Oturmuş en kuytu bir masaya
Karşısına almış hayallerini
Gözünden filizlenen umutlarını
Karıştırmış rüyalarına
Dilinde bir şarkı
Sımsıkı sarılmış hasretine
Sanki cama vuran rüzgârın uğultusuyla
Hatıralarına gam vuran yalnızlığını uğurluyor
Çaresizliğiyle Tokuşturduğu bardakları
Kaderine inat kırıyor
Yüreğinden bıraktığı sancısıyla
Durdu kolundaki saati
Defterine yazdığı şiirkeri okurken
Sanki etrafına serpiyordu siyah gülleri
Sigarası yakarken içine çekerken
Pişmanlıklarını üflüyordu
Söndürüyordu yarınlarda
Yaşanmamış aşklarını
Mahmut Çiçekdağı