Gönderen Konu: Türkler ve İslam: Panoramik Bir Bakış  (Okunma sayısı 1497 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Fatih

  • Radyo Ailemiz
  • *
  • İleti: 3450
  • Rep 1715
Türkler ve İslam: Panoramik Bir Bakış
« : Şubat 25, 2014, 02:38:50 ÖS »
Türkler ve İslâm, Türklerin İslâmiyet’i seçtiği asırlardan bu yana, birbiriyle et–tırnak mesabesinde olmuş ve çok yerde Türk kelimesi Müslüman kelimesiyle eş manâlı olarak kullanılır hale gelmiştir. İslâmiyet’i kabûl etmeyen Türkler, zamanla Türklüklerinden de çıkmış, Türkler İslâmiyet’e kale ve bayraktar olurken, İslâm da Türkler için koruyucu bir sera fonksiyonu görmüştür. Yer yer Türklere ve Türkiye’ye yeni referanslar arandığı günümüzde bu meseleye tarihî açıdan kısaca bakmakta fayda mülâhaza ediyoruz.

Bir Mukayese

Türklerin, medeniyet kurmuş en büyük milletlerden biri olduğuna tarih şahiddir. Objektif, hattâ bir dereceye kadar Türkçü tarihçi ve sosyologların bu konuda vardıkları hüküm şudur: Türklerde millî birliği kuran unsurlar arasında din, dilden hiç de geri kalmamıştır. Türkler Müslüman olmasaydı, değişik isimlerle kavimler halinde dağılıp gidebilirlerdi; nitekim daha önce çeşitli dinlere girip birbirlerine düşman olmuşlardı. İlk defa Müslümanlık bütün Türkleri bazı istisnalar hariç topyekün içine alacak kuvveti gösterdi ve Türkler Müslüman olduktan sonra kuvvetli birlikler teşkil ettiler.(Güngör, 16)

Gerçekten de Türkler, Müslüman oluncaya kadar, girip çıkmadıkları din kalmamıştır denecek ölçüde pek çok dine girmiş çıkmış (Öztuna, 1:83), bu dönemde önemli devletler kurmuş, fakat bu devletlerin hiç biri Türkleri büyük ölçüde de olsa birleştiremediği gibi, tarihî açıdan çok büyük önem arz edici olmamıştır. Bunun da ötesinde, Müslümanlaşmayan Türkler, neticede Türklüğünü de kaybetmiş ve başka dinler, başka milletler içinde eriyip gitmişlerdir. Meselâ, 865’e kadar bir Türk devleti olan Bulgar Hanlığı ve bir Türk kavmi olan Tuna Bulgarları, bu tarihten sonra, Hıristiyan oldular ve Slavlaşmaya başladılar. Bu Slavlaşma bir asır içinde tamamlandı. 1000 senesinden evvel Bulgarlar arasında Türkçe artık unutulmuş ve Bulgar Türkleri bir slav halkı olmuştu. Bunlar, bugünkü Bulgarları teşkil etmiştir (Öztuna, 1:203). Aynı şekilde, 12’nci asırdan sonra artık Peçeneklerden de bahsedilmemektedir. Üç asır doğu Avrupa’da mühim rol oynamasına rağmen Peçenekler, yerleşik hayata geçememiş ve muntazam bir devlet kuramamışlardır (Öztuna, 1:221). Peçeneklerden boşalan kuvvet muvazenesinde Kumanlar onların yerini almış, fakat Macaristan’a girip, uzun zaman Macar Ovası’nda kalarak, neticede Macarlaşıp gitmişlerdir (Öztuna, 1:223).

Tarihin, coğrafî genişlik bakımından belki en geniş imparatorluğu olan Moğol İmparatorluğu’nun hikâyesi de, farklı değildir. Öztuna’ya kulak verelim:

“Japonya ve Hindistan dışında bütün Asya, bütün Doğu Avrupa, Viyana’ya kadar Orta Avrupa, Trakya’ya kadar Balkanlar, Moğol hakimiyetine düştü. Okyanusya ile Almanya arasında kesiksiz uzanan bu muazzam imparatorluk, bütün tarihteki devletlerin mutlak şekilde en genişidir. Kubilay zamanında büyük Moğol Kağanlığı 44 milyon km2 bir toprağa sahip bulunuyordu. O zamanki dünyanın 64 milyon km2 kadar olduğu hatırlanırsa, dünyanın üçte ikisinin ve dünya nüfusunun üçte ikisinden fazlasının Moğol idaresinde birleştiği anlaşılır. Onun zamanında Fransa’da 10, İngiltere’de 2 milyon nüfusun yaşadığı hatırlanmalıdır. Marco Polo, Kubilay hakkında; “Hz. Âdem’den beri yeryüzüne gelmiş en büyük ve en zengin hükümdar” der.

“Hulâgu’nun Bağdat’ı, Şam’ı, Musul’u, Halep’i fethettiği 1258 yıllarında ağabeyi Kubilay, Tonkin’in merkezi Hanoy’u fethediyordu. Bu iki kardeşin amca oğulları Batu da, bir kaç yıl önce Balkanlar’ı, Macaristan’ı, Çekoslavakya’yı, Lehistan’ı fethetmiş, Breslau’ı almış, Viyana’ya gelmiş, Adriyatik’e dayanmıştı. Breslau ile Cava arasındaki mesafenin kuş uçuşu 10.000 kilometreden fazla olduğu hatırlanırsa, gerçekleştirilen fütuhatın azameti kavranabilir.

“Bununla beraber, Moğol İmparotorluğu’nun tarihteki mevkii, Türk–Osmanlı İmparatorluğu derecesinde büyük değildir. Çünkü az zamanda dağılmış, ayrıldığı dört imparatorluktan üçü (Müslümanlaşarak) Türkleşmiş ve bu saydığımız üç muazzam siyasî teşekkkül derecesinde devamlılık gösterememiştir. (1:243)

“Ve, Cengiz’den sonra Moğol İmparotorluğun’un dört şubesinden üçünün İslâm dinini ve Türk dilini ve kültürünü kabûlünü müteakip, artık Müslüman olmayan, hele Şaman dinine sâlik Türkler, ehemmiyetsiz bir ekalliyet halinde, Uzak Doğu’nun, Sibirya’nın ıssız ülkelerinde idamei hayat edebilmişlerdir.” (Öztuna, I:140)

Türk Tarihinin En Büyük İnkılâbı

Türklerin Müslüman oluşu, Türk tarihinin en önemli hadisesi, insanlık tarihinin de en önemli hadiselerinden biridir. Bunun tarihi, genellikle 10. asırdan, daha geride 751 Talas Savaşı’ndan başlatılırsa da, Buhari, Müslim ve Tirmizî gibi en büyük Hadis imamlarının Maveraünnehir kökenli olduğu hatırlanırsa, bu tarih daha öncelere de kaydırılabilir. Nitekim, son İran Sâsânî şehinşâhı III. Yezdicerd, 642 Nihavend mağlubiyetinden sonra imparotorluğunu kaybedince, Merv’e gelip Batı Göktürk hakanı Tulu Kağan’a sığınmış, daha sonra Horasan’ı alan Müslümanlar, Emevîler çağında Amuderya’yı geçip Mâverâünnehr’e girmişlerdi. 710–716 arasında Emevî umumî vali ve başkumandanı Kuteybe ibn Müslim, Mâveraünnehr’in hemen tamamını Türkler’den almış ve Semerkand, Buhara gibi büyük merkezler, İslâm devletine katılmıştı. Buralarda yaşayan Türkler, İslâm hakimiyetini kabûl etmişler ve neticede Türkler arasında ilk Müslüman olma vakaları başlamıştır (Öztuna, 1: 88).

Çinlilerin Müslümanlara karşı giriştiği Talas meydan muharebesinde Arap Müslümanlarla Türkler silah arkadaşlığı yaptılar ve bu, 7. asrın iki büyük fâtih milleti arasında büyük bir psikolojik yakınlaşma meydana getirdi. Bu tarihten itibaren İslâm, Türkler arasında sulh yoluyla yayılmaya durdu. Bu tedricî nüfuz ve yayılışlar sayesindedir ki, kaynaklar 960 yılında 200.000 çadır halkı gibi büyük bir göçebe kitlesinin İslâm dinini kabûl ettiğine dair mühim bir hadiseyi bildirmişlerdir (Turan, 239).

Karahanlılardan Satuk Buğra Han’ın “Abdülkerim” adını alarak 920 yıllarına doğru İslâm dinini kabul etmesiyle, Türk tarihinin mukadderatı değişti ve bu hadise, Türk tarihinde tam bir dönüm noktası teşkil etti (Öztuna, 135). Artık Türklerin yüzleri İslâm dünyasına dönmüştü. Burada mağlûbiyete uğrayan Çin ise iç buhranlara düşerek, bir daha Orta Asya’ya ve Türklere müdahalede bulunamadı (Turan, 219).

Bu âna kadar Türkler, etrafı yüksek dağlarla çevrili bozkırlardan ve çöllerden oluşan bir kara ülkesi halkıydı. Müslüman olduktan sonra yüzünü batıya, sürekli batıya çeviren Türkler, denizlere açılmaya ve kurdukları cihan devletleriyle dünya çapında bir millet olmaya yöneldiler.

1040’ta Karahanlılar, Kaşgar ve Semerkand’da idi. Bu tarihte Selçuklular, Gazneliler’e karşı Dandanakan zaferini kazandılar. Bu zafer, Türk tarihinin İstanbul’un fethi ve Malazgirt’ten sonra en mühim hadisesidir. 1000 yıl kapalı kıtalarda dolaşan Türkler, Dandanakan’la bir hamlede açık denizlere inmişler (Öztuna, 1:383) ve Büyük Türk Hanlığı tacı, Selçuklular’a geçince, artık Türk İmparotorluğu, bir Yakın Doğu devleti olmuştur. 1071 yılı ise, Malazgirt zaferi ve Anadolu’nun fethinin başlangıç yılıdır. 3 yıl sonra 1074’te Türkiye devleti kurulmuş ve başkent olarak İznik şehri seçilmiştir. Bu yüzyıl, Türk tarihi hesabına baş döndürücü olmuştur (Öztuna, 138).

Moğol istilasıyla ağır bir darbe alan İslâm ağacı, Türklerin Müslüman olmasıyla birlikte yeni ve oldukça muhteşem bir sürgün verdi. O kadar ki, bugün İslâm tarihi ve İslâmTürk tarihi sanki 19 ve 20’nci asırlardan ibaretmiş gibi, gözümüzü bu geçmişimize kapayıp, son iki asırdaki gerilememizin vebalini İslâm’a yıksak da, tarihin apaçık şahid olduğu bir gerçek vardır ki, 1774’te Ruslar karşısında aldığı mağlûbiyetle Türk–Osmanlı devleti, dünyanın en büyük devleti olma sıfatını kaybedinceye kadar, kısa bir Moğol devri hariç, tam 11,5 asır cihanın en büyük gücü şu veya bu Müslüman devleti olmuş ve çok kere bu müddet içinde dünyanın 2., 3., 4. güçlü devletine de yine Müslümanlar sahip bulunmuştur (Öztuna, 1:326). Bunun sırrını Nureddin Topçu, şöyle açıklar:

“Ruhî hayatımızın zirvesi, dinî tasavvurların dünyasıdır. İslâm dininin, milletimizin kuruluşunda en büyük rolü oynadığını biliyoruz. Türk’ün Müslüman olması, maddî hayattan ruhî hayata geçiş diye vasıflandırılabilir. Böyle bir gidiş, insanın tabiî ilerleyişidir. Gayesi ruha kavuşmak olan dinî hareket, yalnız ibadetler halinde görülen disiplinli bazı hareketlere münhasır değildir. O, mü’minin bütün hayatına yayılmıştır. Gerçek dindarın hareketi ibadet, sözü dua, bakışı rahmet, beraberliği kuvvettir. Bu hale ulaşabilme, duyulardan akla, akıldan kalbe ve ilhama yükselme sayesinde mümkün oluyor. Bu hayatta, tecrübe, akla dayanmış bir merdivendir. Akıl ise, kanadı aşk olmak şartıyla, kalbe ve ilhama yükseltici kuvvettir.” (Topçu, 133)

İslâm’ın Dönüştürücülüğü

İslâm, kendisini kabul eden fertleri ve toplumları, çok kısa zamanda değiştirme gücüne sahiptir. 23 sene gibi çok kısa bir zaman içinde, âdetlerine son derece bağlı, alabildiğine mutaassıp, acımasız, her bakımdan geri bir çöl topluluğundan, Kıyamet’e kadar bütün insanlara ilim, maneviyat, muamele, ahlâkî değerler gibi hayatın her sahasında rehberlik yapacak bir Sahabe toplumunu çıkarması, İslâm’ın eşsiz mucizesidir. Bunun gibi İslâm, kendisini kabûl eden diğer toplumları da aynı şekilde değiştirmiştir. Meselâ, Isaac Taylor, İslâm’ın kişiler üzerindeki tesiri konusunda Church Congress of England (İngiltere Klise Kongresi)’da yaptığı konuşmada şunları söylemiştir:

“İslâmiyet kabul edildiği zaman putperestlik, totemizm, çocukları öldürme, büyücülük hemen kaybolur. Kirliliğin yerini temizlik alır ve İslâm’ı kabul eden kişi, şahsî bir şeref, haysiyet ve kendine güven duygusu kazanır. Hayasızca yapılan danslar, oyunlar ve cinsler arası ahlâksız münasebetler sona erer; kadının iffeti, kabul edilen bir fazilet halini alır. Çalışkanlık, tembelliğin yerine geçer ve keyfîlik yerini kanuna bırakır. Düzen ve temkin yerleşir. Kan davalarıyla, hayvanlara ve kölelere kötü muamele yok olur. İslâm, batıl inançlarla her türlü tefessühü silip süpürmüştür. İslâm, boş polemiklere karşı bir baş kaldırmadır. Kölelere ümit, insanlığa kardeşlik ve temel insan fıtratına tanıma getirmiştir.. İslâm’ın yerleştirdiği faziletler edeb, nefse hakimiyet, temizlik, iffet, adalet, metanet, cesaret, cömertlik, misafirperverlik, dürüstlük ve sabırdır.. İslâm, Müslümanlar arasında tam bir kardeşlik ve eşitlik vaz’eder. Kölelik, İslâm inancının bir parçası değildir. Çok kadınla evlilik şartlara bağlıdır ve zor bir iştir. Kaide olmaktan ziyade, sadece bir istisnadır. Musa [as] onu yasaklamamış, Davud [as] uygulamış, İncil de açıkça men’ etmemiştir. Muhammed [sas] ise, onu sınırlandırmış ve belli şartlara bağlamıştır. Müslümanlar, Allah’ın iradesine teslimiyetleri, nefse hakimiyetleri ve iffet, doğruluk ve İslâm kardeşliği sayesinde kendilerini taklitle çok şeyler kazanacağımız bir model oluşturmuşlardır. İslâm, Hıristiyan dünyanın üç baş belâsı olan sarhoşluk, kumar ve fuhşu ortadan kaldırmıştır. İslâm, medeniyet adına Hıristiyanlıktan çok daha fazla şey ortaya koymuştur.” (İzzetî, 335–36)

Yabancı Gözlemcilere Göre Müslüman–Türk Toplumu

İslâm, Türk tarihinde, bugün Türkiye’de yaşayan hiç kimsenin hayal edemeyeceği bir toplum meydana getirmiştir. Onun ancak son ve yıkılış dönemine yetişmiş Mehmet Akif, Yahya Kemal ve Ahmet Hamdi Tanpınar gibi yazar ve şairlerimizin bazı kesitlerini sunduğu bu toplum hakkında batılı seyyah ve gözlemciler şunları yazıyordu:

Halkın ve toplumun karakteri

“Türkler, çok dindar ve merhametlidirler. Büyük saygı besledikleri padişahlarına son derece sâdık ve itaatkârdırlar. Türkler, birbirleriyle pek münakaşa etmezler. Şehirde askerler de dahil, kimse silah taşımaz. Pek az kavga ederler, düello nedir bilmezler... Gerçekten halis Türkler şarap içmezler... Çok sayıda oyunları vardır ama, parasız oynarlar... Türkler, az yerler, ne çok çeşitli, ne de çok nefis yemeklere düşkündürler... Kötü taraflarına gelince, çok izzeti nefis sahibidirler; kendilerini bütün milletlerin fevkinde görürler. Yeryüzünün en cesur ve asil kavmi olduklarına inanırlar...

“Türkler, her sahada intizamı o kadar severler ki, onu korumak için hiç bir şey yapmaktan çekinmezler... Her türlü eşya makul fiyatlara satılır. Mal satanların tartılarını kontrolle tavzif edilmiş memurlar her gün satıcıları kontrol ederler. Eğer terazisi hileli olan veya pahalı satan bir satıcıya tesadüf ederlerse, derhal değnek cezasını infaz ederler ve ayrıca tazminata da mahkûm ederler...” (Monsieur de Thevenot, Relation d’un Voyage Fait Au Levant, Paris 1665, s: 111, 126; nakl: Yabancılara Göre Eski Türkler, 7, 9)

“Türkler oyun oynamayı çok istihkâr ederler. Para kazanmak için oynayan bir adam, yani kumarbaz onların nazarında hırsızdan da âdi bir mahlûktur. Türkler dansı, kendileri için insanlık şeref ve haysiyetlerini lekeleyen, insanın en bayağı ve iptidâî taraflarına hitap eden basit bir maharet telâkki ederler.” (Porter, 32, nakl: Eski Türkler, 144)

“İnsan, paşadan küçük bir bakkala kadar bütün Türklerin aynı okulda yetişmiş, aynı asâlet mertebesine sahip büyük senyörler olduklarını zanneder... İstanbul halkı, yeryüzünün en medenî ve en dürüst halkıdır. İstanbul’da sokak kavgalarına, maksatsız dolaşan serserilere, dedikoducu kadınlara, herhangi bir fuhuş belirtisine, yüz kızartacak hiçbir harekete rastlamak mümkün değildir. Bütün yüzler, eller ve ayaklar tertemizdir. Yırtık elbiselere nâdiren rastlanır. Ama kirli olanlarına hemen hiç rastlanmaz. Hiç bir tarafta haylaz ve dilenci güruhuna tesadüf edilmez. Her tarafta muhtelif içtimâî sınıfların birbirlerine, karşılıklı saygı duydukları müşahade edilir.” (Reclus, 165, nakl: Eski Türkler, 6667)

“Birbirlerine karşı dürüst ve müşfiktirler. Yemek yerken kaç kere yanlarından geçen bir fakiri çağırıp doyurduklarını gördüm. Biz, bunu yapmazdık. Bir menfaat elde etmek yahut göze girmek için asla dalkavuklukta bulunmazlar. Hürmetkâr, cesur, ciddi ve sadedirler. Kimseye hakaret etmek istemezler. Az ve öz konuşurlar. O kadar dürüst ve namusludurlar ki, başka türlü olunabileceğini düşünmediklerinden ve herkesi kendileri gibi sandıklarından daima aldatılırlar. Türklerde sonsuz bir iyilik, şefkat ve sadelik hazinesi, güzel olan her şeye karşı köklü bir saygı ve zayıfa karşı derin bir merhamet mevcuttur.” (Garanville Murray, nakl: Eski Türkler, s: 79, 84, 85)

Kadın ve aile

“Sokakta bir kadına rastlayan erkek, bakmak yasak edilmiş gibi başını çevirir. Bir Türk için hiddetlenip kadına el kaldırmak kadar ayıp bir şey yoktur.” (Porter, nakl: Eski Türkler, 81)

“İranlılarda görülen gösterişe Türklerde rastlanmaz. Türkler arasında çelimsiz ve hastalıklara nâdiren rastlanır. Kanaatkâr ve sâde bir hayat sürmek onları böyle sıhhatli tutmaktadır. Türk, hiç bir zaman aldatmaz. Namuslu, iffetli, doğru sözlüdür. Yakınlarına çok bağlı olan Türk, elinde bulunan her şeyi onlarla paylaşır, karşılığında da hiç bir şey talep etmez. Türk, aile içinde âdil ve müşfiktir. Türk, umûmiyetle aile ve izdivaç bağlarına Avrupalılardan çok daha hürmetkârdır... Evin içinde mutlak hâkim olan kadın, daima müşfik ve mültefit bir muamele görmektedir... Türklerdeki fıtrî iyilik, tesir sahasını hayvanlara kadar teşmil etmekte ve meselâ bir çok bölgelerde eşeklere haftada iki gün dinlenme izni verilmektedir.” (Elisee Reclus, Nouvelle Geographie Universelle, “La Terre et Les Hommes,” 1884, c:9, s: 543, nakl. Eski Türkler, 4446)

İdareye saygı ve ordu

“Türklerde yalancılık, cinâyet ve hilekârlık yoktur. Padişahlarına tahtta kaldıkları müddetçe itaat ettikleri gibi, ALLAH’a da hiç bir engizisyona ihtiyaç olmadan mü’min ve mutidirler.” (Lord Byron, La Crise de O’rient’de, Paris 1907, nakl: Eski Türkler, 76)

“Türkler, hükümdarlarına derin bir hürmet beslemelerine ve ondan bahsederken çok nazik ifadeler kullanmalarına rağmen, çok kere onunla serbestçe konuşmakta, şikâyetlerde bulunup gerek padişahı gerekse vezirlerini haksızlık yaptıkları takdirde tenkit etmekten çekinmemekte.... ve hattâ baskı ve tahakküm ifrata vardırıldığı takdirde, isyanlara bile tevessül etmekten kaçınmamaktadırlar.” (Porter, nakl: Eski Türkler, 189)

“1832’de Arnavutluk, Manastır, Makedonya, Bulgaristan, Sırbistan’ı dolaştım. Bilhassa batı ve kuzey taraflarında Padişah ve Sadrazam’dan bahsederken ‘Allah, ömrümün on senesini alıp onunkine eklesin’ demeyen pek az köylüye rastladım.” (Eski Türkler, s:127)

“1526’da 200.000 kişi (Mohaç’a giden ordu) ekilmiş tarlalara ayak basmadan ve bir tek ot koparmadan yaya olarak imparotorluğu bir baştan öbür başa katetmiştir.” (J. Michelot, nakl: Eski Türkler, 90)

“Sükûn, intizam, ordugâhlarındaki temizlik, lüzumunda ceza vermek gibi müeyyidelerle desteklenen itaat, uzun yürüyüşlere, az gıdaya razı olmak, savaşa karşı iştiyak, muharebede şevk, disiplindeki mükemmeliyet, nefsi kontrol, gayeye sadakat: bütün bunlar, Türk askerlerinin mucizevî hasletlerinden bazılarıdır.” (Eski Türkler, 175)

“Türkler, bizim askerlerimize göre üç sebepten dolayı üstündürler. Komutanlarına derhal itaat ederler. Savaşırken hayatlarını hiçe sayarlar; uzun müddet arpa ve su ile iktifâ ederek ekmek, su istemezler ve şarap içmekten nefret ederler. (Eski Türkler, 176)

Hoşgörü

“Fâtih bir millet olan Türkler, idâreleri altındaki çeşitli milletleri Türkleştirmeye çalışmamış, onların din ve âdetlerine saygı göstermişlerdir. Romanya için Rus ve Avusturya idaresi yerine Türk idaresi altında yaşamak bir talih eseri olmuştur. Zîra aksi taktirde bugün Romen milleti diye bir millet olmayacaktı.” (Popescu Ciocanel, La Crise de O’rient, Paris 1907, nakl: Eski Türkler, 79).

Muhteşem medeniyet

“Binâenaleyh Evliyâ Çelebi’nin 17. asır sonunda Ankara şehrinde 170 çeşme, 3000 kuyu, 76 câmi ve en büyüğü 3.000 dervişi barındıran Hacı Bayram olmak üzere 15 kadar zâviye tespit etmesinde şaşılacak bir şey yoktur. Yine Ankara’da Evliyâ Çelebi’ye göre, 200 hamam, 70 bahçeli saray, 6.600 ev, Kur’ân’ı ezbere bilen 2.000 kadar kız ve erkek çocuk ve ayrıca şerh ve tefsir edebilecek 1.000 kadar genç mevcuttur.” (Reclus, 193, nakl: Eski Türkler, 71)

“İstanbul’un büyük caddelerinin birinden geçiyoruz... Yol bizi, camilere, köşklere, minarelere, kubbeli çeşmelere, altın ve arabesk yazılarla süslü padişah türbelerine götürüyor. Her taraf mimarî şaheserleri, su şırıltıları, âhenkli bir mûsikî gibi hisleri kucaklayan ve ruha neşe veren serinlikteki gölgelerle dolu... Buradan padişahların kendi adına yaptırdıkları camilere varılıyor. Bunların her biri, caminin muhteşem kubbesi yanında hemen hemen silikleşen medrese, hastahane, kütüphâne, dükkân ve hamamlardan mürekkep küçük bir şehir teşkil etmektedir... Burada artık güzellik duygusundan çok daha derin ve çok daha kudretli bir şey hissetmeye başlıyoruz. Bize başka bir düşünce ve duygu dünyasının mermerden örülmüş muhteşem bir medeniyetin ifadesi gibi görünen bize yabancı ve karşı bir milletin, bize düşman bir îmânın iskeletini temsil eden ve zarif sütunlarının azametli diliyle, bizimkinden apayrı bir ALLAH’ın önünde eğilen, ecdadımızın titrediği bir halkın zaferini ilân eden bu âbideler, bu eserler, insana korku ve kuşku ile karışık bir hürmet telkin ederler.” (Reclus, 149, nakl: Eski Türkler, 7374)

Ana kaynak

“Avrupalılar, ahlâkî ve dînî peşin hükümlere kapılmasalar, Kur’ân–ı Kerim’in amelî hayatla sıhhatli bir felsefenin mükemmel bir imtizâcını teşekkül ettirdiğini, O’nun metafizik ve mücerret bir fazileti değil, beşeri hayata tam mânâsıyla intibâk ettirilebilecek bir fazileti talim eden bir kitap olduğunu teslime mecbur olurlardı. Eğer bütün insanlar Kur’ân’ın ahkâmına tam mânâsıyla riayet ederek yaşasalardı, bütün örf ve âdetlerin âhenkli bir şekilde muvâzelendirildiği altın çağın geri geldiğini görürdük.” (Reclus, 173, nakl: Eski Türkler, 68.)

Müslüman–Türk toplumu hakkında batılı seyyah ve yazarlarca ifade edilen bütün bu meziyetler, Türk karakteri ile İslâm’ın âhenkdâr kaynaşmasının, İslâm’ı samimî kabulün ve hayata hayat yapmanın meyveleri idi. Öyle inanıyorum ki, yarının tarihine de aynı kaynaşma ve aynı samimî kabûl yön verecektir.

Kaynaklar

- Yılmaz Öztuna, Büyük Türkiye Tarihi, c.1, Ötüken Yayınevi, İstanbul 1983.

- Ebulfazl İzzetî, İslâm’ın Yayılış Tarihine Giriş, çev. C. Koytak, İnsan Yayınları, İstanbul 1984.

- Yabancılara Göre Eski Türkler, Bedir Yayınevi, İstanbul.

- Nurettin Topçu, Yarınki Türkiye, Dergâh Yayınları, İstanbul 1978.

- Prof. Dr. Osman Turan, Türk Cihan Hakimiyeti Mefkûresi Tarihi, Nakışlar Yayınevi, İstanbul.

- Doç. Dr. Erol Güngör, “Türk Millî Karakterinin Kaynakları”, Töre, sayı: 43.

Muammer Ahmet Şiirleri, İsmail Gül Şiirleri, Seyide Doyran Şiirleri, Abdurrahim Karakoç şiirleri , Ahmed Arif şiirleri , Ahmet Hamdi Tanpınar şiirleri , Ahmet Selçuk İlkan şiirleri , Ahmet Telli şiirleri , Ali Erdinç  şiirleri , Arif Nihat Asya  şiirleri , Asil Mavi şiirleri , Aslan Avşarbey  şiirleri , Aşık Veysel  şiirleri , Ataol Behramoğlu şiirleri , Attila İlhan  şiirleri , Ayfer Yazıcı  şiirleri , Ayhan Yıldırım  şiirleri , Bahattin Karakoç şiirleri , Bahtiyar Vahapzade şiirleri , Bayram Mecit  şiirleri , Bedirhan Gökçe şiirleri , Bedri Rahmi Eyüpoğlu  şiirleri , Behçet Necatigil  şiirleri , Birgül Alp şiirleri , Burcu Seul  şiirleri , Cahit Sıtkı Tarancı  şiirleri , Cahit Zarifoğlu  şiirleri , Can Yücel  şiirleri , Cemal Gören  şiirleri , Cemal Safi  şiirleri , Cemal Süreya  şiirleri , Cengiz Numanoğlu  şiirleri , Cihan Balcıoğlu  şiirleri , Didem Madak  şiirleri , Edip Cansever  şiirleri , Emin Çelimli  şiirleri , Emine Çerçi  şiirleri , Emine Şafak  şiirleri , Ercan Baş  şiirleri , Erdal Ercin  şiirleri , Faruk Nafiz Çamlıbel  şiirleri , Fazıl Hüsnü Dağlarca  şiirleri , Fuzuli  şiirleri , Gaffar Güllü şiirleri , Gelincik  şiirleri , Gülsen Tunçkal  şiirleri , Hacı Kısır şiirleri  , İbrahim Karaçay  şiirleri , İbrahim Sadri şiirleri  , İbrahim Sağır şiirleri , İclal Aydın  şiirleri , İsmail Gül  şiirleri , İsmet Ulaş  şiirleri , Kahraman Tazeoğlu şiirleri , Karacaoğlan şiirleri , Kevser Dostagüler şiirleri  , Küçük İskender şiirleri , Mahmut Çiçekdağı şiirleri , Marlyn Hand şiirleri  , Mehmet Akif Ersoy şiirleri , Mehmet Ali Kalkan şiirleri , Mehmet Çetin şiirleri , Melek Avcı Coşkun şiirleri , Melih Cevdet  şiirleri , Melike Yıldız şiirleri , Mevlana Celalettin Rumi şiirleri , Muammer Ahmet Sağlam  şiirleri , Muharrem Kubat şiirleri , Murat Meral şiirleri  , Mustafa Hebip şiirleri , Muzaffer Tayyip Uslu  şiirleri , Mücahit Şen  şiirleri , Nazım Hikmet Ran  şiirleri , Necip Fazıl Kısakürek  şiirleri , Nur Uygun şiirleri , Nurullah Genç  şiirleri , Orhan Veli Kanık  şiirleri , Ömer Hayyam  şiirleri , Özdemir Asaf  şiirleri , Polat Tek  şiirleri , Rabia Barış şiirleri , Sabahattin Ali şiirleri , Selaattin Çoban  şiirleri , Seyide Cinaloğlu Doyran  şiirleri , Sezai Karakoç  şiirleri , Şevki Dinçal  şiirleri , Tevfik Fikret  şiirleri , Turgut Uyar  şiirleri , Uğur Arslan  şiirleri , Uğur Işılak  şiirleri , Ümit Yaşar Oğuzcan  şiirleri , Yahya Kemal Beyatlı  şiirleri , Yavuz Bülent Bakiler şiirleri , Yavuz Dogan  şiirleri , Yıldız Toksöz şiirleri , Yılmaz Erdoğan şiirleri , Yunus Emre şiirleri , Yusuf Hayaloğlu şiirleri , Zikrettin Karaca şiirleri , Ziya Osman Saba  şiirleri , şiir şiir sokağım şiir türleri şiir sokakta şiir nedir şiire gazele şiir kitapları şiir bilgisi şiir defteri şiir aşk şiir oku şiir yarışması 2018 şiir adam şiir adam live şiir alıntıları şiir adam live instagram şiir antolojisi şiir antoloji şiir akımları şiir atölyesi şiir alp a şiiri a şiir evi a şiiri yavuz bülent bakiler a şiir evi ankara a.şiir solak a şiir sokakta a.kadir şiirleri a köpek şiiri a karakoç şiirleri a ile şiir şiir bilgisi test şiir biter şiir biçimleri şiir başlıkları şiir blog şiir bulmaca şiir bilgisi pdf şiir butik otel şiir blogları b şiiri b keskin şiirleri bayrak şiiri b sesi şiir b harfi akrostiş şiir şiir can yücel şiir cafe şiir cafe ortaköy şiir cemal süreyya şiir cumhuriyeti şiir cahit zarifoğlu şiir çeşitleri şiir can şiir ceketli adam kitabı şiir cemal safi ç şiiri behzat ç şiir behzat ç şiir sözleri gökçenur ç. şiirleri c.süreya şiirleri c ile şiir c.bukowski şiirleri gökçenur ç şiir kitabı c vitamini şiirleri c.zarifoğlu şiirleri şiir çözümleme şiir çözümleme yöntemi şiir çeviri şiir çiçek şiir çok güzel şiir çevirisi şiir çevirileri şiir çözümleme yöntemi nurullah çetin şiir çay ç ile şiir şiir dinletisi şiir dizeleri şiir dergileri şiir duygusal şiir duvarda şiir dünyası sözleri şiir denizi d&r şiir kitapları d.bakır şiiri d ile şiir d&r şiir defteri d madak şiirleri d.günü şiirleri d.bakır şiir sözleri d ali erzincanlı şiirleri d.h. lawrence şiirleri şiir eş anlamlısı şiir ekşi şiir edebiyat şiir en güzel şiir ezberle şiir etkinlikleri şiir edip cansever şiir evi şiir ezberleme şiir eloğlu e şiir kitabı şiirler e ödev şiir e book şiirli e kartlar e müfredat şiiri eş e şiir atatürk'e şiir e güzel şiirler öğretmen e şiir şiir fm şiir fon müziği indir şiir falı şiir fonları şiir fonu şiir fotoğrafları şiir film şiir fotoları şiir festivali f.nietzsche şiirleri f ferruhzad şiirleri f gülen şiirleri f ile şiir f akrostiş şiir necip f şiirleri f ile ilgili şiir melek şiiri f nafiz çamlıbel f n çamlıbel şiirleri ilhan berk f şiiri şiir gibi şiir gözlüm şiir güzel şiir gibi sözler şiir gibi kadın şiir günaydın şiir gemisi şiir gece şiir gecesi ğ şiiri g ile şiir anneler g şiirleri ğ akrostiş şiir ğ vitamini şiiri g sesi şiir ğ başlayan şiir g harfi ile şiir ğ ile ilgili şiirler ğ şiir ğüzel şiir öğretmene şiir posta şiir öğretmenler ğünü şiir onur ünlü şiir ğ ile şiir ğ sesi şiir ğ harfi ile şiir şiir hikayeleri şiir hakkında bazı mülahazalar şiir hastanede şiir her yerde şiir hayat şiir hakkında sözler şiir hangi metin grubuna girer şiir hakkında bilgi şiir hangi metinler grubuna girer şiir hasret h şiirist h.ergülen şiirleri atom h şiiri h.cibran şiirleri h ile şiir h harfi şiir h.izgören şiirleri h sesi şiir h nihal atsız şiirleri h ile başlayan şiirler şiir ısmarla şiir ısmarla eylül'ü konuşalım şiir instagram şiir ıhlamurlar çiçek açtığı zaman şiir ılık ılık akıtam şiir ışık şiir ırmak ıhlamur şiir ışıklar şiir ıssız şiir ı şiirler aşk-ı şiir ı ile şiir ı akrostiş şiir ı.ahmet şiirleri bab-ı şiir ı ile başlayan şiirler ı ile ilgili şiirler şiir ingilizce şiir indir şiir ile ilgili sözler şiir isimleri şiir istanbul şiir incelemesi şiir ingilizcesi şiir için fon müzikleri şiir iletişim i şiirler i şiir perisi i şiir sözleri şiir i kamer şiir-i aşk ile şiir şirpençe şiirler i hızırla kırk saat şiir i leyal şiir-i divan şiir jandarmada şiirt jetpa şiir jenerik müzikleri sigir jelatin şiirt jöh şiir janya şiirt judo şiirt jigolo japonca şiir japon şiir türü j ile şiir bay j şiir j.l.borges şiirleri j harfi ile şiir j.j. rousseau şiirleri j ile ilgili şiirler j harfiyle başlayan şiirler şiir konuları şiir kitapları pdf şiir kesitleri şiir karaoke şiir köşesi şiir konusu şiir kısa anlamlı şiir kadın k şiirleri k.iskender şiirleri k.maraş şiirleri k ile şiir k.tazeoğlu şiirleri 555k şiiri bünyamin k şiirleri k.maraş şiir yarışması k.kurultay şiirleri k.tazeoğlu şiir sözleri şiirler şiir lekesi şiir listesi şiir leyla şiir leblebi tozu şiir leyla ile mecnun şiir lirik şiir lise şiir lavinia şiirler kısa satirik l şiir örnekleri l akrostiş şiir l aşk şiirleri l.aragon şiirleri l harfli şiirler atilla ilhan l şiirleri şiir müzikleri şiir mısraları şiir mevlana şiir mavi şiir mektebi ortaokulu nasıl bir okul şiir me şiir mutluluk şiir mektebi iletişim şiir mavisi şiir m.akif ersoy türkiye m şiiri m.mungan şiirleri m harfiyle şiir m akrostiş şiir m.altıok şiirleri m. azad şiirleri türkiye'm şiiri turgut uyar m.akif şiirleri kısa m.ikbal şiirleri şiir ne demek şiir nedir kısaca şiir nasıl okunur şiir nedir özellikleri nelerdir şiir nazım şiir necip fazıl kısakürek şiir nasıl yazılır kuralları şiir ne demek ingilizce n.hikmet şiirleri n.fazıl şiirleri en güzel şiirler n.tevfik şiirleri fatma n şiirleri çetin'in şiir tahlilleri n akrostiş şiir n.kemal şiirleri n aşk şiirleri şiir otel şiir okuyan şiir onedio şiir okuyan erkek şiir okumak şiir okuyan adam şiir okuma kılavuzu şiir orhan veli şiir okulu o şiiri o şiirleri doğuran yalnızlık şairleri öldürür o şiir bitti başka mısra gerekmez o şiiri ahmet haşim o şiir bir daha yazılamaz o şiirler tek başına okunmuyor gel yalvarırım o şiirleri çocuğa yazsaydım o şiir ne demek şiirin o ince küllerini toplayanlar şiir o ki sadece cananını kasteder şiir örnekleri şiir özdemir asaf şiir özellikleri şiir önerileri şiir özlem şiir ödülleri şiir ölçüleri şiir örnekleri kısa şiir ödülleri 2018 şiir özledim ö ile şiir ö harfiyle şiir ö.s.ö şiirleri ö.ç.m şiirleri ö harfi ile şiir akrostiş şiir ö şiir parkı şiir perisi şiir penceresi şiir pdf şiir paylaşım şiir programı şiir parçaları şiir posterleri şiir papatya şiir programları p harfiyle şiir p valery şiirleri p sesi şiir p ile başlayan şiir çeşitleri şiir resimli şiir romantik şiir resmi şiir radyo şiir radyosu şiir resitali şiir rap şiir roots şiir replikleri şiir rastgele r siz şiir r akrostiş şiir r ilgili şiir r t erdogan şiirleri şiir sitesi şiir sokağı şiir sözler şiir sevgiliye şiir sayfası şiir sokakta aşk şiir siteleri s şiiri ş.erbaş şiirleri s.karakoç şiirleri s ile şiir yes şiiri ş akrostiş şiir ş sesi şiir s.ali şiirleri cemal sa şiirleri s.o.s şiiri şiir şiir şiir şarkıları şiir şairleri şiir şekilleri şiir şiir türkiye şiir şantiyede şiir şeklinde fabl şiir şükrü erbaş şiir şekil özellikleri şiir şehri ş ile şiir ş.yahya şiirleri ş 23 nisan şiirleri şiir tahlilleri şiir türleri nelerdir şiir tanımı şiir türleri test şiir turgut uyar şiir tanımları şiir tahlilleri mehmet kaplan şiir temaları şiir t shirt şiirt t.uyar şiirleri t ile şiir t erdoğan şiir 500t şiiri t aşk şiirleri t s eliot şiirleri baki ayhan t şiirleri t.tuğba baş şiirleri şiir uzun şiir umut şiir uygulaması şiir uzun aşk şiir unsurları şiir uzaktan sevmek şiir uyak şiir uyku şiir usta u şiiri ü ile şiir ü harfiyle şiirler hüsrev ü şiirini kim yazmıştır atatürk'ü şiiri ü akrostiş şiir hüsn ü şiir ayın 14 ü şiiri u ile akrostiş şiir şiir üzerine şiir ünlü şiir ümit yaşar oğuzcan şiir üzerine yazılar şiir ülkü ocaklarında şiir üzerine düşünceler suut kemal yetkin şiir ülkü tamer şiir üstadlarımız şiir üzerinde sıfat bulma şiir ünlü şairler ü.y.o şiirleri ü ile ilgili şiirler ü.y.oğuzcan şiirleri şiir ve inşa şiir video şiir ve tefekkür kulübü şiir ve kadın şiir ve zihniyet şiir ve inşa türü şiir vatan şiir ve sözler şiir ve şair şiir ve gelenek v şiir v ile şiir v.hugo şiirleri v sesi şiir orhan v şiirleri v for vendetta şiir v for vendetta şiiri remember v harfi ile şiir aga b v şiirbaz - ondan oldu zaar sözleri şiir yarışmaları şiir yazmak şiir yazarları şiir yaz şiir yazma şiir yarışması 2019 şiir yürek şiir yarışmaları 2018 y faktörü şiiri y kemal şiirleri y.odabaşı şiirleri y'ol şiiri y.emre şiirleri y başlayan şiirler y ile ilgili şiirler y harfi ile şiir y 23 nisan şiirleri akrostiş şiir y harfi şiir zamanı şiir zaman şiir zarifoğlu şiir zıt anlamlısı şiir ziya paşa şiir zindandan mehmete mektup şiir ziya gökalp şiir zulmü alkışlayamam şiir zeynep şiir zeytin z özger şiirleri z ile şiir z raporu şiir z akrostiş şiir a ve z şiiri a.c.z şiirleri z ile ilgili şiirler şiir 0 6 yaş 01 şiir 00 00 şiir 0 kasım şiirleri 0 kasımla ilgili şiir şiir 10.sınıf şiir 1 kıta şiir 1000kitap şiir 15 temmuz şiir 1.sınıf şiir 15 temmuz kısa şiir 19 mayıs şiir 10 kasım şiir 12. sınıf dil ve anlatım şiir 18 mart çanakkale şiirler 1 kıtalık şirinler 1 1 mayıs şiirleri 1.sınıf şiirleri kısa kaldırımlar 1 şiiri 1. sınıf şiirleri 2 kıtalık 1 kıtalık şiirler doğa 1 kıtalık şiirler ve şairleri 1 kıtalık şiir örnekleri şiir 2018 şiir 2 kıtalık şiir 2. sınıf şiir 29 ekim şiir 23 nisan şiir 29 ekimle ilgili şiir 29 ekim cumhuriyet bayramı şiir 2 satır şiir 2017 şiir 23 nisanla ilgili 2 şiiri şiirler 2 kıtalık şiir 2 kıta şiirler 2 kıtalık aşk şiirler 2 sınıf için dağ 2 şiir 2 kıtalık şiirler doğa 2 kıtalık şiir örnekleri şiir 365 şiir 3 kıtalık şiir 3. sınıf şiir 30 ağustos şiir 35 yaş şiir 3 kıtalık aşk şiir 3 kıtalı şiir 30 tane şiir 33 kurşun şiir 30 yaş 3 şiir anlayışı şiirler 3 kıtalık şirinler 3 şiirler 3 kıtalık kısa 3. şahsın şiiri 3 kıtalık şiirler edebiyat 3.sınıf şiirleri 2 kıtalık şiir 4 kıtalık şiir 4 lük şiir 4. sınıf şiir 40 yaşındasın şiir 4 kıtalık aşk şiir 4 mısradan oluşan her bölümüne ne denir 40 şiir 40 şair 40 şiir ve bir şiirler 4 kıtalık ünlü şairlerden 40 şiir 40 şair pdf 4 şiir 1 şehir şiirler 4 kıtalık şiirde 4'lük nedir şiirler 4 mısralık şiirdeki 4 satıra ne denir şiirler 4 5 kıtalık şiir 5. sınıf şiir 5 kıtalık şiir 5 sınıf konu anlatımı şiir 500 şiir 5n1k 555k şiir 5 şiir biçim ve içerik yönünden incelenmesi 571 şiir 5 şiir türü 50 şiir 50 şair 5 şiiri biçim ve içerik olarak inceleme 5 şiirin incelenmesi şiirler 5 kıtalık şiirde 5 mısraya ne denir 5 hececilerin şiir ve sanat anlayışı 5 kıtalık şiirler necip fazıl kısakürek şiir 6. sınıf şiir 6 kıtalık şiir 6 ekim 6 şiir türü şiir türleri 6. sınıf şiir bilgisi 6. sınıf şiir türleri 6.sınıf test şiir bilgisi 6. sınıf test şiir türleri 6. sınıf tonguç akademi şiirler 6.sınıf şiirler 6 kıtalık 6.sınıf şiirleri türkçe dersi 6. sınıf şiir örnekleri 6. sınıf şiir bilgisi çalışma kağıdı 6.sınıf şiir bilgisi 6.sınıf şiir bilgisi test 6.sınıf şiir türleri test şiir 7.sınıf şiir 7 güzel adam şiir 7 kıta 724 şiir şiirler 7 kıtalık 724 şiir neden kabul edilmedi 7 kıtalık şiir şiir türleri 7. sınıf şiir türleri 7.sınıf test şiir bilgisi 7. sınıf testleri 7 şiiri şiirde 7 hececiler kimlerdir şiirler 7. sınıf 7 heceli şiirler 7. sınıf şiir bilgisi test soruları 7.sınıf şiir türleri 7.sınıf şiir bilgisi 7.sınıf şiir türleri test şiir 8.sınıf şiir 8 kıta şiir 8 mart 8 şiir 80 sonrası şiir 835 şiir şiir bilgisi 8. sınıf şiir türleri 8. sınıf test şiir bilgisi 8. sınıf test almanca şiir 8 kıtalık 8 şiiri şiirler 8 kıtalık 8 heceli şiirler 8.sınıf şiir bilgisi 8 satırlık şiirler 8.sınıf şiir türleri test 8. sınıf şiir bilgisi test 8 sınıf şiir bilgisi çalışma kağıdı şiir 9.sınıf şiir 9. sınıf edebiyat şiir 9. sınıf test şiir 9 sınıf ders notları 90lar şiir şiir türleri 9. sınıf şiir türleri 9.sınıf edebiyat şiir gelenekleri 9.sınıf şiir bilgisi 9. sınıf test şiir türleri 9. sınıf test 9 şiiri 9.sınıf şiir türleri 9 eylül şiirleri 9.sınıf şiir bilgisi çalışma kağıdı 9. sınıf şiir örnekleri 9.sınıf şiir inceleme örnekleri
 

Çevrimdışı вαşκαп

  • Özel Üye
  • *
  • İleti: 20356
  • Rep 1300
Ynt: Türkler ve İslam: Panoramik Bir Bakış
« Yanıtla #1 : Ekim 15, 2017, 04:34:23 ÖS »
Emeğine Yüreğine Sağlık
 

Çevrimdışı Özgür Kız

  • Özel Üye
  • *
  • İleti: 21541
  • Rep 3950
Ynt: Türkler ve İslam: Panoramik Bir Bakış
« Yanıtla #2 : Eylül 29, 2018, 04:34:37 ÖS »


 Emeğine Yüreğine Sağlık

 

 

Related Topics

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
2 Yanıt
1808 Gösterim
Son İleti Temmuz 20, 2018, 10:36:38 ÖÖ
Gönderen: Özgür Kız
1 Yanıt
1484 Gösterim
Son İleti Temmuz 21, 2014, 05:30:47 ÖS
Gönderen: Erdi
1 Yanıt
1216 Gösterim
Son İleti Eylül 29, 2018, 04:35:05 ÖS
Gönderen: Özgür Kız