Gönderen Konu: İPEKBÖCEĞİ  (Okunma sayısı 1570 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Bukem

  • *
  • İleti: 1779
  • Rep 331
  • Cinsiyet: Bay
İPEKBÖCEĞİ
« : Ekim 14, 2014, 10:40:37 ÖS »

İPEKBÖCEĞİ
>Kızgın sularda haşlanan bir kozanın
Emektar tırtılıydın sen !..
Ölümüne koştururken iç
deniz atlarını,
B
aşkalaşan cisminle uçmak heveslerinden
Mahrum bıraktı yurduna
göz dikenler,
İpeksi kanatlarını !..


Geçen gün,
Rast gele katıldığım bir defilede,
İşveli mankenlerin alüfte çiğinlerinde,
Dal
çiçek desenlerle tiril, tiril,
Savrulurken gördüm de içim ezildi,
Dekolte dışavurumlar da parıldayan
Muhteşem umutlarını !..


O gün, orada yaşadım, gördüm:
Emin ol (!) , pek çok kişi,
Ellerinin tersiyle alınlarından silmişti,
Fokurdayan kazanların buharında terleyen
Ölümcül feryatlarını !..


Yıllar öncesi,
Devletimizin ikinci bânisi
Kayı Osman Gâzi Bey’in türbesini,
Ziyârete gittiğimde uğramıştım:
Bursa’da, Uzunçarşı’da
Bir ’ Koza Han ’ vardı;
Her kim gezerse onu,
Âhın merkezi sayardı;
Kasvetine Uludağ tutulur,
Duvarları sarıya çalardı.


Çağırsam tüm koza simsarlarını,
Dağıtırlar mı dersin,
Gözlerimi tutsak alan,
İntizârınla ezgilenmiş,
Hüzzam bulutlarını !?


Yüreklerinde duyarlar mı bir kez olsun,
Hoyrat ellerin sağdığı,
Çile sarmallarında buğusu tüten
Ve çıkıntı darasında diyeti ödenmeyen,
O telif yazgıların,
Kavruk ağıtlarını?


Taze dut yapraklarından süzdüğün,
Değişimin geçici barınağı
Mahreminden kaçman mümkün olsa da,
Bu yakıcı tutku dimağında var;
Ateşböcekleri görse kıskanır,
Her özgür pervane bir alev arar;
Benliğe güdümlü şifre komutla
Sanki yok etmeğe programlılar,
Kurtuluşun özden kanıtlarını...


Böylesi bir sonu kabullenmekle
İraden ürktüğün korkuya teslim;
Değişmek isterken ördüğün duvar,
Gerçekte,
Bezirgân destekli kör coşkularla
Ruhuna kazdığın soyut bir mezar!..


Doğrusu, anlamakta zorlanıyorum:
Kim öğretti sana umarsızlığı,
İstismar döngüsü duyarsızlığı?
Bir ateşten kurtuluyor
Diğerine koşuyorsun;
Sorgula kendini, sonlandır artık,
Düşmana ram eden kararsızlığı !..


"Belâyı berzah”ın salıncağında,
Panik-atağını hayat sandıkça,
Özgelik tahtından nemalandıkça,
Ürettiğin değer can ister naçar;
Azatlığa ceza,
Nemrut’a seza,
Er veya geç sana değmekte bu hâr...


Oturdum, bin pişman bir destan yazdım,
Kopuksuz çözdüğüm saf ipeklerden;
Okuyanlar, haberdar olur mu (?) , bilmem,
Kalplerinin kaynarında kavurmak için,
Kor kütükçe yanıp tutuştukları,
O mahzun ve masum kelebeklerden...
[/b]

YUSUF BİLGE
 

Çevrimdışı вαşκαп

  • Özel Üye
  • *
  • İleti: 20356
  • Rep 1300
Ynt: İPEKBÖCEĞİ
« Yanıtla #1 : Mart 23, 2016, 04:15:04 ÖS »
 cgp
 

Çevrimdışı Özgür Kız

  • Özel Üye
  • *
  • İleti: 21541
  • Rep 3950
Ynt: İPEKBÖCEĞİ
« Yanıtla #2 : Mart 23, 2016, 10:14:20 ÖS »
 cgp