Söyle! Hangi kadın aşksız yaşar? Ben! Yavaş yavaş ölüyorum
Kızıl dualar sarkar bir avuç saçlarından alev alev yakarışlı
Gözleri duman bürümüş dağ misali gururlu
Kiraz mevsimini çoktan geçmiş,,,,
Sonbahar doğumlu kışa gebe
Ah gurbet yüreğime oturan taş misli ağır
Nefesim soluksuz nefesim öksüz
Bir kadın uzaklara kırgın
Pusuda sabahlar gözlerinde hüzün
Uykusuz gölgeler başucunda
Yüreğinde birikmiş tüm kederler gülümserken
O! yine de vakur ve gururlu
Sabahları selamladı
Gözlerinde sabahlar pusuda
Sabahlar ruhunda kör
İşte! Öylesine bir şiir di o kadın
O kadın öylesine bir şiir
Öyküsü künyesinde ölüm
Ölüm künyesinde gurbet
Ya sen! Ruh eşim diye adını ruhuma kazıdığım adam
Sen! Neden beni görmezden geliyorsun?
Neden öteliyorsun böylesi bir aşkı?
Artık eskisi gibi konuşamaz olduğumuz yalan mı?
Erken bir vedanın ayak seslerimi bu duyduklarım
Ya da! Duymadıklarım mı gerçeğin aynası?
Söyle! Hangi kadın aşksız yaşar?
Ben! Yavaş yavaş ölüyorum
Kızıl dualar sarkar bir avuç saçlarından alev alev yakarışlı
mahmudiye düzkaya