıyor,fısıldıyor

sesim alev olana dek dinliyorum
ve sesimin ucube ateşinde önce kendimi
sonra
aşkı yakıyorum
yandığımsın,yalnızlığımsın
avucumda kimsesizliğimle beslenen
bir şey var giderek büyüyor,ve bir gün
köpek ve kedilerin savaşmadığı,
insanın
insanla savaşmadığı bir gün
betim ve benzime bürünüp beni
beyaza saracak olan
ellere ağıt olacağım,bu ayini,tamamlayın

Bu yollarda bu caddelerde ağaçlar ve yapraklarını
dua ile sarsıyor rüzgar
ne
zaman ki rüzgara karışıp dinlersem
ağıt ve kahır kokuyor
güller, sanki aşktan yakınıyor
sanki bilmediğim gizi söyleniyor yaprak ve kaldırım

Avucuma aldığım su gibi kayıp gidiyor bir şeyler
ben bir şeylerden yakınıyorum -duyan yok- fakat
kendime kurduğum mapushaneden çıkıp gelen birkaç düş
beni güneş ve yıldızlarla öldürmek hevesindedir
Ümit Kırlı
 

Çevrimdışı вαşκαп

  • Özel Üye
  • *
  • İleti: 20356
  • Rep 1300
Ynt: Gül,dü
« Yanıtla #1 : Mart 23, 2016, 07:08:21 ÖS »
 cgp
 

Çevrimdışı Özgür Kız

  • Özel Üye
  • *
  • İleti: 21541
  • Rep 3950
Ynt: Gül,dü
« Yanıtla #2 : Mart 23, 2016, 07:52:32 ÖS »
 cgp