Köprü üzerinden azgın bir nehri seyreder gibi hayretle, şaşkınlıkla kalakalmışız, biz kalmışız da zaman kalmamış yerinde. Umutların kucağında yitirdiğimiz onca yıl meğer çok sonradan vuruyormuş sinemizi.
Sonradan fark edilen yitik yılların telafisi için sanırım her birimize hiç el değmemiş bir yüz yıl daha lazım. Beşeriz, düşeriz, şaşarız diye diye gençlik yıllarını nasıl da heba etmişiz acımadan kendimize. Unutmuşuz bir yerlerde kendimizi, kol kırıldı yende kaldı, taş olduğu yerde ağırdır denen söylemlere gözümüzdeki at gözlükleri ile inanmışız. Bu ne? Neden? Niçin? Kim için? Demeden yaşadığımızı sanmışız.
 
Aynadaki aksimizde gümüş tellere tutunmuşuz, çizgilerimizi sevmişiz çünkü o her bir çizgide can dediklerimizin izini barındırmışız. Geçen baharlara, yazlara, kışlara aldırmamışız, güller açacak, papatyalar çıkacak, kar sessizlik ve huzur getirecek, deniz bağrına basacak düşünceleriyle yaşlandığımız gerçeğini ertelemişiz. Şiirler ve şarkılar arada kafamıza vurmuş biz yine ahhh edip bu yol senin dedikleri yola koyulmuşuz.
Bu yolda kaybolmuşuz, tutup çeken olmamış çünkü onlar da kayıplarıymış bu yolun, birbirimize toslaya toslaya geçmişiz yan yana, dönüpte bakmamışız, nereye dememişiz, neden gidiyoruz dememişiz. O kayıplara da biz karışmamışız ki, dur dememişiz ki.
 
Velhasılı demem o ki, gençlik elden gitmeden, yaş kemale ermeden, ölçün, biçin, tartın ve sorular sorun kendinize. Giden birçok şeyin geri dönüşümü olabilir lakin giden yılların geri dönüşü yok, ne için harcadığınıza, ne için yaşadığınıza, neyi ne kadar istediğinize, ileriki yıllarda neye ne kadar katlanabileceğinize iyi karar verin. Bunları yapmaz iseniz, elinizde bir yığın pişmanlık ve gözünüzde geçmişin özlemiyle bir şarkının peşine düşer onunla birlikte siz de söylersiniz.
 
Bir sokak çeşmesi oldu gençliğim
Uzanan her tasa doldu gençliğim
Çerçevesiz kalmış bir resim gibi
Eğrildi kırıldı soldu gençliğim
 
On sekiz yaş ile otuz arası
Dile destan oldu her macerası
Aynaya bakınca yıllar sonrası
Ağaran saçımı yoldu gençliğim
 
Yaş kırkta testimiz doldu dolacak
Arzular hayaller toprak olacak
Bir ömür boyunca ne yazık ancak
Felekten birkaç gün çaldı gençliğim
 


( şiirin yazarı: Arif Yaşar Bağ )






Seyide Doyran