Gönderen Konu: Evlilik  (Okunma sayısı 633 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mahmut Çiçekdaği

  • Şair - Yorumcu
  • *
  • İleti: 1048
  • Rep 32
  • Cinsiyet: Bay
  • İLİMDEN ÖNCE EDEBİ ÖGREN
    • Şair Mahmut Baki
    • Ekda
  • Burcum: OĞLAK
  • Takımınız: GALATASARAY
  • İlişki Durumunuz: EVLİ
Evlilik
« : Şubat 04, 2017, 01:16:15 ÖS »

Evlenmek isteyenler, eşlerinin dinimizin bildirdiği ahlâka sahip olmalarına önem vermelidir. Dış görünüşe aldanıp da yanlış karar vermekten sakınmalıdır. Çünkü evlilik hayatına başladıktan sonra, geri dönmek zordur ve kötü huylu kimsenin, bundan sonra düzeltilmesi de kolay değildir.

Aradığımız vasıfların çoğu karşı tarafta var ise, karar vermek için yeterli sayılabilir. Lüzumundan fazla ince eleyip sık dokuyan, kendine bir türlü aday beğenemeyen, kolay kolay evlenemez.

Müstakbel eşler birbirinde aradıkları vasıfları bulurlarsa, sonraki devreler için iyi bir başlangıç teşkil eder. Bulunması zaruri lazım olan vasıflar yoksa, (Ben seviyorum) diyen gençlerin, bu yolda şuursuzca hareketlerle ebeveynlerini üzmeleri çok yanlıştır. Ana-babalar da, aranan vasıflar var ise sebepsiz yere mesela maddi menfaatler yüzünden gençlerin evlenmesine mani olmamalıdır.

Aşırılıktan uzak durmak gerekir. Dört dörtlük bir talip bulmak zor, hatta imkansızdır. Unutmamalı ki, kusursuz dost arayan dostsuz kalır; noksansız eş arayan eşsiz kalır.

Gençlere tavsiyemiz, salih ana-babanın tavsiyelerine mutlaka uymalıdır! Ana-baba, oğlunun veya kızının evleneceği kişiye, evlatlarının gözü ile bakmaz. Acı tecrübelerin verdiği firasetle bakar.

Yeni evliler için faydalı olabilecek aşağıdaki yazıları çeşitli kitaplardan derledik:

Lüzumlu (ilk) evlilik bilgileri
Nikahtan sonra, zifaf (gerdek) gecesi, evlilik hayatının en mühim bir dönemidir. Eşler mümkün mertebe temizliğe riayet etmelidir. Temiz ve güzel kıyafet, ilk gecede etkili olur. Zifaf odası tenha, emniyetli bir yerde olmalıdır. Damadın, evlilik tecrübesi olan, güvenilir bir sağdıçın tavsiyelerinden istifade etmesinde mahzur yoktur. Fakat, sağdıç olmasa da olur.

Damat şunu yapmayı ihmal etmemeli:
Resulullah efendimiz, Hazret-i Fatıma’yı Hazret-i Ali’ye tezvic ettiklerinde buyurdu ki:
(Ya Ali! Gelini kendi evine götürdüğün zaman, çorabını ayağından çıkar. Ayağını yıka. O suyu evin bütün köşelerine saç. Böyle yapınca, Allahü teâlâ senin evinden yetmiş türlü fakirliği dışarı çıkarır. Yetmiş türlü bereketi evine dahil eder. Yetmiş rahmeti sana nazil kılar. O gelin ile ve onun bereketi evin köşelerine erişir. O gelin, delilikten ve diğer hastalıklardan emin olur.)

İlk gecede eşlerin dikkat etmeleri gereken bazı hususlar:
İlişki konusunda çok kimse bilgisizlikten bunalımlara düşmektedir. Bunun için önce cimanın ne olduğunu iyi bilmek gerekir. İyi bilinmez ve yanlış yapılırsa huzursuzluk zamanla artarak ailenin yıkılmasına sebep olabilir. Bunun için bu mahrem bilgileri lüzumu kadar öğrenmek gerekir.

Her şeyden önce, eşler birbirine çok samimi, nazik ve yumuşak davranmalı, sevgi ve şefkatle yakınlaşmalıdır. Erkek, eşini gerdeğe psikolojik yönden iyice hazırlamalıdır. Ona cesaret vermeli; endişelerinin yersiz olduğunu, onu da rahat bir atmosferde konuşturarak izah etmeli. Eşini incitecek küçük davranış, hatta imadan sakınmalı. Eşinin, özellikle bu gecede sevgi ve şefkat görmeye, iltifat işitmeye çok ihtiyacı olduğunu bilmeli.

Erkek aceleci ve kaba olmamalı. "Artık evlendik, ona istediğim gibi sahip olurum" gibi bir düşünce son derece yanlıştır. Cima, sevgi oyunları sırasında meydana gelen bir olaydır. Temasa her iki tarafın da aktif şekilde katılması gerekir. Nitekim Resulullah efendimiz de bu hususa dikkat çekerek, erkeğin, eşinin haklarına da riayet etmesini istemiştir. Cinsi tatmin, kadının da hakkıdır.

Genç kız da eşinin heyecan ve sevgisini paylaşmalı, kendisini ona tabii ve fıtri bir şekilde, isteyerek teslim etmeli. Cimanın bir yaratılış vazifesi olduğunu düşünmeli, mana ve hikmetlerini hatırlamalı, sevgisine ve yaratılış özelliklerine güvenip, yersiz korku ve endişelerden sıyrılmalı.

Düğünün stresli ve gergin ortamından sonra eşler, uykusuz, yorgun düşebilir. Bu bakımdan cimaya çoğu zaman hazır olmazlar. Bu durumda, ilk cima tehir edilebilir. Bunun hiç mahzuru yoktur; aksine çok faydası olabilir.

İlk gece, eşler için en meraklı heyecanların yaşandığı andır. Daha önce gayrı meşru hayat yaşayan bu duygudan mahrum kalır.

Damat, tebessüm ve nezaketle içeriye girmeli, geline selam vermeli ve onu tebrik etmeli. Moral verici sözlerle gelinin gönlü alınmalı, heyecanını yatıştırmaya çalışmalı. Gelin de ona güler yüzle karşılık vermeli, lüzumsuz somurtkanlık ve çekingenlik göstermemeli.

Bu gece, iki rekat nafile namaz kılıp dua edilir. Gelinin ayağı bir leğende yıkanır, odanın köşelerine serpilir. Bugünlere kavuşmanın şükrü ve gelecek günlerin saadeti için, Allahü teâlâya dua edilir. Bu arada, oturup, bir müddet sohbet etmeli. Böylece, fazla heyecan atılmaya çalışılır.

Her kız, bu ilk gecede, az-çok ürkeklik ve çekingenlik gösterir, utanır, sıkılır. İlk defa bir erkekle baş başa buluşmanın, ona açılmanın utancını hisseder. Bu hâli, gayet tabiidir, hoş karşılanmalı.

Erkek kızı hiç sıkmadan ve zorlamadan, samimi bir yakınlık göstermeli, ürkekliğini gidermeye çalışmalı. Kız konuşmaktan, ona açılmaktan çekinse bile, erkek samimi sohbet ve yakınlığı sabırla sürdürmeli, onun gönlüne yavaş yavaş girmeli. Kızın sessizce dinlemesi ve ara sıra hafif karşılık vermesi de kâfidir.

İnancı gereği kadından uzak kalan erkek, çoğu zaman kadını yakından gördüğünde veya dokunmasıyla hemen boşalabilir. Ümitsizliğe kapılmayıp, yarım saat kadar sonra ön hazırlıktan sonra, tekrar harekete geçilir. İkinci halde ilk heyecan geçip hemen boşalma olmayacağı için ön hazırlık daha rahat şekilde yapılabilir. Bu durum çok önemlidir. Bu durumu bilip kendilerini buna göre ayarlayan eşler rahat eder. Olduydu olmadıydı endişesine kapılmaz. Çünkü bu normal bir olaydır. Birkaç saat dinlenilebilir veya ertesi güne tehir edilebilir. Böyle bir durumda genç kız da durumu kabul etmeli, anlayışla karşılamalı.

Zifaf gecesinde kızda ürkeklik ve çekingenlik görüldüğü zaman, erkek, ilk karşılaşmanın normal bir neticesi olan bu hâli hoş karşılamalı, lüzumsuz telaş ve sabırsızlık göstermemeli. İlk geceki kabalıktan doğacak ürkeklik, incinme ve tatsızlık, daha sonra uzun müddet silinmeyen etkisini gösterir. Bunun gibi, o gecenin sabır ve nezaketinin mükafatı da sonradan görülür.

İlk olarak bir erkekle buluşmak, yıllarca barındığı ailesinden ayrılıp, yeni bir aile hayatına girmek, bir kız için elbette çok önemli bir olaydır. O anda, erkeğin geniş şefkat ve sevgi kanatlarına ihtiyacı vardır. Bir kadın, ilk geceyi kolay unutmaz. Eğer kadın ilk zifaf gecesinde tatlı heyecanlar yaşamışsa, sevgi, sabır, nezaket ve geniş bir anlayışla karşılaşmışsa, kocasına ömür boyu minnettar kalır.

Gerdek gecesi
Erkeklik gösterisi sanılan, "kedinin bacağını ayırmak" gibi kabalık uygun değildir. Bilhassa bu gece, erkek de çok nazik olmalı!

"Bir kadın, on senedir kocasıyla garip bir şekilde yaşıyor Ancak ayda bir defa temasta bulunuyor ve bu temas esnasında da kadın tamamen soğuk davranıyor. Gerdek gecesi, kocası bu kadının kalbini kırmış. (Ne zayıfmışsın, hem de çirkinmişsin) demiş. Kadın bunu unutamamış. Kadını yaralayacak, zayıfsın, şişmansın, uzunsun, kısasın, yaşlısın gibi sözlerden uzak durmalı!

Ön hazırlık:
Gerdek gecesinde diğer önemli husus da, ön hazırlığın gelini ürkütecek ve gönlünü soğutacak bir vaziyette olmamasıdır. Bunun için bir de, soyunma sırasında dikkatli olmak gerekir. Bir kere damadın gelini kendi eliyle soymaya kalkması doğru değildir. Gelin ve damat, kendi kendine soyunmalı. Çırılçıplak soyunmak da uygun değildir. Ekseriya gelin, erkeğin karşısında ilk defa çıplak olarak görünmekten ve erkeği çıplak olarak görmekten dehşet ve sıkıntıya düşebilir.

Soyunma sırasında, utanma duygularının korunması için, bu işin de perdelenmesi gerekir. Bunun için ya lamba söndürülmeli veya az ışıklı gece lambası bulundurulmalı. Çıplak vücutla ortada görünmenin vereceği sıkıntıyı hesaba katmalı. Bu durum edebe de aykırıdır. Âişe validemiz, (Ben Resulullahın edep yerini görmediğim gibi, o da benim edep yerimi görmedi) buyuruyor. Müslüman da bu sünnete uymaya çalışmalı!

Bazı erkekler, zifaf gecesinde hem kendi vücutlarını teşhir eder, hem de kadını tamamen soyarak, kaba ve hoyratça davranışlarıyla, gelini sıkıntı içinde bırakırlar. Bu çok yanlıştır.

Soyunma olayında, ayakta büsbütün soyunmaya kalkışmamalı, yalnız üstteki kaba elbiseler çıkartılmalı, iç çamaşırları, yorgan altına girdikten sonra çıkarılmalı.

Zifaf âdetleri:
Her memleketin, çeşitli ve farklı özelliklerde evlenme ve zifaf âdetleri vardır. Ekserisi anormal ve lüzumsuzdur. Dinimize aykırıdır.

Zifaf gecesinde, gelin ve güveyin yakınları tarafından dışarıda nöbet tutulması veya sabahleyin çarşaf kontrolü tuhaf ve kaba bir âdettir. Bazılarında ise, neticeyi ilan cinsinden silah atma, belli bir işaret ve alamet gösterme gibi farklı usuller vardır. Bunun doğuracağı zararlardan bazıları şöyledir:
1- Gerdeğe giren eşler, o akşam heyecanlı olur. Erkek, bir kontrol durumuyla karşılaştığı zaman daha da endişe duyacak, belki bu sebeple o gece iktidarsızlık gösterebilir.

2- O gece kapı bekleyenler, ilişkinin vaki olmadığını anladıkları zaman, hem damadın maneviyatı kırılır, hem de yanlış bir kanaatin dedikodusu yapılır. Böyle bir baskı ve kontrol altındaki ilişkiden, beklenen netice alınamayınca, gelin-damat ve diğer akrabalar arasında, üzücü ve kırıcı olaylar ve kavgalar meydana gelebilir.

3- Zifafta bekâret işareti açıkça görülmeyen bazı kızlar da vardır. Bu görülmeyince yanlış hüküm verebilirler. Böylece evliliğin başında, günahsız bir kızın, "iffetsiz" olarak ilan edilmesine sebep olurlar. Bu da namuslu bir kız için, gerçekten çok çirkin bir suçlamadır.

4- Eşler arasındaki mahrem sırlar, çevreye yayılmış olur. Dilden dile dolaşırken herkes bir şey ilave eder. Yanlış dedikodulara sebebiyet verir.

5- Zifaf gecesinin mahremiyeti, gelin-güvey arasında kalmalı. Şayet gerdek sonrası, ciddi şüpheler hasıl olup da, erkek müşkül durumda kalırsa, kimseye ifşa edilmeden, bu meselede tecrübesi olan ebeye veya kadın doktoruna gidip, gizlice öğrenebilir.

Bekâret özellikleri:
Bâkire kızın zifaf gecesinde, yanlışlıkla haksız bir muameleye uğramamasına dikkat etmelidir. Bazı kızların zifafında -kızlık zarının özelliğinden dolayı- yırtılma olmaz, bekâret işareti açıkça görülmez. Bu incelik bilinmezse, yanlışlıkla töhmet ve hataya düşülebilir. Böyle bir duruma meydan verilmemelidir. Bekâret hususunda kuvvetli şüphe hasıl olup da, iffetsizlikle itham durumu ortaya çıkarsa, kadın doktoruna başvurulabilir.

Sayıları, % 5 gibi az da olsa, bazı kızların ilk cinsi temasında, bekâretlerinde bir değişiklik olmadığı bilinmektedir. Bunlar daha çok "halkalı, hilâlli" kızlık hâllerinde olur. Bunlardan bir kısmı, ilk doğuma kadar bâkire kalabilir. Tabii ki bu özelliklere sahip olup da zifaf hâlinde zedelenme olmayan kızlıklardan, genelde beklenen kan işareti de görülmez. İşte böyle bir durumda, bu işin inceliğini bilmeyen ve "bâkire" bir kızla evlendiği inancıyla zifafa giren bir erkek, burada beklediği işareti göremeyince, telaş ve endişeye kapılabilir. Ortada kesin deliller olmadan, namuslu bir kadını "fâhişe" olarak itham etmek de, büyük günahtır. Bütün bunlar hesaba katılınca, mutlak bir işaret görülmedi diye ortalığı karıştırmak da, gerçekten lüzumsuz ve mesuliyetli bir durumdur.

Ne var ki, zifafta eşini bâkire olarak bekleyen bir adam da, aradığını bulamayınca, en azından vicdanen şüpheli ve huzursuz olacaktır. Bunun sıkıntısından kurtulmak için: Ya yukarıdaki ihtimalleri düşünerek hüsnü zan etmek ve bir mesele çıkartmamak; yahut şüphe ve sıkıntıyı atmak için, gelin-damat arasında, özel bir kontrol ve anlaşmayla, mâkul ölçülerde neticeyi tatlıya bağlamak; veya lüzum görülürse, bir hekime gösterip işin mahiyetini öğrenip gereğini yapmak gerekir.

Ay hâlinde iken
Ay hâllerinde, erkekle bir araya gelmemelidir. Büyük günahlardandır. Ay hâlinde, kadının tenâsül yolları kanla dolgun, rahmin damarlarının ağzı açık, az çok bereli bir hâldedir. En titiz ve temiz olanlarda bile, bu yollarda sinsi bekleyen milyonlarca mikroplar vardır. Ay hâllerinde bunlar hemen süratle ürer, çoğalır, kuvvetlenir; fırsat kollar ve en ufak bir sebeple hemen bereli bulunan tenâsül uzuvlarını, rahim ve yumurtalıkları sarar. Bu ara vuku bulan cinsi yakınlık, mikropların her yana yayılmasına sebep olur. Bu hâl kadını hasta eder. Devamlı olursa fazla kan boşanmalarına, bel ve kasık ağrılarına, ciddi birçok kadın rahatsızlıklarına sebep olur. Sonra, âdet kanının kendine mahsus ağır bir kokusu vardır. Bu koku, pek temiz kadınların bile ter ve tenini kaplar. Bu kokudan kadın kendisi bile tiksinir. Bu sırada vuku bulan cinsi yakınlıkta, bu ağır koku erkeği de tiksindirir. Kadın bunları bilerek, temizliğe bu zamanda daha çok dikkat etmeli ve eş oynaşından hep uzak kalmalı, yakınlıkta bulunmamalıdır. Ay hâlinde ilişki haramdır, büyük günahtır.

Lohusa iken de, yakınlıkta bulunmaktan sakınmalıdır. Bu da haramdır. Zira doğum esnasında tenâsül uzuvları, bilhassa rahim, hazne berelenir, çok defa yırtıklar husule gelir. Bu sırada kadınla yakınlıkta bulunmak, kadını pek fena örseler. Mikropların hemen faaliyete geçmesi birçok önemli kadın hastalıklarının meydana gelmesine sebep olur. Onun için rahim ufalmadan, kadının tenâsül uzuvları tabiî hâlini almadan kadına yanaşmamalıdır.

Gebeliğin son üç haftasında ilişki kadın için zararlı olabilir. Fakat dinen günah değildir.

Tekrarlama zamanı
İlişkiyi tekrarlama zamanı ve miktarı şartlara göre değişik olur. Bundaki genel ölçü şudur: Kendiliğinden uyanan ve sonunda yorgunluk vermeyen, insana ferahlık ve zindelik kazandıran ilişkiler, tabii ölçüde demektir.

Hâli ve yaşı müsait kimseler için bunun muayyen bir sınırı olmamakla beraber, aradan 4-5 gün geçmeden tekrar edilmemesi yerinde olur. Çünkü erkek, boşalttığı cinsi enerjiyi, ancak bu müddet zarfında kâfi miktar doldurur. İlişkilerin, evli eşler için kırk yaşına kadar, ortalama haftada iki defası normal sayılırken, kırkından sonra haftada bir, ellisinden sonra iki haftada bir, altmıştan sonra ayda bir olması tabii ölçüde sayılmaktadır. Ancak bunlar kesin ölçüler değildir; her insanın hâl ve şartlarına göre değişiklik gösterir. Kadın haklı olarak, cazip hâlleriyle erkeğine karşı cinsi arzusunu hissettirince, erkeğin onu ihmâl etmeden, yakınlıkta bulunması gerekir.

Cinsi ilişkilerin fazla olması, erkeği sıkıntıya sokar. Yorgunluk, hâlsizlik ve dermansızlık yapar. Hele pek genç yaşlardan itibaren bu yoldaki aşırı faaliyetlerle yıllarca israfta bulunanlar, zamanla cinsi kudretlerini kaybedebilirler. Fazlası iyi olmadığı gibi, lüzumsuz cinsi perhiz de iyi değildir. İlişkinin fazlası bedene zarar verir, azı da ruha zarar verir, insanın psikolojisini bozar.

Erken boşalma
Gerçekten bir sıkıntı kaynağıdır. Erkeklerin yarıdan çoğu, erken boşalmadan şikayetçidir. Bu hâlin devam edip gitmesi kadın hakkında tatminsizlik ve huzursuzluk doğurur. Erken boşalmanın başlıca sebepleri; acelecilik, yanlış teknik ve heyecandır.

Acelecilik
Normal olarak erkeklerde cinsi boşalma, kadından daha hızlıdır ve birkaç dakikada gerçekleşir. Bazı kadınların orgazmı da kısa zamanda gerçekleşmekle beraber, çoğunda 5-10 dakikalık zamanı alır. Eğer erkek bu noktada acele davranıp, 1-2 dakika içinde orgazm olup ilişkiyi bitirirse, kadın, henüz arzulanan zevk seviyesine yaklaşmadığı için sıkıntı olur. Bu vaziyetten kurtulmak için, erkeğin ağır davranması zaruridir. İlk temas başladığı an, bir müddet bekleyip nefes alınır. Sonraki kısımda ise, ihtiyatlı hareketler ve yer yer duraklamalarla kendini emniyete alarak, boşalmanın geciktirilmesine çalışılır.

Yanlış teknik
İlişkinin başında gerekli olan heyecanlandırma oyunları ihmâl edilirse, normal olarak kadının orgazmı gecikeceğinden, erkek elbette ki ondan önce boşalma durumuna gelecektir. Bunun için başlangıç oyunlarını gerektiği ölçüde yerine getirmek suretiyle, aradaki mesafeyi kapatmak mümkündür.

Ayrıca erkekte idrar sıkıntısı varken temasa geçmek de, erken boşalmaya sebep olur. O hâlde ilişkiden önce abdest bozmak ve avret yerlerini soğuk suyla yıkamak da, boşalmanın geciktirilmesinde yardımcı olur. Bir de kendini arada bir sıkmak suretiyle, orgazmın hızlanması önlenebilir.

Heyecan
Lüzumsuz telaş ve heyecan, erken boşalmayı kamçılar. Bu hâl, daha ziyade zifaf gecesinde ve ilk temaslarda görülür. Merak ve heyecandan itidâlini koruyamayan erkek, erken boşalmayla o anda bir başarısızlığa düşebilir. Fakat bundan telaşlanmaya hâcet yoktur. Zifaf bahsinde belirtildiği gibi, bu olay o an için olağandır ve daha sonra normal dengesini bulacaktır. İlişkiden uzunca bir zaman uzak kalan eşler de, erken boşalmaya daha müsait duruma gelirler. Bu yüzden erken boşalma engeline takılan erkek, bir müddet sonra ikinci bir teşebbüsle de noksanını tamamlayabilir. Boşalmadan sonra bedenleri ayırmadan, bir süre daha bekleşmek de kâfi gelebilir.

Bu ölçüler içinde sabır alışkanlığına devam edilirse, ilişkileri 20-30 dakikaya kadar uzatmak ve birkaç ay içinde erken boşalma sıkıntısından kurtulmak mümkündür.

İktidarsızlık
Esas itibariyle, yaşı geçkin olmayan erkeklerin ereksiyon, yani organın sertleşme zorluğu çekmeleridir. Bunun bir biçimi de, ereksiyona geçme, ancak ilişkinin ortasında penisin yumuşamasıdır. Bu bozukluğun bazen penise kan iletimini düzenleyen prostat bezinden kaynaklanan fizyolojik bir temeli vardır. Ancak çoğunlukla nedeni fizyolojik değil, psikolojiktir. Bunun ölçüsü de, erkeğin, her sağlıklı erkekte görülen "sabah erken ereksiyonunda” bulunup bulunmadığıdır. Bulunabiliyorsa, iktidarsızlığın sebebi fizyolojik değil psikolojiktir.

Başta kendine güvensizlik, suçluluk duygusu, eşinden bıkma gibi sebeplerle gelen, ancak çok çeşitli sebeplerin yol açabileceği iktidarsızlığın önemli bir kaynağı da alkol ve sigaradır. Öte yandan, yaşı ilerledikçe, erkeklerin penislerinin hem dikelme açısı hem de ereksiyonda bulunabilme süresi, penisi sertleştiren damarların deformasyonu sonucu azalır.

Erken boşalma aslında fizyolojik bir bozukluk değildir ve birçok durumda, erkek ile kadın arasındaki orgazm süresinin farkından kaynaklanan bir olgudur. Erken boşalan erkek, genellikle çok çabuk uyarılabilen ve çok hızlı bir ereksiyona sahiptir. Aşırı heyecan sonucu, daha soyunmaya bile fırsat bulamadan boşalan erkekler görülmüştür. Ancak, sahici bir bozukluk olmadığından, eşlerinin de anlayış göstermesiyle erken boşalan erkekler kendi kendilerini eğitebilirler. Burada önemli olan, aşırı uyarıcı durumlardan kaçınmak, sakin olmaya çalışmak ve cinsel birleşmeyi mümkün olduğu kadar yavaş yavaş hareketlerle gerçekleştirmektir.

Cinsi istekte tutukluk, penisin sertleşmemesi veya sertleşmenin kısa sürmesi, normal bir cinsi temas devam ederken isteğin aniden kaybolması gibi iktidarsızlık hallerinin çoğu, psikolojik sebeplere dayanır. Bunun altında çoğunlukla başaramama korkusu ve yanlış saplantılar yatar. Sağlıklı ve yeterli bir cinsi eğitim alınamayışından da kaynaklanan bu korku, genç yastaki erkeklerde geçici iktidarsızlıklara meydan verebilir. Nitekim sinirli, heyecanlı, hassas ve evhamlı şahıslarda iktidarsızlık çok görülür. Bu gibi erkekler bir defa başarısız olduktan sonra, korkuları ve heyecanları iyice artar. Hatta aşağılık kompleksine bile kapılabilirler. Çünkü her ilişkide hormonlar yeniden faaliyete geçirildiğinden, evlilik hayatında belirli ve düzenli aralıklarla devam ettirilen cinsi hayat, cinsi iktidarın da uzun ömürlü olmasını sağlar.

Cinsi gücü arttırmaya dönük ilaçların tesiri bir yere kadardır. Bu gibi ilaçlar da rast gele kullanılmamalıdır.

İktidarsızlık sebepleri:
1- Uzun müddet, aşırı derecede ilişkide bulunmanın sebep olduğu fazla israf.

2- Sinir yollarını tahrip eden ve vücudu eriten bazı yıpratıcı hastalıklar.

3- İlmi meseleler üzerinde, fazla çalışma sonucu hasıl olan yorgunluğa bağlı geçici arıza.

4- Gebeliğe mani olmak için, bazı erkekler tarafından kullanılan prezervatif.

5- Tiksinmekten doğan nefret, hissi veya aşırı sevgi ve şefkat hâlinde beliren hürmet duygusu.

6- Çeşitli sebeplerle ortaya çıkan şiddetli korku ve endişeler.

7- Fazla duygulanma ve sinirlenmelere bağlı heyecan ve asabiyet.

8- Yaşlanmaktan dolayı ortaya çıkan tabii iktidarsızlık.

9- Âşık olmaktan ileri gelen duygu veya tatsız hatıralar.

10- Gıdasızlık, vücut yorgunluğu.

11- Alkollü içkiler, keyif verici ve uyuşturucu maddeler.

12- Büyü.

İktidarsızlık arızaları ekseriyetle geçicidir ve hemen hemen hepsinin de çaresi vardır. Doğru teşhis konduktan sonra, tedavisi zor değildir.

Bedeni tedavi
Bedeni arızalar içindir. Kuvvetli gıda, muntazam uyku ve istirahat, bir müddet cinsi yakınlıktan uzak kalmak, temiz hava seyahatleri, ılık su, deniz ve kaplıca banyoları. Ayrıca cinsi arzuyu arttıran kuvvet macunları ve faydalı ilaçlar da vardır. Fakat ilaçlar son çaredir; mecbur kalmadıkça başvurmamalı, daha ziyade tabii gıda almalı!

Ruhi tedavi
Ruhi olaylardan dolayı zuhur eden iktidarsızlığın tedavisinde en iyi hekim, yine o şahsın kendisi sayılır. İktidarsız olduğuna iyice inanan, hakikaten öyle oluverir. Böyle bir kanaatten sıyrılınca da, bu dertten kurtulur. Bir de anlayışlı hanım, bu derdin devasında yardımcı olabilir.

İlaç ve besin takviyesi
Beslenme ve vitamin takviyesi yararlıdır. B6 ile birlikte diğer B vitaminleri, A vitamini, F vitamini, demir ihtiva eden gıda ve ilaçlar, proteince zengin gıdalar faydalıdır. Padişah macunu diye bilinen gıda ve ilaçlar genel olarak kalori bakımından zengin ve beslenme yetersizliğinden doğan ciddi problemleri bertaraf edebilecek vasıftadır. Aynı şekilde bal, pekmez, helva gibi besinler de faydalı olur.

Beslenmeye ve vitamin eksikliklerine dikkat edilmelidir. Psikolojik faktörlerin rolünü düşünerek, asabi gerginlik, endişe ve korkulardan uzak durulmalıdır. Aşırı ve ihtiraslı çocuk isteğinin dahi geçici kısırlık sebebi olabileceği bilinmelidir. Bilhassa genç kızlar ve kadınlar taş ve rutubetli zeminlerde çalışmamalı, oturmamalı, ayaklar başta olmak üzere vücutlarını soğuktan korumalıdır. Banyo, deniz, kaplıca sonrasında ıslak dolaşmamalı, hemen kurulanmalı. Âdet zamanlarında denize, havuza, kaplıcaya girmemeli, bugünlerde temizliğe azami dikkat etmelidir. İçi su dolu küvette banyo yapmamalı. Yağmurlu ve soğuk havalarda ayaklar sıcak tutulmalı, tercihen yün çorap giyilmeli. Naylon veya sentetik iç çamaşırlarından sakınmalı, yünlü iç giysiler tercih edilmeli. Âdet günlerinde kullanılan bez, pamuk ve petler sık sık değiştirilmeli. Muayyen günlerde aşırı yorucu beden faaliyetlerinden kaçınmalı, istirahat etmeli.

Bazı kadınlar, cinsiyet hissi bakımından soğuk olur, ilişkilerden bir zevk almazlar. Bu durum, kadında üreme uzuvlarının olgunlaşmaması, erkeğin, ilişkilerde kabalık gösterip kadını hırpalaması, onun cinsi hayatta devamlı tatminsiz bırakılması gibi çeşitli sebeplerden ileri gelebilir. Bilhassa erkeğin eşine karşı samimi sevgi ve ilgisinin, bu olumsuz soğukluğu gidermekte önemli etkisi vardır.

Zinanın sebepleri
Zinanın başlıca sebebinin cinsi değil, ruhi tatminsizliğin büyük önemi olduğu ortaya çıkmıştır. Öyleyse, ıstırabın kökü buradadır. İnanç zayıflığı varsa, erkek sevilmediğini veya takdir edilmediğini hissettiği anda, başka bir kadın arama arzusuna kapılır. Kadın için de aynı şey söylenebilir.

Eğer günlük hayatında karı koca birbirine sevgi ile mukabele ederse, cinsi ilişkiler de bu sevgiyi aksettirecek ve zenginleşecektir. Şimdiye kadar keşfedilmiş olan en iyi ilişki tekniği, evlendiği insana karşı sıcak, derin bir sevgi ve bağlılık göstermektir.

Her şehvetin neticesi, kalbi kararttığı ve bunalttığı halde, meşru olarak yapılan cima [ilişki], kalbde ferahlık, ruh ve bedende sükunet ve rahatlık temin eder. Cimadan asıl maksat, nesil üretme gayesidir ve bundaki zevk de, böyle bir maksada binâen lütf-i İlâhî olarak verilmiştir. Âdâbına riayet ederek cimada bulunan eşler, bununla ibadet sevabı da kazanır. Nikahlı olarak yapılan ilişkiye "cima" denir; nikahsız olana "zina" denir.

Kadının meşru mazeretsiz olarak, kocasının talep ettiği ilişkiyi kabul etmemesi büyük günahtır. Boşalma anında meniyi dışarı atmak, kadının rızasıyla olursa mubah, ondan izinsiz yapılırsa mekruhtur. İhtiyaç olduğunda, kadın hayz halinde iken de edep yeri hariç, her yerine dokunulabilir.

Hanıma arkadan yani dübüründen yaklaşmak büyük günahtır. Hadis-i şerifte (Hanımına, arkadan yaklaşan melundur) buyuruldu. Cimadan sonra bir parça uyumalıdır.

Cimada müstehap olanlar:
1- Cimaya Euzü Besmele ile başlamalıdır. Niyeti kendini ve hanımını zinadan korumak ve hayırlı evlat yetiştirmek olmalıdır!

2- Cima başlamadan önce, kadınla kâfi miktar oynaşmak ve kadında kuvvetli bir arzu belirdikten sonra başlamak gerekir. Böyle bir başlangıç olmadan cimada bulunmak kadına cefadır.

3- Cima anında acele etmemeli, kadının tatmin olmasını da beklemeli!

4- Cima bitince hemen çekilmemeli, biraz daha birlikte kalmaya çalışmalı.

5- Cimadan sonra tekrar ilişkide bulunmak veya uyumak için, hemen avret yerlerini yıkamalı. Abdest almak veya gusletmek hemen lazım değilse de iyi olur.

6- Cimanın Pazartesi ve Cuma geceleri olması iyidir. Diğer geceler de caizdir. [Cuma gecesi, Perşembeyi Cumaya bağlayan gecedir.]

Cimada mekruh olanlar:
1- Cima esnasında kıbleye ayak dönmek.

2- Yorgan ve benzeri bir örtü olmadan, açık olarak çırılçıplak cima etmek.

3- Tam orgazma ererken konuşmak, gülmek, sesi yükseltmek. Bu hâl, çocuk için konuşma aksaklığına sebep olabilir. Bu konuşmalar, cima zevkini kısar ve tatsızlık doğurur. Konuşma ve fısıldamalar, başlangıç sırasında olmalı.

4- Eşinin ve kendinin avret uzvuna bakmak mekruhtur; bu görme noksanlığına ve unutkanlığa sebep olur. İhtiyaç hâlinde karı koca birbirine tepeden tırnağa bakabilir.

5- Kamerî ayların ilk, orta ve son gecelerinde cima etmemeli!
Eşler arasında geçen cinsi ilişkilerle ilgili mahrem sırların başkalarına ifşâ edilip yayılması haramdır.

Cima âdâbı
Bazı âdâb kitaplarında, cima vakitleriyle ilgili zamanlardan ve bu vakitlerin doğacak çocuklar üzerindeki etkilerinden bahsedilmiştir. Bunlar dini bakımdan uyulması mecbur olan hükümlerden değildir. Fakat bahsedilen vakitlerin gözetilmesi faydalı olur.

Cima için tavsiye edilen vakitler:
Pazartesi, Salı, Perşembe, Cuma geceleri ve gündüz öğleden önce.

Tavsiye edilmeyen vakitler:
1- Hafta içinde Pazar gecesi ve Çarşamba gecesi,
2- Kameri aylarının birinci, on beşinci ve sonuncu geceleri.
3- Ramazan bayramı ve Kurban bayramı geceleri,
4- Berât gecesi,
5- Yola çıkılacak gece,
6- Gündüz öğleden sonra.

Bunlar da bir tavsiyedir. Şehvetlenip haram işlemek mesela yabancı kadına şehvetle bakma tehlikesi varsa mekruh olmaz. Bilakis beraber olmak lazım olur. Güne, zamana bakılmaz.

Cima için uygun görülmeyen hâller:
1- Kadının rızası yoksa,
3- Abdesti sıkışıksa,
4- Fazla tok, hasta ve yorgun ise,
5- Çok soğuk ve çok sıcaksa.

Cimada diğer edebler
Kendini haramdan korumaya, helâl ile yetinmeye niyet etmeli, cima ederken şeytandan Allahü teâlâya sığınıp, (Bismillâhi Allahümme cennibnâ-ş-şeytâne ve cennibi-ş-şeytâne mâ razaktenâ) demeli. Bu durumda gebe kalırsa, şeytan ona zarar vermez.

Resulullah efendimiz, (Cimada Besmele söyle. Cünüplükten temizleninceye kadar sana sevap yazılır. Bu cimada çocuğun olursa sana, bu çocuğun nefesleri sayısınca ve onun neslinin nefesleri sayısınca sevap yazılır) buyurdu.

Hanımda şehvet, istek belirinceye kadar onunla oynaşmalı. Bunda bedenin rahatlığı ve doğacak çocuğun kusursuz olması faydaları vardır. Acele etmemeli. Hadis-i şerifte, (Erkek hanımı ile cima ederken, horoz gibi, atlayıp inmesin. Kendisi rahatladığı gibi, hanımı da rahatlayıncaya kadar, karnı üzerinde kalsın) ve (Kadın rahatlamadan, sen rahatlarsan, o günün kalan kısmı, kadın için uyuşuk ve tembellikle geçer) buyuruldu.

Geline bir tavsiye:
Gelin ilk günden itibaren yemesine içmesine dikkat etmelidir. Bazı yiyecekler zararlı olabilir. Çünkü hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Gelin, ilk hafta yoğurt, ayran, sirke, turşu ve ekşi yememelidir! Bunlar çocuk olmasına engel olabilir. Sirke yiyen kadının hayz görmesi zahmetli olur ve hayzı düzensiz olur. Ekşi elma yemek hayz kanını keser. Bu da başka bir hastalık meydana getirir.)

Erkeğe tavsiye:
Hanıma karşı iyi huylu, güler yüzlü olmalı. Onun yanlış hareketlerine, akla uymayan sözlerine ve işlerine sabretmelidir. Onunla tatlı konuşmalı. Onun seviyesine ve aklına uymalıdır. Onunla şakalaşmalı, oynamalıdır. Yemede, giyinmede, gücü yettiği kadar eli açık olmalıdır.

Dinimizde, kadınların bilmesi farz olan şeyleri, elbette öğretmelidir.

Hanımının giyinmesinde, evden dışarı çıkmasında, çok sıkı davranmamalı ve başı boş da bırakmamalı. Kendini ve hanımını şüpheye, iftiraya düşürecek hallerden sakınmaya çok önem vermeli.

Hanımını, yabancı erkeklerin bulunduğu yerlere göndermemeli, yabancıları görmesine mani olmalı.
Ev işleri ile vakit geçirmesi, onun zevki olmalıdır. Ona sert davranmamalıdır.

Şaka olarak da, kızgın olunca da, hiçbir zaman boşamak, ayrılmak lafını ağza almamalı, bir defa daha evlenmek lafı etmemelidir. Korkutmak için şaka için de olsa boşama sözlerini hiç kullanmamalıdır. Hatta ayrılmaya karar verilse bile yine bu kelimeleri kullanmamalı. Daha sonra ayrılmaktan vazgeçilebilir. Yakınları ile dostları ile istişare edip ayrılmaya kesin karar verildikten sonra bir talak vermelidir. Hiçbir zaman üç talak birden vermemeli. Zaten üç talak birden vermek haramdır. Hayat şartları insanı birçok şeye katlanmayı gerektirebilir. Olmaz denilen şey olabilir. Bir talakla boşama yapılırsa, hem haram işlenmemiş olur, hem de kapı tamamen kapatılmamış olur. Boşamamak bir risk getirmez; ancak boşamak hele üç talak vermek çok büyük risktir. Telafisi mümkün olmayabilir.
Her insan değerlidir değersiz insan yoktur değerini bilmeyen ve kaybeden insan vardır
mahmut çiçekdağı

Şair ve Şiir e önem veren Türkiyenin Şiir Radyosu Şiir Fm 10 Yaşında
Şiirlerinizin hayat bulduğu Türkiye'nin ilk sesli Şiir video sitesi ŞiirTube
 

Çevrimdışı Özgür Kız

  • Özel Üye
  • *
  • İleti: 21539
  • Rep 3950
Ynt: Evlilik
« Yanıtla #1 : Şubat 04, 2017, 09:34:48 ÖS »
 alkiss alkiss alkiss alkiss alkiss
 

Çevrimdışı Kuskün Çiçek

  • vedalar gözüyle sevenler içindir çünkü gönülden sevenler hiç ayrılmazlar
  • Süper Yönetici
  • *
  • İleti: 30706
  • Rep 6559
  • Cinsiyet: Bayan
  • Yolu sevgiden geçen herkesle birgün bir yerde
  • Burcum: OGLAK
  • Takımınız: fenerli
Ynt: Evlilik
« Yanıtla #2 : Şubat 16, 2017, 08:27:47 ÖS »
 eys
vedalar gözüyle sevenler içindir çünkü gönülden sevenler hiç ayrılmazlar
Muammer Ahmet Şiirleri, İsmail Gül Şiirleri, Seyide Doyran Şiirleri, Abdurrahim Karakoç şiirleri , Ahmed Arif şiirleri , Ahmet Hamdi Tanpınar şiirleri , Ahmet Selçuk İlkan şiirleri , Ahmet Telli şiirleri , Ali Erdinç  şiirleri , Arif Nihat Asya  şiirleri , Asil Mavi şiirleri , Aslan Avşarbey  şiirleri , Aşık Veysel  şiirleri , Ataol Behramoğlu şiirleri , Attila İlhan  şiirleri , Ayfer Yazıcı  şiirleri , Ayhan Yıldırım  şiirleri , Bahattin Karakoç şiirleri , Bahtiyar Vahapzade şiirleri , Bayram Mecit  şiirleri , Bedirhan Gökçe şiirleri , Bedri Rahmi Eyüpoğlu  şiirleri , Behçet Necatigil  şiirleri , Birgül Alp şiirleri , Burcu Seul  şiirleri , Cahit Sıtkı Tarancı  şiirleri , Cahit Zarifoğlu  şiirleri , Can Yücel  şiirleri , Cemal Gören  şiirleri , Cemal Safi  şiirleri , Cemal Süreya  şiirleri , Cengiz Numanoğlu  şiirleri , Cihan Balcıoğlu  şiirleri , Didem Madak  şiirleri , Edip Cansever  şiirleri , Emin Çelimli  şiirleri , Emine Çerçi  şiirleri , Emine Şafak  şiirleri , Ercan Baş  şiirleri , Erdal Ercin  şiirleri , Faruk Nafiz Çamlıbel  şiirleri , Fazıl Hüsnü Dağlarca  şiirleri , Fuzuli  şiirleri , Gaffar Güllü şiirleri , Gelincik  şiirleri , Gülsen Tunçkal  şiirleri , Hacı Kısır şiirleri  , İbrahim Karaçay  şiirleri , İbrahim Sadri şiirleri  , İbrahim Sağır şiirleri , İclal Aydın  şiirleri , İsmail Gül  şiirleri , İsmet Ulaş  şiirleri , Kahraman Tazeoğlu şiirleri , Karacaoğlan şiirleri , Kevser Dostagüler şiirleri  , Küçük İskender şiirleri , Mahmut Çiçekdağı şiirleri , Marlyn Hand şiirleri  , Mehmet Akif Ersoy şiirleri , Mehmet Ali Kalkan şiirleri , Mehmet Çetin şiirleri , Melek Avcı Coşkun şiirleri , Melih Cevdet  şiirleri , Melike Yıldız şiirleri , Mevlana Celalettin Rumi şiirleri , Muammer Ahmet Sağlam  şiirleri , Muharrem Kubat şiirleri , Murat Meral şiirleri  , Mustafa Hebip şiirleri , Muzaffer Tayyip Uslu  şiirleri , Mücahit Şen  şiirleri , Nazım Hikmet Ran  şiirleri , Necip Fazıl Kısakürek  şiirleri , Nur Uygun şiirleri , Nurullah Genç  şiirleri , Orhan Veli Kanık  şiirleri , Ömer Hayyam  şiirleri , Özdemir Asaf  şiirleri , Polat Tek  şiirleri , Rabia Barış şiirleri , Sabahattin Ali şiirleri , Selaattin Çoban  şiirleri , Seyide Cinaloğlu Doyran  şiirleri , Sezai Karakoç  şiirleri , Şevki Dinçal  şiirleri , Tevfik Fikret  şiirleri , Turgut Uyar  şiirleri , Uğur Arslan  şiirleri , Uğur Işılak  şiirleri , Ümit Yaşar Oğuzcan  şiirleri , Yahya Kemal Beyatlı  şiirleri , Yavuz Bülent Bakiler şiirleri , Yavuz Dogan  şiirleri , Yıldız Toksöz şiirleri , Yılmaz Erdoğan şiirleri , Yunus Emre şiirleri , Yusuf Hayaloğlu şiirleri , Zikrettin Karaca şiirleri , Ziya Osman Saba  şiirleri , şiir şiir sokağım şiir türleri şiir sokakta şiir nedir şiire gazele şiir kitapları şiir bilgisi şiir defteri şiir aşk şiir oku şiir yarışması 2018 şiir adam şiir adam live şiir alıntıları şiir adam live instagram şiir antolojisi şiir antoloji şiir akımları şiir atölyesi şiir alp a şiiri a şiir evi a şiiri yavuz bülent bakiler a şiir evi ankara a.şiir solak a şiir sokakta a.kadir şiirleri a köpek şiiri a karakoç şiirleri a ile şiir şiir bilgisi test şiir biter şiir biçimleri şiir başlıkları şiir blog şiir bulmaca şiir bilgisi pdf şiir butik otel şiir blogları b şiiri b keskin şiirleri bayrak şiiri b sesi şiir b harfi akrostiş şiir şiir can yücel şiir cafe şiir cafe ortaköy şiir cemal süreyya şiir cumhuriyeti şiir cahit zarifoğlu şiir çeşitleri şiir can şiir ceketli adam kitabı şiir cemal safi ç şiiri behzat ç şiir behzat ç şiir sözleri gökçenur ç. şiirleri c.süreya şiirleri c ile şiir c.bukowski şiirleri gökçenur ç şiir kitabı c vitamini şiirleri c.zarifoğlu şiirleri şiir çözümleme şiir çözümleme yöntemi şiir çeviri şiir çiçek şiir çok güzel şiir çevirisi şiir çevirileri şiir çözümleme yöntemi nurullah çetin şiir çay ç ile şiir şiir dinletisi şiir dizeleri şiir dergileri şiir duygusal şiir duvarda şiir dünyası sözleri şiir denizi d&r şiir kitapları d.bakır şiiri d ile şiir d&r şiir defteri d madak şiirleri d.günü şiirleri d.bakır şiir sözleri d ali erzincanlı şiirleri d.h. lawrence şiirleri şiir eş anlamlısı şiir ekşi şiir edebiyat şiir en güzel şiir ezberle şiir etkinlikleri şiir edip cansever şiir evi şiir ezberleme şiir eloğlu e şiir kitabı şiirler e ödev şiir e book şiirli e kartlar e müfredat şiiri eş e şiir atatürk'e şiir e güzel şiirler öğretmen e şiir şiir fm şiir fon müziği indir şiir falı şiir fonları şiir fonu şiir fotoğrafları şiir film şiir fotoları şiir festivali f.nietzsche şiirleri f ferruhzad şiirleri f gülen şiirleri f ile şiir f akrostiş şiir necip f şiirleri f ile ilgili şiir melek şiiri f nafiz çamlıbel f n çamlıbel şiirleri ilhan berk f şiiri şiir gibi şiir gözlüm şiir güzel şiir gibi sözler şiir gibi kadın şiir günaydın şiir gemisi şiir gece şiir gecesi ğ şiiri g ile şiir anneler g şiirleri ğ akrostiş şiir ğ vitamini şiiri g sesi şiir ğ başlayan şiir g harfi ile şiir ğ ile ilgili şiirler ğ şiir ğüzel şiir öğretmene şiir posta şiir öğretmenler ğünü şiir onur ünlü şiir ğ ile şiir ğ sesi şiir ğ harfi ile şiir şiir hikayeleri şiir hakkında bazı mülahazalar şiir hastanede şiir her yerde şiir hayat şiir hakkında sözler şiir hangi metin grubuna girer şiir hakkında bilgi şiir hangi metinler grubuna girer şiir hasret h şiirist h.ergülen şiirleri atom h şiiri h.cibran şiirleri h ile şiir h harfi şiir h.izgören şiirleri h sesi şiir h nihal atsız şiirleri h ile başlayan şiirler şiir ısmarla şiir ısmarla eylül'ü konuşalım şiir instagram şiir ıhlamurlar çiçek açtığı zaman şiir ılık ılık akıtam şiir ışık şiir ırmak ıhlamur şiir ışıklar şiir ıssız şiir ı şiirler aşk-ı şiir ı ile şiir ı akrostiş şiir ı.ahmet şiirleri bab-ı şiir ı ile başlayan şiirler ı ile ilgili şiirler şiir ingilizce şiir indir şiir ile ilgili sözler şiir isimleri şiir istanbul şiir incelemesi şiir ingilizcesi şiir için fon müzikleri şiir iletişim i şiirler i şiir perisi i şiir sözleri şiir i kamer şiir-i aşk ile şiir şirpençe şiirler i hızırla kırk saat şiir i leyal şiir-i divan şiir jandarmada şiirt jetpa şiir jenerik müzikleri sigir jelatin şiirt jöh şiir janya şiirt judo şiirt jigolo japonca şiir japon şiir türü j ile şiir bay j şiir j.l.borges şiirleri j harfi ile şiir j.j. rousseau şiirleri j ile ilgili şiirler j harfiyle başlayan şiirler şiir konuları şiir kitapları pdf şiir kesitleri şiir karaoke şiir köşesi şiir konusu şiir kısa anlamlı şiir kadın k şiirleri k.iskender şiirleri k.maraş şiirleri k ile şiir k.tazeoğlu şiirleri 555k şiiri bünyamin k şiirleri k.maraş şiir yarışması k.kurultay şiirleri k.tazeoğlu şiir sözleri şiirler şiir lekesi şiir listesi şiir leyla şiir leblebi tozu şiir leyla ile mecnun şiir lirik şiir lise şiir lavinia şiirler kısa satirik l şiir örnekleri l akrostiş şiir l aşk şiirleri l.aragon şiirleri l harfli şiirler atilla ilhan l şiirleri şiir müzikleri şiir mısraları şiir mevlana şiir mavi şiir mektebi ortaokulu nasıl bir okul şiir me şiir mutluluk şiir mektebi iletişim şiir mavisi şiir m.akif ersoy türkiye m şiiri m.mungan şiirleri m harfiyle şiir m akrostiş şiir m.altıok şiirleri m. azad şiirleri türkiye'm şiiri turgut uyar m.akif şiirleri kısa m.ikbal şiirleri şiir ne demek şiir nedir kısaca şiir nasıl okunur şiir nedir özellikleri nelerdir şiir nazım şiir necip fazıl kısakürek şiir nasıl yazılır kuralları şiir ne demek ingilizce n.hikmet şiirleri n.fazıl şiirleri en güzel şiirler n.tevfik şiirleri fatma n şiirleri çetin'in şiir tahlilleri n akrostiş şiir n.kemal şiirleri n aşk şiirleri şiir otel şiir okuyan şiir onedio şiir okuyan erkek şiir okumak şiir okuyan adam şiir okuma kılavuzu şiir orhan veli şiir okulu o şiiri o şiirleri doğuran yalnızlık şairleri öldürür o şiir bitti başka mısra gerekmez o şiiri ahmet haşim o şiir bir daha yazılamaz o şiirler tek başına okunmuyor gel yalvarırım o şiirleri çocuğa yazsaydım o şiir ne demek şiirin o ince küllerini toplayanlar şiir o ki sadece cananını kasteder şiir örnekleri şiir özdemir asaf şiir özellikleri şiir önerileri şiir özlem şiir ödülleri şiir ölçüleri şiir örnekleri kısa şiir ödülleri 2018 şiir özledim ö ile şiir ö harfiyle şiir ö.s.ö şiirleri ö.ç.m şiirleri ö harfi ile şiir akrostiş şiir ö şiir parkı şiir perisi şiir penceresi şiir pdf şiir paylaşım şiir programı şiir parçaları şiir posterleri şiir papatya şiir programları p harfiyle şiir p valery şiirleri p sesi şiir p ile başlayan şiir çeşitleri şiir resimli şiir romantik şiir resmi şiir radyo şiir radyosu şiir resitali şiir rap şiir roots şiir replikleri şiir rastgele r siz şiir r akrostiş şiir r ilgili şiir r t erdogan şiirleri şiir sitesi şiir sokağı şiir sözler şiir sevgiliye şiir sayfası şiir sokakta aşk şiir siteleri s şiiri ş.erbaş şiirleri s.karakoç şiirleri s ile şiir yes şiiri ş akrostiş şiir ş sesi şiir s.ali şiirleri cemal sa şiirleri s.o.s şiiri şiir şiir şiir şarkıları şiir şairleri şiir şekilleri şiir şiir türkiye şiir şantiyede şiir şeklinde fabl şiir şükrü erbaş şiir şekil özellikleri şiir şehri ş ile şiir ş.yahya şiirleri ş 23 nisan şiirleri şiir tahlilleri şiir türleri nelerdir şiir tanımı şiir türleri test şiir turgut uyar şiir tanımları şiir tahlilleri mehmet kaplan şiir temaları şiir t shirt şiirt t.uyar şiirleri t ile şiir t erdoğan şiir 500t şiiri t aşk şiirleri t s eliot şiirleri baki ayhan t şiirleri t.tuğba baş şiirleri şiir uzun şiir umut şiir uygulaması şiir uzun aşk şiir unsurları şiir uzaktan sevmek şiir uyak şiir uyku şiir usta u şiiri ü ile şiir ü harfiyle şiirler hüsrev ü şiirini kim yazmıştır atatürk'ü şiiri ü akrostiş şiir hüsn ü şiir ayın 14 ü şiiri u ile akrostiş şiir şiir üzerine şiir ünlü şiir ümit yaşar oğuzcan şiir üzerine yazılar şiir ülkü ocaklarında şiir üzerine düşünceler suut kemal yetkin şiir ülkü tamer şiir üstadlarımız şiir üzerinde sıfat bulma şiir ünlü şairler ü.y.o şiirleri ü ile ilgili şiirler ü.y.oğuzcan şiirleri şiir ve inşa şiir video şiir ve tefekkür kulübü şiir ve kadın şiir ve zihniyet şiir ve inşa türü şiir vatan şiir ve sözler şiir ve şair şiir ve gelenek v şiir v ile şiir v.hugo şiirleri v sesi şiir orhan v şiirleri v for vendetta şiir v for vendetta şiiri remember v harfi ile şiir aga b v şiirbaz - ondan oldu zaar sözleri şiir yarışmaları şiir yazmak şiir yazarları şiir yaz şiir yazma şiir yarışması 2019 şiir yürek şiir yarışmaları 2018 y faktörü şiiri y kemal şiirleri y.odabaşı şiirleri y'ol şiiri y.emre şiirleri y başlayan şiirler y ile ilgili şiirler y harfi ile şiir y 23 nisan şiirleri akrostiş şiir y harfi şiir zamanı şiir zaman şiir zarifoğlu şiir zıt anlamlısı şiir ziya paşa şiir zindandan mehmete mektup şiir ziya gökalp şiir zulmü alkışlayamam şiir zeynep şiir zeytin z özger şiirleri z ile şiir z raporu şiir z akrostiş şiir a ve z şiiri a.c.z şiirleri z ile ilgili şiirler şiir 0 6 yaş 01 şiir 00 00 şiir 0 kasım şiirleri 0 kasımla ilgili şiir şiir 10.sınıf şiir 1 kıta şiir 1000kitap şiir 15 temmuz şiir 1.sınıf şiir 15 temmuz kısa şiir 19 mayıs şiir 10 kasım şiir 12. sınıf dil ve anlatım şiir 18 mart çanakkale şiirler 1 kıtalık şirinler 1 1 mayıs şiirleri 1.sınıf şiirleri kısa kaldırımlar 1 şiiri 1. sınıf şiirleri 2 kıtalık 1 kıtalık şiirler doğa 1 kıtalık şiirler ve şairleri 1 kıtalık şiir örnekleri şiir 2018 şiir 2 kıtalık şiir 2. sınıf şiir 29 ekim şiir 23 nisan şiir 29 ekimle ilgili şiir 29 ekim cumhuriyet bayramı şiir 2 satır şiir 2017 şiir 23 nisanla ilgili 2 şiiri şiirler 2 kıtalık şiir 2 kıta şiirler 2 kıtalık aşk şiirler 2 sınıf için dağ 2 şiir 2 kıtalık şiirler doğa 2 kıtalık şiir örnekleri şiir 365 şiir 3 kıtalık şiir 3. sınıf şiir 30 ağustos şiir 35 yaş şiir 3 kıtalık aşk şiir 3 kıtalı şiir 30 tane şiir 33 kurşun şiir 30 yaş 3 şiir anlayışı şiirler 3 kıtalık şirinler 3 şiirler 3 kıtalık kısa 3. şahsın şiiri 3 kıtalık şiirler edebiyat 3.sınıf şiirleri 2 kıtalık şiir 4 kıtalık şiir 4 lük şiir 4. sınıf şiir 40 yaşındasın şiir 4 kıtalık aşk şiir 4 mısradan oluşan her bölümüne ne denir 40 şiir 40 şair 40 şiir ve bir şiirler 4 kıtalık ünlü şairlerden 40 şiir 40 şair pdf 4 şiir 1 şehir şiirler 4 kıtalık şiirde 4'lük nedir şiirler 4 mısralık şiirdeki 4 satıra ne denir şiirler 4 5 kıtalık şiir 5. sınıf şiir 5 kıtalık şiir 5 sınıf konu anlatımı şiir 500 şiir 5n1k 555k şiir 5 şiir biçim ve içerik yönünden incelenmesi 571 şiir 5 şiir türü 50 şiir 50 şair 5 şiiri biçim ve içerik olarak inceleme 5 şiirin incelenmesi şiirler 5 kıtalık şiirde 5 mısraya ne denir 5 hececilerin şiir ve sanat anlayışı 5 kıtalık şiirler necip fazıl kısakürek şiir 6. sınıf şiir 6 kıtalık şiir 6 ekim 6 şiir türü şiir türleri 6. sınıf şiir bilgisi 6. sınıf şiir türleri 6.sınıf test şiir bilgisi 6. sınıf test şiir türleri 6. sınıf tonguç akademi şiirler 6.sınıf şiirler 6 kıtalık 6.sınıf şiirleri türkçe dersi 6. sınıf şiir örnekleri 6. sınıf şiir bilgisi çalışma kağıdı 6.sınıf şiir bilgisi 6.sınıf şiir bilgisi test 6.sınıf şiir türleri test şiir 7.sınıf şiir 7 güzel adam şiir 7 kıta 724 şiir şiirler 7 kıtalık 724 şiir neden kabul edilmedi 7 kıtalık şiir şiir türleri 7. sınıf şiir türleri 7.sınıf test şiir bilgisi 7. sınıf testleri 7 şiiri şiirde 7 hececiler kimlerdir şiirler 7. sınıf 7 heceli şiirler 7. sınıf şiir bilgisi test soruları 7.sınıf şiir türleri 7.sınıf şiir bilgisi 7.sınıf şiir türleri test şiir 8.sınıf şiir 8 kıta şiir 8 mart 8 şiir 80 sonrası şiir 835 şiir şiir bilgisi 8. sınıf şiir türleri 8. sınıf test şiir bilgisi 8. sınıf test almanca şiir 8 kıtalık 8 şiiri şiirler 8 kıtalık 8 heceli şiirler 8.sınıf şiir bilgisi 8 satırlık şiirler 8.sınıf şiir türleri test 8. sınıf şiir bilgisi test 8 sınıf şiir bilgisi çalışma kağıdı şiir 9.sınıf şiir 9. sınıf edebiyat şiir 9. sınıf test şiir 9 sınıf ders notları 90lar şiir şiir türleri 9. sınıf şiir türleri 9.sınıf edebiyat şiir gelenekleri 9.sınıf şiir bilgisi 9. sınıf test şiir türleri 9. sınıf test 9 şiiri 9.sınıf şiir türleri 9 eylül şiirleri 9.sınıf şiir bilgisi çalışma kağıdı 9. sınıf şiir örnekleri 9.sınıf şiir inceleme örnekleri