SEVDAMI NE OLUR SINAMA

Aşığım ben sana biliyorsun
Sanki sende beni deniyorsun
Sevdalım sende beni bir gün üzersen
Hayallerimi yıkıp gidersen

Gün gelip de bir gün her şey biterse
Sevdamız ateş ken küle dönerse
Ettiğin yeminler uçar giderse
Affetmem ben seni seni affetmem

Yılları takvimde bir bir sayarken
Geçmeyen saatlere isyan ederken
Hasretlik içimde büyür giderken
Sana olan sevdamı ne olur sınama

Öyle çok seviyorum anlatamam ki
Yaşamadan sen sevgimi göremez sinki
İçimdeki duyguları bilemez sinki
Sana olan sevdamı ne olur sınama


ÜMİT ARASAN:UYARI TÜM ŞİİRLERİM NOTER TASDİKLİ DİR
ümit arasan (ümit arasan)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

 1 .bendeniz bu baharda
 2 .kıraç      zerda
 3. serdar ortaç  adam gibi yürekli ol
 4. mahsun sarı sarı
 5. ahmet kaya kafama sıkar giderim
 6 . fatih kısa parmak portakal çiçeğim
 7 . ferdi tayfur acılar
 8 . orhan gencabay ya evde yoksan
 9. hakkı bulut  ben buyum
10. ümit arasan  bitti bitiyor

BARIŞIN YAŞAMLA SAVAŞI


1.BÖLÜM
Ümit Arasan
ümit arasan
sene 1979 dünyaya gözlerini açtı anne kucağında sıcak bir sevgiyle büyümeye başlayan barış hayatın aslında çileli yollarında yürümeye başlamıştı fakir bir ailenin oğluydu zorluklar içinde geçim sıkıntısı çeken ailesine daha küçük yaşta ayakkabı boyayıp kazandığı parayı annesine
getirip teslim eder içinden bir kuruşunu harcamazdı.annesi fatma hanım oğlu barışla gurur duyar hep büyük adam olacağına inanırdı.babası kemalbey ise fırında sabahlara kadar ekmek pişirir ve satardı.zamanla kemalbeyin işleri kötüye gitmeye başlamıştı bu yüzden şehirde yaşamaktan vazgeçip köyde yaşamaya karar verdi kemalbey.ve ansızın köye göç ettiler.aslında köyde bile kemalbeyin hazır bir işi yoktu.bu yüzdende köyde bekçilik işi yapacak birine ihtiyaç olduğunu köy kahvesinde öğrendi ve muhtarın yanına giderek kendisinin bu işi yapabileceğini anlattı.
muhtar hiç düşünmeden kabul etti.ve bekçilik görevine başlamıştı kemalbey.sevinerek evine geldi ve fatma hanıma durumu anlattı.fatma hanım çok mutlu olmuştu.barış yaşının küçük olmasına rağmen anne ve babasının geçim sıkıntısı çektiğini anlıyor ve üzülüyordu.içinden şehirde yaşasaydık en azından ayakkabı boyar ailesine birazda olsa katkısı olacağını düşünüyordu fakat köyde ona göre hiçbir işin olmadığı aşikardı.akşam olmuştu yatma vakti gelmişti yatağa yattığında herzaman okuduğu duayı okudu.ALLAHIM annemi babamı kardeşimi ve beni ve sevdiklerimi kötülüklerden hastalıklardan koru evimizden bereketini eksik etme ALLAHIM diyerek uyuya kalmıştı.sabah olduğunda annesi kahvaltıyı hazırlamıştı barışa seslenerek sofra hazır hadi kalk bakalım artık erken kalkmalısın kendini alıştır okul hayatın başlıcak haftaya diyerek barışı uyandırdı.barış sevinerek yatağından fırladı ne zaman olkula başlıyorum anne dedi annesi 1 haftan kaldı oğlum deyince barış annesinin boynuna sarılarak öpücükler kondurdu.bu arada kız kardeşi ayşede uyandı. barıştan 2 yaş küçüktü ve herşeyden habersiz oyunlar oynar gülücükler atardı.beraber kahvaltı yaptılar.kemalbey dahada erken kalkıp kahvaltısını yapıp ilk iş gününe başlamıştı.günler böyle geçip gidiyordu barışın okul hayatı başlamış köyde okula gidip gelmeye devam ederken kemalbey köy yaşantısına alışamamış şehire tekrardan gitmek istemişti.fatma hanım bu duruma itiraz etmek istese bile eşinin kararına hayır diyemiyordu.belli bir zaman sonra kemalbey yarıyıl okul tatilinde taşınacağız şehre diyerek fatma hanıma hazırlıkları yapmasını söyledi.barış karnesini alıp geldiğinde çok mutluydu ama karnesinde neler yazdığını pek anlayamıyordu heyecanla karnesini annesine gösterip nasılmışım anne derslerim iyimi baksana deyip gösterdi.barış ailesinin sıkıntılı durumunu üzerinden atamadığı için derslerinde başarılı olamamıştı annesi başını okşayıp biraz çok çalışman gerekiyormuş diyerek barışı kucakladı.fatma hanım bir taraftanda eşyaları toparlamaya başlamıştı kemalbey eve geldi 2 saat sonra kamyonet gelecek eşyaları yükleyip bugün içinde şehre taşınacağız dedi ve gitti.barış birazda olsa alıştığı köyden pek gitmek istememişti dışarıda kamyonet sesinin geldiğini duydu barış ve annesine koştu anne kamyon geldi artık gidiyormuyuz diyerek eşyaların ucundan tutarak yardım etmişti.kemalbey ve fatma hanım eşyaları yükledikten sonra yola çıktılar.kemalbeyin daha önceden şehirde kiralamış olduğu bir gecekonduya yerleştiler.bu sefer barış okul hayatına şehirde devam edecekti fakat barış burdaki okul hayatına ayak uydurabilecekmiydi.şehir ve köy okulunun arasında dünya kadar fark vardı.tatil bitti ve barış mahalle arasındaki okula her sabah yürüyerek gider gelirdi fakat barış okula alışamamıştı ve o yıl barış için çok zor geçmişti.karnesini aldı ama orta durumdaydı karnesi.bu arada kemalbey eski işi fırında çalışmaktaydı.bir akşam üstü eve geldiğinde kayınbiraderinden haber gelmişti yurt dışında çalışmak isteyip istemediğini sormuştu.kemalbey maaşının iyi olduğunu düşünerek bu işi kabul etmişti.libyaya gidecekti sıcak bir memleketti.yıl 1987 kemalbey eşi ve çocuklarıyla vedalaşarak önce ankara sonra istanbul yolculuğu yaptıktan sonra uçakla libyaya gitmişti.barış babasının ekmek parası için libyaya gittiğini biliyordu ve bunun içinde okuldan çıkınca bir kahvehanede akşamları çalışmaya başlamıştı.günlük aldığı parasını annesine verip anne ihtiyacımız neyse onu al diyordu barışın işkabiliyeti yüksek çalışmayı seven birisiydi.ama malesef okul hayatında başarılı değildi.2.yılında sınıfta kalmıştı.şehir hayatı barışı sıkıyor kahvehanede çalışırken bir taraftanda müşterilerin ayakkabılarını boyuyordu.tek derdi annesini mutlu etmekti çünkü kemalbey ne kadarda yurtdışında çalışmaya gitsede çalışmayı sevmeyen tembel biriydi.üstelik fatma hanıma ve barışa kızan bağıran hatta elini kaldıran bir adamdı.barışın babasıyla arası iyi değildi.kemalbeyin yurtdışına gideli 6 ay olmuştu eve birkuruş para dahi göndermemişti.fatma hanım köy kızı olduğu için halı dokuma sanatını biliyordu bu 6 ay içinde halı dokumuş kazandığı parayı çocuklarına ve evin geçiminde kullanmıştı.
birgün evin önüne araba yanaşmıştı ve içinden kemalbey inmişti fatma hanım şaşırmıştı çünkü geleceğinden
haberi yoktu hoş geldin diyerek kapıyı açıp karşıladı ve hayırdır birden habersiz gelmeni gerektiren neoldu diye diye kemal beye sorar kemalbey hava sıcaklığına dayanamadım sağlığım bozuldu der ve yüklü miktar para getirdiğini bu parayla arsa alıp ev yapa bileceğini fatma hanıma söyler fatma hanım sevinir evim olacak diye bir müddet aradan zaman geçer kemal bey arsa bulur ve o arsayı satın alır içine iki oda bir ara küçük bir gece kondu yapar yapar ama bu seferde fatma hanımla kemal beyin araları açılır yaptıkları evin ne elektiriği nede suyu vardır şehirdende uzaktadır yapılan ev fatma hanım bu durumu kabullenmez ve köye gitmek istediğini söyler ben zor şartlar altında yaşayamam der evi yapıp satmaları bir olur ve köye yerleşirler tekrardan.aradan yıllar su gibi gelip geçerken barışın okul hayatı bitmiş toy bir delikanlı olmuş dayılarının yanına çalışmaya gitmiştir ankaraya kemal bey barışın inşaatci olmasını istemiyordu bir berber dükkanında çalışmasını istiyordu fatma hanım ise oğlunun imam hoca olmasını okumasını istiyordu barış çok para kazanma derdindeydi ve barışın içinde yanan bir yangın bir sevda vardı teyzesinin kızı arzu. barış arzuya aşıktı ama arzuya birtürlü sevdiğini söyleyemiyordu arzu orta okulu okuyor du barış arzu ankarada yaşıyor diye tam dört yıl ankarada çalıştı
sevdasından vaz geçmedi ama vaz geçmek zorunda kaldı barış kendi kendine düşünürken kendine sorular soruyordu sen inşaatçi adamsın arzu okuyor senin çamurlu harç tutmuş elbiseni yıkarmı hiç diye sorar kendi kendine davul bile dengi dengine sen kimsin arzu kim der . ve arzuyu okadar gözünde büyütürki arzunun karşısına çıkıp seni seviyorum diyemez aşk işte . kaderine küser ve ankaradan ayrılmayı kafaya koyar kısa sürede boluya gitmeyi düşünür . boluda çalışan arkadaşı zaferi arar iş varsa yanınıza geleyim diye zafer hemen gelmesini söyler barış çaresiz ankaradan ayrılırken sonkez arzuya uzaktan bakar lanet olsun bu hayata der seviyorum ama söyleyemiyorum işte diyerek gözlerinden bir kaç
damla yaş gelir ve ankaradan ayrılır boluda uzun müddet çalışır ve ayağında çıkan bir nasır barışın yürümesini ve ayakta durmasını etkiler nasırı aldırmak için doktora gider doktor gerekli müdaheleyi yapar ve barışa 15 gün çalışmamasını ve fazla ayakta gezmemesini söyler barış ozaman memlekete gideyim der kendi kendine. kısa sürede yola çıkar köyü ve annesini kardeşini özlemiştir zor şartlar altında ayakta zor durarak köye gelir fatma hanım barışın en sevdiği yemekleri hazırlamış zornan barışa yedirmeye çalışıyordu barışsa annesini kıramıyordu güzel bir gündü ertesi günün daha güzel olacağını bilmiyordu barışın aklında ve kalbinde tek kişi vardı oda sevdiği taptığı çocukluk aşkı arzu idi başka kızlara bakmıyor kimseyle konuşmuyordu dünyaya küsmüş bir hali vardı. ertesi gün sabah kalktığında balkona çıktı etrafına baktı annesi fatma hanıma bügün günlerden hangi gün diye sordu fatma hanım cuma olduğunu söyledi barış kahvaltısını yaptıktan sonra köyün camisine gidip caminin kütüpanesinde kitab okumaya başladı okumayı çok severdi bir saat sonra kütüphaneye yasemin isminde tanıdığı bir kız geldi ve barışa gülümseyerek
merhaba barış hoş geldin köye dedi barış sağol diyerek cevap verdi yasemin biraz muhabbet etti barışla barış yasemine birden bire benim sevgilim olurmusun dedi
yasemin de aynı şekilde düşünmeden evet dedi . barış içindeki yangını arzuyu unutmak için bir başlangıç yapmak istedi ama ne yaptığınada bilmeden yeni bir aşka imza atmaya çalıştı
barış yaseminle sık sık buluşmaya başladı zaman geçtikcede yasemini sevmeye aşık olmaya çalıştı artık tek düşündüğü yürekten sevmek istediği biri vardı bunun mücadelesini veriyordu ve yasemine benimle evlenirmisin dedi yasemin çok mutlu olmuştu evet demişti
ama işin zor tarafı daha yaseminnin yaşı tutmuyordu daha 15 yaşlarındaydı barışsa 17 di
barış annesi fatma hanıma yaseminden bahsetti fatma hanım daha erken askerliğini yap gel bakalım isteriz önce nişan yaparız sonra askerlik sonu düğün yaparız dedi . önce bir isteyelim bakalım kızı vereceklermi annesi babası ne diyecek bu duruma der fatma hanım ve bu durumu kemal beyi yanına çağırarak kemalbeye anlatır oğlun yasemini istiyor diye
kemal beyde tamam oğlumuz istiyorsa bizde gider isteriz verirlerse düğün dernek vermezlerse alır kaçırır bizim oğlan der . ve gider isterler kız tarafı yasemenin hem yaşını bahane eder hemde barışa kızlarını vermek istemezler o arada fatma hanım kız tarafına ben oğlumun huyunu biliyorum gelir kapınızdan kızınızı alır gider sonra demedi demeyin der
kız tarafı sert bir uslüpla böyle birşey olamaz der konuyu kapatırlar. barış bu olayları duyunca yaseminle buluşup yaptığı kaçış pilanını yasemine anlatır gece saat 2 de bahçenizde olacam kaçıracam seni ozamana sende hazırlan der yasemin tamam aşkım diyerek barışa sarılır .ve gece olmasını beklerler kimseye birşey söylemezler hava kararır
barış yasemin gilin bahçesinin duvarından atlar samanlığın olduğu bölümde saklanır beklemeye başlar gecenin karanlığında gelen bir tıkırtıyla kendisini gizler
UYARI TÜM YAZILARIM NOTER TASDİKLİDİR

ümit arasan (ümit arasan)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

ümit arasan
3.BÖLÜM
 
yasemin der ki sen askerdeyken der ve ağlamaya başlar hıçkıra hıçkıra barış sorar ne oldu askerdeyken anlatsana be kadın diye öfkelenir.biranda bana iftira attılar der yasemin.barışın eli ayağı titrer kim nasıl böyle bişey çıkartır bunu bana neden o zaman söylemedin diye sorar.barış ne yapacağını biliyordu.iftira atanlardan hesabını soracaktı bu olayın gerçeklik payını araştırmaya başlamıştı.atılan iftirayı ailesinin bilip bilmediğini sordu yasemine o ise herkezin bildiğini söyledi.barış askerden geleli 2 yıl olmuştu ama herkezin sakladığı bu dedikoduyu henüz yeni öğrenmişti.araştırmalar sonucu kimisi iftira olduğunu kimileri ise gerçek olduğunu söylüyordu.barış iki arada kalıyor gururuna yediremiyordu.boşanmayı düşünüyordu ama arada çocuk vardı.bu iftirayı atanları öldürmeyi bile düşünmüştü.barışın o anki ruh hali çok bozuktu ne yapmak istediğine tam karar verememiş çıkmaz yola girmişti.zamana ihtiyacı vardı yargısız infaz etmek istemiyor bitaraftanda kötü kararlar alıyordu.konuşacak birine ihtiyacı vardı bu kişi barışı anlayabilecek olgun kişi olmalıydı.yaseminin ismini bile duymak istemiyor hatta eve bile gitmiyordu.yalanların olduğu bir hayatta yaşamak istemiyordu.birkaçgün sonra yasemini bir taksiye bindirip babasının evine gönderdi.sinek ufak mide bulandırır dedi yalnız bir hayatı seçti.resmi olarakta boşanma davası açtı.uzun zamandır gitmediği ankaraya yerleşti kendisine yeni bir iş kurdu dükkan kiralayıp inşaat malzemeleri satacaktı.
artık kimseye güvenci kalmamıştı en yakını darbe vuruyorsa yabancılar neler yapar düşüncesiyle savaşıyordu barış.ankarada işleri yolunda gidiyor sadece işe adapte oluyordu.annesiyle dahi konuşmuyor tek tabanca olmasını öğrenmişti.günler geçmşti aradan.kızılayda yürürken bir cafeye girdi kahve içmek için o arada karşı masada teyzesinin kızını arzuyu gördü kız arkadaşlarıyla sohbet eden arzu ayağa kalkarak barışla tokalaşarak sarıldı.duydum çok üzüldüm ne diceğimi bilemiyorum deyince barış boşver konuyu kapatalım diye yanıt verdi.uzun bisüre konuştular ve arzuya ankarada iş yeri açtığını söyledi arzu bu duruma sevindiğini söyledi.arzu akşam eve yemeğe davet etti çünkü kaç yıldır görmediği teyzesinide görmesini istemişti barış bu daveti kabul etti.ve işlerinin olduğunu söyleyerek müsade istedi.arzu akşam 7 de mutlaka bekliyorum unutma dedi.barış tamam diyerek oradan uzaklaştı.aslında barışın yüreği birkez daha acımıştı.yıllar önce sevdiği kızı karşısında görünce içinden keşke eşim arzu olsaydı diye geçirmişti.kerndisini toparlayarak işine devam etti.akşam saati yaklaştıkça barış kararsız kalıyordu gidip gitmeyeceği konusunda.ama arzunun göstermiş olduğu o anki ilgi barışı mutlu etmişti.barış yola çıktı ve eve vardı zile bastı.kapıyı arzu açıp hoşgeldin barış buyur dedi.içeri girip teyzesiyle sarılıp bi süre hasret giderdiler yemek yedikten sonra koyu sohbet ettiler çay içtiler bu durumdan barış çok memnun olmuştu.müsade isteyerek ayağa kalktı teyzesi göndermem burda kal bu gece dedi.barış olmaz teyze işlerim var desede teyzesi müsade etmemişti.arzu halen bekardı ve çalışıyordu.arzu erken yatmıştı sabah barışında erken kalkması gerekiyordu.ertesi sabah aynı anda kalkıp kahvaltı yaptılar ve beraber çıktılar.yolda barış arzuya işlerinin nasıl olduğunu memnunmusun çalıştığın yerden diye sordu.arzu aslında pek memnun değildi yorucu ve sıkıcı bi iş olduğunu anlattı.barış arzunun söylediklerini o gün düşündü ve bir teklif götürmek istedi arzuya.bikaçgün sonra barış arzuyu arayarak müsait olduğunda bir akşam görüşelim dedi.arzu kabul ederek o akşam buluştular restorantta.barış arzuya ne yemek istediğini sordu iskender yemek istiyorum ded
i garsonu çağırarak barış bize iki iskender getirirmisin der.bitaraftan yemek yiyorlar bitaraftan sohbet ediyolardı.barış arzuya olan teklifini söyleyecekti.yemek bitti ve arzuya bakıp sana bişey teklif edicem kabul edermisin bilemem ama ben memnun olurum dedi.arzu ne olduğunu merak etmiş ne ki dedi.barış işyerime sekreter gerekiyor ve ben yabancı istemiyorum sen çalışırmısın benimle dedi.arzu şaşırmış lakin bu teklif hoşuna gitmişti çünkü çalışacağı yer yabancı değildi.düşüneceğini söyledi barışa fakat ailesinin buna tepki verebileceğini söyledi barışa.üstelik barış teyzesine işyeri açtığını söylememişti.arzu bu teklife olumlu bakmıştı bikaçgün sonra tekrar barışla buluşup kabul ettiğini fakat annesigilin bilmemesini istedi.barış endişelenmişti ama arzu öyle düşünüyorsa sakıncası olmadığını düşündü.arzu eski iş yerinden ayrılmış barışın yanına geçmişti.barışın işleri dahada ilerlemiş kazanmaya başlamıştı.kasayıda arzuya teslim ediyordu.günler geçiyordu birgün barışın telefonu çaldı ve arayan avukatıydı.barışa gözünüz aydın boşandınız resmi olarak diyerek haber verdi.barış bu durumu arzuya anlattı ve arzu üzülmüş keşke olmasaydı bunları yaşamasaydın diyerek teselli etti.bikaç ay böyle devam ettiler çalışmaya ta ki barışın kız kardeşi ayşe ankaraya gezmeye gelene kadar ayşe abisinin dükkan açtığını öğrenmiş hemde özlem gidermek için tatile abisinin yanına gelir.barış ayşeyi karşılar önce düükana geçip arzuyu alırlar ve eve geçerler.arzu ve ayşe uzun süre görüşmemenin acısını sohbetlerle çıkarırlar.arzu ayşeye ailesinin barışın yanında çalıştığını bilmediklerini söyler.ayşe neden söylemediniz diye sorar arzu barışın dükkan açtığnı annesine söylemediğini ve yanlış anlaşılmaya meyil verilmesin diye bahsetmedik der.1 hafta boyu barış kardeşini arzuyla beraber gezdirir.barış ve arzu o kadar iyi niyetlidirki ayşenin planlarından haberleri yoktur.taki son güne kadar.ayşe abi beni otogara bırakırmısın der.ve barışta otogardan yolcu eder.ve dükkana geri döner arzuyla beraber çaylarını yudumlarken telefon çalar telefondaki ses büyük teyzesinin oğlu cemaldir.cemal nerdesin diye barışa sorar.işyerinden kimsenin haberi olmadığından yerini söylemez fakat çalışıyorum işteyim der.cemal ise işyeri açtığını arzunun yanında çalıştığını ve işyerinin adresini bildiğini söyler.barış bunları nerden bildiğini sorar ve şaşırır.cemal kimden öğrendiğini söyler ve o kişi istanbuldaki dayı kızı haticeden öğrendiğini onada kardeşi ayşenin söyediğini anlatır.barış cemale doğru olduğunu ve ne zararı olduğunu söyler cemalin tepkisi farklıdır.cemal arzuyla beraber aşk yaşıyormuşsunuz der.barış öyle bişeyin olmadığını söylesede cemal artık o kadar inanmıştıki barışı anlamıyordu.barış cemale acil görüşmek istediğini böyle şeylerin yaşanmadığını anlatmak istiyordu.arzu ise bunları duyduğunda inanamamış şok olmuştu cemal arzuyu doktora götürelim sonucuna bakalım diyerek barışı kızdırıyordu.bir insanın gururuyla bu kadar oynanılmazdı.o arada arzunun telefonu çaldı arayan arzunun ablası ahuydu açtığında ablası eve gelmesini ne olursa olsun kabul ettiklerini söylüyordu.fakat arzu böyle şeylerin yaşanmadığını inandıramıyordu.ve bunu kimin söylediğini sordu ahuya.o ise ayşenin aradığını barışla arzu aşk yaşıyor her anlamda beraberler diyerek anlatmıştır.barış ve arzu kimseyi inandıramıyor çıkmaza giriyorlardı.barış cemalle olan konuşmasında cemali tersleyerek telefonu kapattı.arzuda ağlama krizine girmiş barış beni kurtar bu durumdan der.ve tekrar barışın telefonu çalar bu sefer arzunun babasıdır.ne yaptın kızıma der bişey olmadığını söylesede ikna edemedi.ortalık sanki yangın yeriydi her konuşan yakıyordu.barış arzuya dönerek çocukluk aşkının kendisi olduğunu söyler fakat bu durumdan arzu habersizdir
.arzu eve dönse dönemez barışla gitse ne yapacağını düşünür.barış seni bu duruma ben soktum ben çıkartacağım der.ve o anda arzuya evlilik teklifi eder arzu kabul etmez lakin barış elinden tutar ya babana götüreceğim yada benle geleceksin der.arzu eve artık dönemeyeceğini düşünür ve barışla gitmeye karar verir.ve barışla alanyaya yola çıkarlar.anında aldıkları kararlar hayatlarını biranda değiştirmişti.alanyada bir aparta yerleşip sakin kafayla bundan sonra ne yapacaklarına karar verdiler.telefonlar susmuyor cevap verdikçe huzur bozuluyordu.ayşenin yaptığını abisi barış kabullenemiyordu.bu kadar kin ve nefret neydi diye düşünüyordu.herşey kader diyerek susuyordu.arzu gün geçtikçe barışa ısınıyor kendini yakın hissediyordu.arzunun ablası arayıp amca oğullarıyla yanlarına gelceklerini söyler amaç arzuyu görmekti.barış buyrun gelin der.ertsi sabah erkenden gelirler alanyaya.barış karşılar arzu ve ablası sarılarak ağlarlar.arzu içeri girip kahvaltı hazırlar ve yerler.çok fazla kalmazlar biraz sohbet ettiler.barışa amca oğulları sorular soruyorlardı barış bu saatten sonra arzuyu benden kimse alamaz eğer kendi gitmek istiyorsa gidebilir der ve son noktayı koyar.arzunun ablası ve amca oğulları biranda arzuya bakarlar arzu gitmek istemediğini barışla mutlu olacağını söyler.barış şaşırarak arzuya bakakalır.oysa barış arzunun bu fırsatı değerlendirip gideceğini düşünmüştü.arzunun ablası ayağa kalkarak müsade ister yolumuz uzun burdan bodruma uğrayacaklarını söyler yolcu yolunda gerek deyip vedalaşırlar.ahuyla barış vedalaşırken kardeşi arzuya iyi bakmasını söyler barışta merak etme der ve giderler.eve dönen arzu ve barış henüz el ele dahi tutuşmamışlardı.birbirlerine bakarak sımsıkı sarıldılar ve güzel bir kahvaltı yaparak gün geçirdiler.akşam olduğunda birbirlerine bakıp gülüyorlardı yaşadıkları sanki bir rüya bir hayaldi.barış imam nikahı yapalim yarın dedi ve ayrı odalarda yatıp uyuya kaldılar..
UYARI TÜM YAZILARIM NOTER TASDİKLİDİR

ümit arasan (ümit arasan)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

BARIŞIN YAŞAMLA SAVAŞI(Şair ) Ümit Arasan
Ümit Arasan
4.BÖLÜM
Sabah erkenden kalkan arzu mükemmel bir kahvaltı hazırlar ve barışa seslenir.barış yataktan neşeli bir şekilde kalkar ve gözü masaya takılır muazzam bir kahvaltıyla karşılaşır döner arzuya günaydın arzu ne güzel bir kahvaltı bu böyle der ve lavaboya gider.çıktığında arzu havluyla kapıda beklemektedir.barış bu durumlardan çok hoşlanmıştı.birlikte kahvaltı yaptıktan sonra hazırlanıp dışarı çıktılar.barış ilk önce yakın camideki bir imamla konuşup nikahlarını kıyabilirmi diye konuştu.imam resmi nikah olmadan imam nikahını kıyamayacağını söyledi.barış bunun üzerine resmi işlemlere başlamak ister ve aynı gün içinde şansları yüzüne güler hem resmi nikahı hem imam nikahını yaparlar.yeni bir plan yapmanın ve hayata artık farklı yönden bakmanın ikisi içinde zamanı gelmişti.arzu barışın hal ve hareketlerinden ve kendisini sahiplenip korumasından çok etkilenmişti.artık onlar bir aile olmuştu.kaldıkları aparta geldiler.
ikiside çok heyecanlıydı akşam yemekten sonra sohbet ettiler zaman geç olmuştu.barış yatağına geçerken arzuya seslenip uyuyalımmı der.arzu çekinerekte olsa tamam der ve yatağa girerler.artık karı koca olmuş mutlu bir yaşantı istiyorlardı.aradan 1 yıl geçmişti.arzu ailesiyle sadece telefonda konuşabiliyor yanlarına gidemiyordu.ister istemez ailesi bu beraberliği istemiyorlardı.bu geçen zaman diliminde barışın annesi fatma hanım büyük ablasının tanıdığı bir kişiyle evlendirilmek ister.annesi istemesede yalnız olmanın sıkıntısıyla düşünür ve barışı arayarak bu durumu anlatır barış uzun zamandır konuşmadığı annesini bu evlilik için olumlu cevap verir annesine sana yol arkadaşı olur diyerek kabul eder.fatma hanım kısa süre içinde evlenir ve kocasının kendine ait olan evine kuşadasına gider.barış arzuyu alarak annesini birkaç ay sonra ziyarete gider.annesi oğlunu ve gelinini aynı zamanda yiğeni olan arzuyu güzel karşılar 1 gün beraber vakit geçirirler.ve vedalaşıp ayrılırlar.barış ve arzu alanyaya geri dönerler.kaldıkları aparttan ayrılıp bir daireye taşınırlar.evi 2.el eşya alarak yenilerler ve artık kendilerine ait bir eşyaları olmuştu.barış çalışmaya devam etti.ama inşaat sektörü krizdeydi her zaman devamlı iş olmuyor tamir tadilatla geçinmeye çalışıyorlardı.kimseden destek alacak imkanları yoktu.arzunun doğumgünü yaklaşıyor barış ne hediye alabileceğini düşünüyordu cebinde sadece 100 tl vardı.bir akşam işten gelirken bir evin önünde satılık yazısı olan bir araba görür.dikkatini çeker sahibine seslenerek fiatını sorar.sahibi 2.500tl der alıcımısın diye sorar.barış almak isterdim fakat o kadar param yok der.adam taksitle verebilirim der barış teklife olumlu bakar kapora olarak 50 tl vereyim 1000tl sini 20 gün sonra vereyim kalanınıda 2 sonra vereyim der.adam tamam diyerek hayırlı olsun der anahtarı ve ruhsatı barışa uzatır.barış parasız olduğu halde aldığı arabaya şaşırır ve arzuya süpriz yapar.eve gelir ve arzuyu dışarıya çıkarır sana hediye aldım diyerek arabayı gösterir.arzu başta inanmaz çünkü paraları dahi yoktu.barış olayı arzuya anlatır.barışın sürekli bir işi olmamasına rağmen arabanın borçlarını dediği günlerde ödeyerek kapatır.ruhsatınıda arzunun üzerine yapar.bu araç hayatlarını çok değiştirecektir.barış işe artık arbayla gidip geliyordu.işler açılmış uzakta işte olsa arabayla gidip çalışıyordu.arzu gün geçtikçe barışa dahada aşık olmuş onsuz yapamıyordu.birgün barışın telefonu çalar arayan kız kardeşi ayşenin kocası sinan dir.barışa kız kardeşini alıp gitmesini söyler.barış nedenini sorar sinan anlaşamadıklarını ayşenin kendi kafasına göre yaşadığını sözünü dinlemediğini söyler.barış kardeşiyle konuşacağını söyleyerek telefonu kapatır.ve ayşeye küs olmasına rağmen arar.ayşe telefonda ağlayarak abi gel beni götür sinan beni dışarı atıyor der.bunun üzerine barış sinirlenir ve arzuya hazırlan yozgata yola çıkıyoruz der.arzu olayı anlamamış ama kötü bişey olduğunu hissetmişti.gece yozgata yola çıkmışlardı.soğuk bir kış gecesiydi.yozgata yaklaşırken barışın telefonu çaldı arayan bilmediği bir numaraydı açtı sinanın komutanıydı.sinan rütbeli bir askerdi.bir alay komutanı yozgata yaklaştınızmı diye sordu.barış 10km kaldı der.sizi yolda bir ekip karşılayacak buraya getirecek der.barış tamam diyerek kapatır.ayşeyle sinanın sorunlarını alay komutanına aktarmasına barış sinirlenir.ve ekip yolda karşılar ve askeri gazinoya götürürler.orda sinan ayşe ve alay komutanını birarada oturduğunu görürler.hoşgeldiniz diyerek ayağa kalkarlar.arzu ayşeye çok sitemli ve bir o kadarda kızgındır çünkü arzunun ve barışın hayatını tepetaklak eden kadındır.arzu kalbindeki kini o anda kenara atıp ayşenin durumuna üzülür.barış komutana nedir durum neler oluyor diyerek sorar.komutan bunlar ayrılacakmış ben birliğimde sorunlu komutan istemiyorum der ve aralarını düzeltmeleri için barışı araya sokar.barış ayşe benim kardeşim bana ne yaparsa yapsın ben her zaman ben kardeşimin yanındayım der.kardeşimi severim ama eniştem sinanıda kardeşim kadar severim.eğer bir yuvadada çatlak oluşmussa ben ayrılmalarından tarafım.ama ayrılığın boşanmanın geçerli bir nedeni olması gerektiğini durup dururken iki tartışmayla yuva yıkılmayacağını son sözün kardeşi ayşeye ait olduğunu bir müddet isterseniz yalnız kalmalarını kafalarını dinlemelerini ayşeyi kısa süre yanına almasını önerdi.sinan barışın bu düşüncesini olumlu karşıladı ayşe ise kararsızdı.alay komutanı bir yuva kolay kurulmuyor diyerek sinana 15 gün izin vererek git kafanı topla bu böyle olmaz dedi.barışa ise barış bey sizde kardeşinizi alıp götürün dinlensin kafasını toplasın dedi.ve bu gece misafirim olun.dinlenin diyerek konuşmasını bitirdi.barış teşekkür ederek tekrardan yola çıkmak istediğini söyler ve kardeşi ayşeye sen hazırmısın diye sorar ayşe ise hazırım abi der komutanla ve sinanla tokalaşarak yozgat dan ayrılırlar alanyaya geri dönerler aradan bir hafta geçer barış ayşeyle konuşmak istesede ayşe sinirlenip sinan konusunu kapatmasını söyler kesin ayrılacagınıda ima eder barış kardeşinin aldıgı her karara saygı duyar ama ayşenin tavırlarınada üzülür ayşe zamanla evde huzursuzluk vermeye başlar. barış bu durumun hayra alamet olmadıgını anlar kardeşinin sinsice planlar yaptıgını durmadan telefonda birileriyle konuştugunu barış gelince bu konuşmalarını sonlandırdıgını çözer. barış arzuya bizim bunlarla çok işimiz olacak anlaşılan der sinanla ayşe gizligizli telefonda konuşuyorlar madem gizli konuşacaktınız bizi bu olaya niye eklediler evinde otursaydı kocasından ayrılmasaydı der. ertesi gün sinan barışı arar kayınço nasılsın der barış sagol iyiyim der neden aradıgını sorar biz ayşeyle barıştık der ve ayşeyi yozgata geri getirmesini ister barış kardeşimle konuşmadan teyidini almadan sana bu konuda bir şey diyemem der ben ayşeyle konuştuktan sonra seni ararım der ve ekler birdaha kardeşimle birleştiginde kardeşim ayşeyi üzersen peşin peşin söyleyim elimden çekecegin var diyerek sinanı uyarır ve telefonu kapatıp arzuya bu durumu anlatır arzu bugün ayşe bana söyledi sinanla barıştıklarını der ve barış kardeşi ayşeyi karşısına alır derki ben senin abinim hiç bir zaman kötü olmanı istemem ben her zaman senin yanındayım başın ne zaman sıkıştı beni ara istedigin yere gelir seni sıkıntından kurtarırım der ama böyle ufak tartışmalarla yuva yıkılmaz eşine sahip çık sevgide saygıda kusur etme gözünün önüne bak sinanla barışmışsın öylemi ayşe evet abi barıştık ve anlaştık kendisini yozgata götürmesini ister barış arabasını hazırlar akşam saat 4 civarı yola çıkabileceklerini söyler ve hazırlanır çıkarlar.uzun bir yolculuktan sonra ayşeyi yozgata sinana teslim ederler.barış arzuya ankaranın yakın olduğunu isterse ailesini ziyarete götürebileceğini söyler bu duruma arzu isteksiz kalır.çünkü ailesinin geri göndermeyeceğini biliyordu.lakin arzu en yakın arkadaşı betülü görmek istediğini söyler.barış değişiklik olur diye kabul eder ve ankaraya giderler.yolda betülü arayıp onlara misafir olarak geleceklerini haber verir.betül çok sevinir ve hazırlık yapar.ankaraya giderken araç içinde arzunun halsizliği mide bulantısı olur geçici diye önemsemezler.akşam saati ankaraya varırlar betülle buluşup evine giderler.betül evli 1 çocuk annesidir.o akşam yemeklerini yeyip sohbet ederler fakat barış geç olmadan kalkmak ister.arzu yine rahatsızlanır ve istiğfar eder bu durum betülün dikkatini çeker.betül hastanede kayıt bölümünde çalıştığı için hemen bir tahlil yaptırabileceğini söyler ve apar topar hastaneye giderler.arzu kan ve idrar tahlili verir.ama sonucu ertesi güne bırakırlar.arzu betüle sonucu arayıp bildirmesini rica eder.ve ordan vedalaşıp yola çıkarlar.konya üzeri giderken yolların buzlu ve sisli olması gidişlerini zorlaştırmıştı.barışın kafası karışık uykusuz ve yorgun olduğu için viraja girerken direksiyon hakimiyetini kaybeder buzlu yolda arabayı kaydırıp uçuruma doğru sürüklenir.
Ümit arasan Uyarı. Tüm şiirlerim noter tasdiklidir
ümit arasan (ümit arasan)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.