Gönderen Konu: istanbulun fethi 2  (Okunma sayısı 1383 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Karahanlı

  • Bilemezsin gülüşün bende kaç bahar eder. Cahilliğimi hoş gör; kanat çırpmayı bilmeyen kuş, koşmayı uçmak zanneder.....
  • Radyo Ailemiz
  • *
  • İleti: 289
  • Rep 61
  • Cinsiyet: Bay
  • aşk fedakalarlık ister
  • Burcum: iKizLeR
  • Takımınız: Beşiktaş <3
  • İlişki Durumunuz: Yoook
istanbulun fethi 2
« : Ekim 26, 2014, 12:23:24 ÖS »

Bugün İstanbul’da birbirinden denizle ayrılmış iki komşu semt gibi de olsalar 1453 yılında Galata ve Konstantinopolis iki farklı yerleşim birimiydi. Galata bir Ceneviz, yani İtalyan kolonisiydi. Kendisi de bir anlamda yarımada olduğundan savunulması nispeten kolaydı. Her tür koşulda Bizans’ı sonuna kadar destekleyen bir yapıda olmasına rağmen bu koloni kâğıt üzerinde tarafsızdı. Bu durum Bizans’ı kuşatmaya gelen askeri güç için bir takım komplikasyonlar yaratıyordu. Öncelikle tarafsız olan Galata Kolonisi kendi gemileriyle kendisini besliyor, ihtiyaç fazlasını da Bizans’a satarak kuşatmadaki kozlarını güçlendiriyordu. Dahası bu ticaret şimdiki Karaköy-Eminönü gibi bir hatta gemilerle yapıldığından ve Haliç’in ağzı zincirle kapalı olduğundan engellenemiyordu. Daha da fazlası, zincirin Galata ağzını tutan bu koloni aslında günümüz anlayışında gayet taraflı (belligerent) olmasına rağmen Sultan Mehmet kendilerine özellikle bir şiddet uygulamamıştır. Bunun da bir numaralı nedeni Marmara Denizi’nde Bizans’ın yardımına gelen birleşmiş bir İtalyan Donanması görmek istememesi olarak yorumlanabilir. Bunun da karşılığında gemiler karadan yürürken Galata Kolonisi’nin pek bir şey yaptığını tarih yazmaz.

Fatih Sultan Mehmet hakkında yazılan her şeyin onu o kampa ya da bu kampa çekmeye yönelik bir düsturu vardır. “Ecdad” denildiğinde akla Fatih Sultan Mehmet gelir. O, milyonlarca insanın kalbinde Hıristiyan başkentini cihad edip almış bir sultandır.

Öyledir ancak ondan çok daha da fazlasıdır. Fatih Sultan Mehmet çocukluğunda öğrendiği Yunancayı anadili gibi konuşur. Amasya Sancağı’nı ihya etmiştir. Fatih olduğunda da kendisine Bizans’tan miras kalan Antik Yunanca eserleri -müstehcen olanlar dahil- özenle korumuştur. Bizans imparatorunun cenazesine her tür saygıyı gösterecek kadar çağının ötesinde bir liderdir. Suret çizmenin yasak olduğu bir anlayışta kendi portresini yaptıran bir Rönesans anlayışını temsil edecek kadar ileri görüşlüdür. Edebi dili günümüze kadar ulaşan bir şairdir ve şiirlerinde yalnız dini ögeler de bulunmaz. Ancak nitekim günümüzde “Fatih”, göründüğü kadarıyla dinden artık soyutlanamaz bir kişiliğe bürünmüş, dindar kesimin hislerini tercüme etmesinde başrole soyunmuş, Ata’ya alternatif bir “ecdad” kisvesine büründürülmüştür.

Bundan çok daha iyisini hak eden kendisine de bize de yazık edilmektedir deyip geçelim. devamı istanbulun fethi 3 de :))
 

Çevrimdışı Özge

  • Radyo Ailemiz
  • *
  • İleti: 1738
  • Rep 347
  • Cinsiyet: Bayan
  • Takımınız: Fenerbahçe
Ynt: istanbulun fethi 2
« Yanıtla #1 : Nisan 17, 2016, 02:27:26 ÖS »
 cgp

Çevrimdışı Aysun.

  • *
  • İleti: 1993
  • Rep 98
  • Cinsiyet: Bayan
Ynt: istanbulun fethi 2
« Yanıtla #2 : Nisan 17, 2016, 02:27:43 ÖS »
 cgp
 

Çevrimdışı вαşκαп

  • Özel Üye
  • *
  • İleti: 20356
  • Rep 1300
Ynt: istanbulun fethi 2
« Yanıtla #3 : Ekim 15, 2017, 03:04:43 ÖS »
Emeğine Yüreğine Sağlık
 

Çevrimdışı Özgür Kız

  • Özel Üye
  • *
  • İleti: 21541
  • Rep 3950
Ynt: istanbulun fethi 2
« Yanıtla #4 : Ekim 01, 2018, 11:35:33 ÖÖ »
 eys