ANADOLU YAKASI'nın en büyük ilçesi olan Kadıköy (eski adıyla Khalkedon), aynı zamanda İstanbul’un da en büyük ilçelerinden biridir.
Şimdilerde bir koruma projesiyle yeniden eski günlerine dönmekte olan Tarihi Kadıköy Çarşısı, bu yakanın bir “özeti” sayılabilir. Özellikle balıkçıları ve baharatçılarıyla ünlü olan bu çarşı, lezzet düşkünlerinin de uğrak yeridir. Ağırlıklı olarak Güneydoğu ve Akdeniz mutfağının seçkin tatlarını sunan Çiya, daha çok gençlerin tercih ettiği Mercan ve Şampiyon Kokoreç, özel üretim çikolataları ve unlu ürünleriyle Beyaz Fırın, ev yapımı reçelleri ve tatlılarıyla Şekerci Cafer Erol, ‘Kup Griye’ adlı muhteşem lezzetin yaratıcısı tarihi Baylan Pastanesi, lokum ve çeşit çeşit şekerlerin birinci adresi Ali Muhiddin Hacı Bekir, binbir çeşit baharatıyla neredeyse yarım yüzyıldır aynı dükkânda hizmet veren Brezilya Baharatçısı, ikinci el ev eşyası, kıyafet ve elektronik eşyalar satın alabileceğiniz Bit Pazarı ve antika meraklılarının uğrak yeri Antikacılar Sokağı, tarihi çarşının en önemli yerlerinden bazılarıdır.
Çarşının biraz daha dışında, kitapçıların da yer aldığı ve müzik tutkunları için bir dönem cennet sayılabilecek, Zihni Müzik’in de halen içinde hizmet verdiği Akmar Pasajı’nın yanı sıra, ikinci el kitaplar satan sahaflar ve kafeler, Kadıköy’ün kalbi sayılan bu bölgeyi her daim hareketli kılmaktadır.
Kadıköy’de gece hayatının merkezi, Kadife Sokak ve civarıdır. İsis, Karga Bar, Ağapia, Arka Oda, Masal Evi, Kahve Bahane, Viktor Levi Şarap Evi gibi her zevke hitap eden mekânlarıyla, daha çok genç nüfusun ilgi gösterdiği bir bölgedir. Bu mekânlar, yılın değişik zamanlarında alternatif kültür ve sanat faaliyetlerine de ev sahipliği yapmaktadır.
Kadıköy’ün en hareketli caddelerinden biri olan Bahariye Caddesi’nde, başta Süreyya Sineması olmak üzere pek çok sinema, ünlü markaların satış noktaları, pasajlar ve zevkle vakit geçirebileceğiniz kafeler yer almaktadır. Araç trafiğine kapalı olan bu caddenin tek yolcu taşıma aracı, geçtiğimiz yıl hizmete giren Nostaljik Moda Tramvayı’dır.
Kadıköy ilçesi, Moda, Kalamış, Fenerbahçe gibi deniz manzaralı sayfiye yerleri ile de ünlüdür. Deniz manzarası ile Cafe Kemal, Moda Aile Çay Bahçesi ve Küçük Bomonti gibi çay bahçeleri, Dondurmacı Ali Usta, Dodo, Güverte Cafe, Kırıntı, Cibalikapı Balıkçısı, Koço, Moda Teras ve Tarihi Moda İskelesi, Moda’nın en çok rağbet gören mekânlarıdır. Moda Deniz Kulübü de yine bu semttedir.
Kalamış denildiğinde ilk akla gelen mavi bayraklı Kalamış Marinası, uluslararası standartlarda hizmet vermekte ve boat-show fuarlarına ev sahipliği yapmaktadır. Marinada Divan Pub ve Murphy’s Dance Bar gibi eğlence mekânları da yer almaktadır.
Fenerbahçe ise Türkiye’nin en büyük kulüplerinden biri olan Fenerbahçe Spor Kulübü ve yakın zamanda hizmete giren plajı ile ünlüdür.
Ayrıca deniz kıyısı boyunca Bostancı’ya kadar devam eden yürüyüş ve bisiklet yolları, yemyeşil parklar, halka açık tenis, basketbol ve voleybol sahaları da nefes almak ve spor yapmak isteyen İstanbulluların tercih ettiği yerler arasındadır.
Geniş kaldırımları, Friday’s, Mid Point, Kırıntı gibi popüler restoranları, şık kafeleri, alışveriş merkezleri ve ünlü markaların mağazaları ile Avrupa ülkelerini anımsatan Bağdat Caddesi, özellikle hafta sonları İstanbulluların akınına uğramaktadır. Kızıltoprak’tan başlayıp Bostancı’ya kadar dümdüz uzanan cadde, değişik zamanlarda şampiyonluk karnavalı, Cumhuriyet Bayramı gibi kutlamalara da ev sahipliği yapmaktadır.
Bağdat Caddesi’nin sahil yoluna bağlandığı noktada bulunan Bostancı ise, tren istasyonu, çay bahçeleri ve sahil tarafında yer alan kokoreççileri ve balıkçılarıyla ünlüdür. İstanbul’un incisi Adalar’a, Bostancı İskelesi’nden kalkan vapur, motor ve deniz otobüsüyle ulaşılabilmektedir.
Son yıllarda hizmete giren restoranlar, gece kulüpleri ve 40 yıl sonra İstanbul’da denize girme keyfini yeniden yaşatan Caddebostan Plajı ile canlanan sahil yolu ise Bağdat Caddesi’nin paralelinde uzanmaktadır. Deniz kenarı boyunca devam eden yürüyüş ve bisiklet parkurları, spor tutkunları tarafından sıkça tercih edilmektedir.
ANADOLU YAKASI'nın Boğaz’a bakan yüzü
Anadolu yakasının İstanbul Boğazı’na bakan sahil bölümü Salacak’tan başlar.
Muhteşem günbatımı manzaraları yakalayabileceğiniz Salacak, Kadıköy’den 20-25 dakikalık bir yolculukla ulaşabileceğiniz Üsküdar’a bağlıdır.
Biraz ilerisinde Harem Otogarı’nın yer aldığı Salacak sahili, yürüyüş yapmayı sevenler için keyifli bir güzergâhtır. Ayrıca buradan özel motorlarla Kız Kulesi’ne de ulaşım sağlanabilmektedir.
Kısa bir yürüyüşle varılan Üsküdar sahilinden gece geç saatlere kadar Eminönü’ne ve Beşiktaş’a motor ve vapur seferleri düzenlenmektedir. Beşiktaş motor iskelesinin tam karşısında yer alan 3. Ahmet Çeşmesi ise Üsküdar’a ayak basanları karşılayan ilk tarihi eserdir.
Osmanlılardan kalma çok sayıda tarihi eser barındıran Üsküdar’da Mihrimah Sultan Camii, Şemsi Paşa Camii gibi Mimar Sinan yapılarını görmeden geçmemek gerekir. Bir de 1933’ten beri Osmanlı mutfağına has tatlarıyla hizmet veren Kanaat Lokantası vardır ki ünü dünyaya yayılmış bir lezzet mekânıdır.
Üsküdar’dan sahili takiben Paşalimanı - Kuzguncuk’a doğru gelindiğinde Fethipaşa Korusu ile karşılaşılır. Özellikle kışın muhteşem bir manzaraya bürünen korunun içinde yürüyüş parkurları ve piknik alanları mevcuttur.
Kuzguncuk ise İstanbul’da bir kilise ve bir camiyi yan yana görebileceğiniz tek yerdir. Çınaraltı’nda Türk kahvesi keyfi yapıp, İsmet Baba’nın Yeri’nde balık yemeden, Limonluk Kahvesi’nin keklerinden tatmadan tadı çıkmaz buranın.
Tarihi evleri ve sokakları Perihan Abla, Ekmek Teknesi pek çok televizyon filmi ve dizisine set olmuş bu sakin semt, şair Can Yücel, ressam ve heykeltıraş Kuzgun Acar gibi sanatçıların yaşadığı yer olmasıyla da ünlü.
Kuzguncuk’tan sonra Osmanlıların ihtişamını yansıtan sarayı ile ünlü Beylerbeyi’ne gelinir. Ahşap evleri, restore edilen yalıları, çay bahçeleri ve balık lokantaları ile sakin ve huzurlu bir semt olan Beylerbeyi’nde sarayın yanı sıra, İskele Meydan Çeşmesi ve İskele Kahvesi de görülmesi gereken yerler arasındadır.
Beylerbeyi’ne yaklaşık 15 dakika mesafede yer alan salatalığı (badem) ile ünlü Çengelköy, yalılarıyla ünlü Boğaz kıyısının en güzel semtlerinden biridir.
Pek çoğu yangınlarla yok olmuş yalılardan bugüne Sadullah Paşa Yalısı ve Edip Efendi Yalısı gibi birkaç örnek ulaşabilmiştir.
Tarihi ekmek fırını ve ahşap evleriyle zamanın durduğu bir semt olan Çengelköy’de ünlü Çengelköy Börekçisi’nden börek alıp, 780 yaşındaki anıt Çınar ağacının gölgesinde çay içmek ayrı bir keyiftir.
Semtte otomobil meraklıları için bir de müze vardır: Sabri Artam Vakfı Otomobil Müzesi. Müzede klasik otomobillerden motosikletlere, yarış arabalarına ve özel tasarım otomobillere kadar pek çok araç görmek mümkündür.
Çengelköy’den Kuleli semtine doğru gidildiğinde, sahil yolu üzerinde Kuleli Askeri Lisesi yer alır. Fatih Sultan Mehmed döneminden beri geçirdiği değişimler ve onarımlarla bugünkü şeklini alan bina, bugün lise olarak kullanılmaktadır.
İstanbul’un tek rasathanesi: Kandilli
Boğaz kıyısındaki bir başka önemli semt de, İstanbul’un tek rasathanesinin bulunduğu Kandilli’dir. Bebek semtinin tam karşısında yer alan Kandilli, dünyada “İstanbulin” olarak bilinen “Kandilli Yazmaları” ile de ün kazanmıştır.
Tarih boyunca zenginlerin veya saraya yakın kişilerin tercih ettikleri bir semt olan bölge, günümüzde sanatçılar, şairler, aydınlar ve İstanbullu zengin ailelere ev sahipliği yapmaktadır. Kandilli Rasathanesi’nin bulunduğu tepenin en üst noktasından hem Boğaz Köprüsü, hem de Fatih Sultan Mehmet Köprüsü izlenebilmektedir.
Semtin tarihi eserlerinden bazıları, içinde tarihi Kandilli Kız Lisesi (Adile Sultan Sarayı)’nin de yer aldığı Kandilli Bahçesi, Kandilli Camii, İcadiye Tepesi’nde yer alan ve 1911 yılında kurulan Kandilli Rasathanesi, I. Mahmud Çeşmesi, Edib Efendi Yalısı, Mehmed Paşa Yalısı, Siyavuş Ağa Kuyusu ve Kandilli Feneri’dir.
Anadolu yakasının Boğaz kıyısında kalan semtlerinden bir diğeri de Kanlıca’dır. Özellikle pudra şekerli yoğurdu ile ünlü olan bu kıyı semti, otantik yapısını halen koruması nedeniyle de yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. Mihrabad Korusu ise, Boğaz manzarası ile ilçenin en gözde mesire yerleri arasındadır.
Boğaz’ın Karadeniz’e açılan noktasında yer alan Beykoz ise Boğaz kıyısında taze balık yemek isteyenler için uygun bir seçenektir.
Cam sanatını yakından tanımak ve camla çalışmak isteyenlere açık olan bir sanat merkezi konumundaki Cam Ocağı da yine Beykoz’da bulunmaktadır. Cam Ocağı, Riva Deresi’nin kıyısında kurulu kampüsüyle, yerli ve yabancı cam sanatçılarını ağırladığı etkinlikleri ve eğitimleriyle, konuklarına güzel bir deneyim sunmaktadır.
İlçenin en önemli tarihi eserleri arasında ise Hıdiv Kasrı, İshak Ağa Çeşmesi, Anadolu Hisarı, Beykoz Kasrı, İskender Paşa Camii ve Türbesi, Anadolu Feneri ve Hekim Paşa Yalısı gibi yalılar yer almaktadır.
Anadolu Kavağı, Poyrazköy, Riva, Cumhuriyet Köyü, Polonyalıların kurduğu Polonezköy gibi mesire alanlarıyla da meşhurdur. Hafta sonları ziyaretçi akınına uğrayan Beykoz’un Kaymakdonduran semtinde bulunan 200 yaşındaki kestane ağacı ve Beykoz Çayırı’nda bulunan 200 yaşındaki çınar ağacı görülmeye değerdir. Yerli ve yabancı turistlerin en fazla ilgi gösterdiği yerlerden bir diğeri ise Anadolu Kavağı’ndaki Yuşa Tepesi ve Türbesi’dir.
İstanbul, Çamlıca’sız olmaz!
Söz mesire yerlerinden açılmışken Çamlıca’dan bahsetmeden geçmek olmaz. İstanbul’un şarkılara konu olmuş yegâne ilçelerinden biri olan Çamlıca, Boğaziçi Köprüsü’ne olan yakınlığı nedeniyle son yıllarda büyük şirketler tarafından da tercih edilmektedir.
Büyük ve Küçük Çamlıca olarak ikiye ayrılan tepe, yokuşlarıyla, televizyon ve radyo antenleriyle dikkat çekmektedir.
Büyük Çamlıca tepesinde belediye tarafından işletilen restoran ve kafeler ile yeşil alanlar yer almaktadır. Küçük Çamlıca tepesinde ise içinde
Küçük Çamlıca Köşkleri olarak adlandırılan muhteşem manzaralı Sofa, Topkapı ve Cihannüma köşklerini de içine alan bir koru bulunmaktadır. Bu koru, hafta sonları ve yaz akşamlarında ziyaretçi akınına uğramaktadır. Gazozuyla da ünlü olan Çamlıca’nın en önemli tarihi yapıları arasında Çamlıca Kız Lisesi, Yusuf İzzeddin Efendi Köşkü gibi yapılar yer almaktadır.
İstanbul’un gururu: FORMULA 1
Anadolu yakası, yakın zamanda açılan ve pek çok ulusal ve uluslararası organizasyona da ev sahipliği yapan İstanbul Park pistini de barındırmaktadır. 19-21 Ağustos tarihleri arasında, dünyanın en çok izlenen motor sporları organizasyonu Formula 1’in yapıldığı pist, Tuzla ilçesi sınırları içinde yer almaktadır.
Yakın zamanda hizmete açılan bağlantı yolları, bu bölgeye ulaşımı kolaylaştırmıştır. İstanbul’un ikinci havalimanı olan Sabiha Gökçen Havalimanı da İstanbul Park Pisti’ne 10 dakika mesafededir. Bu havalimanının açılması, Anadolu yakasının hareketliliğinin artmasında önemli rol oynamıştır.
Anadolu yakası da en az Avrupa yakası kadar ziyaretçilerini kendisine hayran bırakacak güzellikler barındırıyor. İstanbul’un nispeten daha sakin olan bu yakası, Boğaz Köprüsü’nden geçerek veya vapur ile yapılan keyifli bir yolculuğun ardından tüm hazinelerini cömertçe sizle paylaşıyor.
Bağdat Caddesi
İstanbul'un moda platformu olarak adlandırılabilecek bu cadde, özellikle gençlerin rağbet ettiği bir bölgedir. Cadde üzerinde ünlü giyim markalarının şubelerini, alışveriş merkezlerini, fast food dükkânlarını, ünlü restoran zincirlerinin şubelerini, sağlık, güzellik ve estetik merkezlerini, kafeleri, lüks otomobil galerilerini, ünlü spor markalarının şubelerini ve ev dekorasyon markalarının mağazalarını bulmak mümkündür.
Bağdat Caddesi, bu özelliklerinden dolayı bir bakıma İstanbul'un, ama özellikle de Anadolu yakasının moda trendlerini de belirlemektedir.
Bağdat Caddesi üzerinde bulunan çok katlı mağazalar sağladıkları indirim ve taksitlendirme avantajlarıyla her bütçeye göre alışveriş imkânı sunmaktadırlar. İlkbahar ve sonbahar indirim dönemlerinde sadece Anadolu yakasının değil, İstanbul'un her yerinden gelen insanların uğrak yeri olan Bağdat Caddesi, aynı zamanda bir buluşma mekânı olarak da bilinmektedir. Bağdat Caddesi gelir seviyesi yüksek İstanbulluların yaşadığı bölgelerden biri olduğu için, cadde üzerinde çok sayıda lüks otomobile rastlamak mümkündür.