Gönderen Konu: İbn-i Sina kimdir,  (Okunma sayısı 419 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Kuskün Çiçek

  • vedalar gözüyle sevenler içindir çünkü gönülden sevenler hiç ayrılmazlar
  • Süper Yönetici
  • *
  • İleti: 30706
  • Rep 6559
  • Cinsiyet: Bayan
  • Yolu sevgiden geçen herkesle birgün bir yerde
  • Burcum: OGLAK
  • Takımınız: fenerli
İbn-i Sina kimdir,
« : Ekim 31, 2017, 02:59:23 ÖS »
İbn-i Sina kimdir, Farisi kökenli tıp bilgini, filozof, İslam alimi. Batı bilim dünyasının başat felsefelerini, Doğunun düşünsel düzleminde yorumlamış; başta tıp olmak üzere, fizik, kimya, astronomi, simya, metafizik, tabiat, matematik ve geometriye kadar hemen her pozitif bilim dalıyla ilgili önemli eserler ortaya koymuştur. Tüm dünyada, modern tıbbın temeli sayılan ve yüzyıllar boyunca üniversitelerde baş kaynak olarak okutulan, “El-Kanun Fi’t-Tıb” (Tıbbın Kanunları) adlı kitabıyla, tıp dünyasında “eş-Şeyhu’r-Reis” (baş üstad) ünvanına layık görülmüştür. Helenistik çağın gelişimine yön veren Aristotales‘in felsefe öğretilerini, Yeni-Platoncu görüşlerin ışığında, Doğunun Farabi önderliğinde gelişen İslam eksenli felsefesiyle uzlaştırmaya, bağdaştırmaya çalışmış ve Doğuda modern felsefenin ilk yorumlarını kaleme almıştır.

Gerçek adı, Ebu’l-Ali el-Hüseyin olan İbn-i Sina, 980 yılının Ağustos ayında (hicri 370), günümüzde Özbekistan sınırları içinde yer alan Buhara yakınlarındaki Afşan‘da dünyaya geldi. Kökeni, eski bir Pers şehri olan, Mevlana dönemi öncesinin Belh‘ine dayanan babası Abdullah, buradan Buhara’ya göç etmiş, Samanoğulları devletinde, dönemin hükümdarı II.Nuh ile bağlantı kurmuş, yüksek görevlerle saraya hizmet etmiş bir bürokrattı. Afşanlı bir aileden gelen annesi Yıldız hanımla, saray tarafından Hormisen‘e memur olarak atandığı sırada evlenmişti.

Küçük yaşlardan itibaren öğrenmeye hevesli olan İbn Sina, henüz 10 yaşındayken, görenleri zekasına ve hafızasına hayran bırakacak şekilde, Arap Edebiyatı ile ilgili bilgiler öğrenmeye başlamış; bunun yanı sıra, Ku’an-ı Kerim‘i ezberine almıştı. Daha ilk öğretim yıllarındayken pozitif bilimlere merak saldı ve babası önderliğinde, dönemin gözde İslam bilginlerinden dersler almaya başladı. Ebu Abdullah el-Natili ve İsmail ez-Zahid tarafından, mantık, cebir ve gökbilim konularında yetiştirildi. Aynı zamanda, kendi bireysel çabalarıyla edindiği felsefe, fizik, tıp kitaplarını analiz etmeye çalıştı. Ptolemaios‘un eserlerinden coğrafya, Eukleides‘in eserlerinden ise geometri bilimlerini öğrendi. Henüz ergenlik çağına gelmemişken, fıkıh, fizik, metafizik ve tıp alanlarında uzman seviyesinde bilgi düzeyine sahip hale geldi. Felsefe konuları ve metafizik kanunlarına ilgisi ise, İsmaili tarikatından gelen bir propagandacı ve alim olan Mahmud el-Messah‘tan aldığı Hint aritmetiği dersleri neden oldu.

Aynı dönemlerde, Arapça ve Farsçanın yanı sıra, Yunanca, Latince, Süryanice ve İbranice dillerini de öğrenmeye başlayarak, pozitif bilimleri, kaynakların kendi dillerinde, deneysel düzlemde incelemeye başladı. Bu anlamda, Aristotales’in kuramlarına başvurdu. Ancak, defalarca okumasına rağmen, Aristotales’in metafizik kuramlarını idrak edemediğini belirten İbn Sina, Yeni-Platoncu düşünce sistemini de analiz etti. Doğu ve Batı bilginlerinin eserlerini oış açısıyla birçok bilim dalını irdeledi. Özellikle, Yunan ve İslam düşünürlerinin bilgi, mantık, fizik, bilim, psikoloji, evren, metafizik ve tanrıbilim görüşlerini yorumlayarak, Aristotales ile Farabi’nin izlediği yolu uygun gördü. Her bilim dalının kaynağının ve etki alanının farkli olduğu, dolayısıyla her birinin ayrı bir kategori altında incelenmesi gerektiği, mutlak çözüme ancak bu şekilde ulaşılabileceği fikrine vardı. Batılı bir düşünür olan Aristotales’in metafiziğini, Buhara çarşısında gezerken eski bir sahafta bulduğu, ünlü Doğulu düşünür Farabi’nin, Yunanlı filozofun kuramlarına atfen yazdığı “el-İbane” adlı eseri üzerinde yaptığı ayrıntılı inceleme sonucu kavrayabildi. Kafasındaki bu en büyük soru işaretini çözebilmenin verdiği sevinçle şükran secdesine kapandı ve civardaki fakirlere sadaka dağıttı.

16 yaşına geldiğinde, tekrar tıp araştırmalarına geri döndü. Hastalıklara neden olan mikroplar üzerinde araştırmalar yapmaya başlayarak; hastalıkları bulaşıcı ve bulaşıcı olmayanlar şeklinde ayırt etti; semptomlar üzerinde yoğunlaştı ve sağıltımla ilgilendi. İncelemeleri sonucunda elde ettiği verilerle, yeni tedavi yöntemleri geliştirdi. 997 yılında, Sasani Emiri Mansur’un oğlu, Buhara prensi Nuh bin Mansur‘un hastalanması üzerine, bilgisine başvurulan İbn Sina, uyguladığı tedavi yöntemiyle başarıya ulaşınca, Samanoğulları sarayında hükümdarın özel doktoru olarak görevlendirildi. Karşılığında para yerine, kendi isteği üzerine, devrin bilinen ve bilinmeyen en önemli bilimsel eserlerinin orijinal nüshalarını içeren, eşsiz bir kaynak zenginliğine sahip saray kütüphanesinin Hafız Kütüplüğü’ne getirildi ve buradan istediği şekilde yararlanma hakkı elde etti. Bu başarısının ardından, kendini birçok değerli eserin yardımında, oldukça geliştiren İbn Sina, henüz 17 yaşındayken, fıkıhtaki dahiliğinin yanı sıra, insanoğluna şifa dağıtan bir “tıp bilgini” olarak ünlendi.


 
18 yaşına geldiğinde, döneminin temel bilim giye sahip olan İbn Sina, vaktinin çoğunu okumakla geçiriyordu. Aynı zamanda, ilk öğretilerini de burada kaleme almaya başladı. Ancak bir süre sonra, saray kütüphanesinin (Seyranü’l Hikme, Buhara kütüphanesi olarak bilinir), çıkan bir yangında kül olmasıyla birlikte, İbn Sina’nın başarılarını kıskanan ve ona düşman olan bir kesim, kütüphaneyi onun yaktığını iddia etti. Bu ithamlar nedeniyle huzursuz günler geçiren filozof 20 yaşındayken, hamisi olan Samanoğlu hükümdarı vefat etti. Ardından, iki yıl sonra, babasını kaybetti. Aralık 1004‘te ise, koruyucusu Samanilerin, Gaznelilere yenik düşmesi sonucu, hanedan çöküş sürecine girdi. Bu olaylardan sonra İbn Sina, bilimsel gelişmeleri kaynağında inceleme amacıyla Buhara’dan ayrıldı. Değerini anlayacak, çalışmalarına kıymet ve maddi destek verecek bir saray çevresi arayışında oldu. Zaman zaman ekonomik sıkıntıya düştüğü için, bazı saraylarda vezirlik, özel hekimlik yaptı ve oradaki bilim, kültür, sanat çevrelerinden ünlü kişilerle biraraya geldi. Ancak, siyaset ilminin kurallarına bir türlü alışamayan İbn Sina, hem sevilen hem de düşmanca hisler beslenilen biri olarak, sürekli iftiralara uğradı; yerel otoritelerle fikri çatışmalara girerek; düşünsel çalışmalarını, daha huzurlu ve güvenli bir ortamda sürdürmek niyetiyle yer değiştirmeye devam etti.

Artık, önemli siyaset adamlarının da baş danışmanı haline gelen ünlü İslam düşünürü, batıya, Harizm ve Horasan civarına doğru yol aldı. Buralarda karşılaştığı alimlerle uzun sohbetler yaptı ve bilgi alışverişinde bulundu. Yazın çalışmalarına devam etti. Bilginlere saygıyla kapılarını açan, ilmi araştırmalarında kendilerini destekleyen, maaş bağlayan Harezmşah Ali bin Me’mun‘dan gelen teklif üzerine, onun sarayına yerleşti. İbn Sina, burada çağının en tanınmış İslam alimi Ebu Reyhan el-Biruni ile tanışarak, fizik ve astronomi başta olmak üzere, birçok bilimsel konuda onunla birlikte çalışma fırsatını yakaladı. Hem öğretmen, hem de öğrenci oldu. Ayni zamanda, İbnü’l-Hammar, Ebu Sehl el-Mesihi, İbn-i Tayyib ve Ebu Nasr el-Iraki gibi diğer saray alimlerinin eğitmenliği ve koruması altında, en önemli eserlerini yazmaya başladı. Bu verimli çalışmaları sürdürürken, 1012 yılında, dönemin güçlü hükümdarlarından Gazneli Mahmud, Harezmşah’dan, sarayındaki alimleri kendi huzuruna göndermesini talep etti. Birçok alim bu davete icap ederken, İbn Sina ile Ebu Sehl el-Mesihi bilimsel çalışmalarına ve araştırmalarına yoğunlaşma isteğinde oldukları için teklifi geri çevirdiler. Ancak, Gazneli Mahmud’un tehlikeli boyutlara varan ısrarlarından kaçmaya karar verdikten sonra çıktıkları Harizm çölündeki yolculukta, Şehl İbn-i Sina Mesih, açlık ve susuzluktan hayatını kaybetti. Alimin kendisi de çok zor koşullar altında yolculuğunu tamamlayarak Cürcan‘a geldi.

Cürcan’da, hayatının sonuna kadar en yakın dostu ve talebesi olarak kendisinden ayrılmayacak olan Ebu Ubeyd el-Cüzcani ile tanıştı. İleride, yazılı ilk biyografisini de kaleme alacak olan talebesi Cüzcani’ye, sahip olduğu bilgileri sistematik bir şekilde öğretmeye başladı. Yine dönemin ileri gelen düşünürlerinden Ebu Muhammed Şirazi ile de yakın dostluk kuran İbn Sina, ünlü alimin koruması altına girerek, iki yıl boyunca oldukça verimli çalışmalar yaptı. Önemli eserler kaleme aldı ve dersler vermeye başladı.

Ünlü filozof, tıp alanında Doğu’dan sonra, Batı bilim dünyasının da, temel kaynak olarak yararlanacağı ve çağlar boyu üniversitelerinde okutacağı, “el-Kanun Fi’t-Tıb” adlı kitabını burada kaleme aldı. Bilimsel bir şaheser, insanoğlunun neslinin devamında büyük bir yol gösterici niteliği taşıyan bu eserin ardından, çok sayıda risale ve diğer alanlarda kitaplar da yazan İbn Sina, 1024‘te, Cürcan’dan ayrılarak Hemedan‘a gitti. Buveyhi Hükümdarı Şemsüddevle‘yi, yakalandığı amansız hastalıktan kurtarması sonucu, emirin dostluğunu kazanarak, koruması altına girdi ve Şerefü’l Mülk ünvanını alarak sarayda baş vezirlerden biri oldu. Günlerini, sarayda, ülke yönetimine dair fikri hizmetlerle geçiren İbn Sina, geceleri ise okumaya ve yazmaya devam etti. Ancak, ülke dışından gelip, böylesine yüksek bir mertebede görevlendirilmesine ve emirin onun düşüncelerine büyük önem vermesine içerleyen birtakım siyasal çevreler tarafından suçlamalar ve iftiralarla karşılaştı. Kırk gün bir dostunun yanında saklanmak zorunda kaldı. Ancak emirin hastalığının tekrar nüksetmesi üzerine, yeniden saraya çağrıldı ve vezirlik görevine döndü. Çalışmalarına ve eğitmenliğe devam eden İbn Sina, emirin ölümünün ardından tahta geçen oğlu Şemaüddevle‘nin vezirlik teklifini reddetti ve muhalif tavırlardan çekinerek yeniden saklandı. Ancak düşmanları tarafından bulunarak Ferdecan Kalesi’ne hapsedildi. Dört aylık mahkumiyeti boyunca, yazmaktan vazgeçmeyen ünlü bilgin, “Hay İbn Yakzan“, “el-Kulunç” ve “el-Hidaye” adlı eserlerini burada kaleme aldı.


 
Sona eren mahkumiyetinin ardından, İbn Sina, düşmanlarının iftiralarından kurtulamaması ve sonu gelmeyen siyasal çatışmalardan bunalması nedeniyle, 1023‘te, gizlice İsfahan‘a kaçtı. Burada, bir süre, Hemedan vezirlerinden olan bir dostunun evinde kaldı ve “eş-Şifa” adlı ünlü tıp kitabının eksik bölümlerini tamamladı. Buveyhilerin hükümranlığına son veren, Kakuyilerin hükümdarı Alaüddevle‘nin koruması altına girdikten sonra, katıldığı meclislerde büyük itibar görmeye başladı. Aynı zamanda vezirliğe getirildi ve ilmi dehası gittikçe yayıldı. Matematik, geometri, astronomi gibi bilimsel dalların yanı sıra, musikiyle de ilgilenen İbn Sina, bu konularda kaleme aldığı, fakat yarım kalan eserlerini tamamlama fırsatı buldu. Emirin isteği üzerine, astroloji ve takvimle ilgili ilmi çalışmalar yaptı. Aynı zamanda, aralarında iyi bir dostluk ilişkisi kurulmuş olan emirle birlikte, savaşlara bile katılmaya başladı.
İki yıl süren bu rahat yaşam ve çalışma koşularının ardından, Gazneli Mahmud’un oğlu, Sultan Mesud’un İsfahan’ı işgal etmesiyle birlikte, evi yağmalandı ve yeniden huzursuz günler geçirmeye başladı. Bu karmaşada, “Kitab’ül İnsaf” ile ünlü filozofun kaleme aldığı en son eser olduğu düşünülen “Hikmetü’l-Meşrikıyye” kayıplara karıştı. Bu olayların ardından sağlığı bozulan İbn Sina, kolik (kulunç) hastalığına yakalandı. Kendi geliştirdiği tedavi yöntemiyle sağlığı biraz daha iyiye doğru gidince, 1037‘de, Alaüddevle’ye, çıktığı bir seferde yoldaşlık etmek istedi. Ancak yolculuk esnasında durumu daha da ağırlaştı ve Hemedan dönüşü hayatını kaybetti. 57 yaşında hayata gözlerini yuman ünlü İslam aliminin, üzerine İran Ulusal Anıtlar Derneği’nin ihtişamlı bir anıt yaptırdığı kabri, Hemedan’da bulunmaktadır.

FELSEFESİ :

İbn Sina, ünlü Yunan filozof Aristotales’in ortaya koyduğu varoluş felsefesini, İslam-Doğu medeniyetleri düzleminde yorumlamıştır. Görgücü-usçu bir düşünsel yöntemin temellerini atmıştır. Batılı filozoflardan Aristotales’in, Doğulu filozoflardan da, Aristo’nun kuramlarına atfettiği şerhi yorumlarını, kendi düşünceleriyle birleştiren Farabi’nin etkisi altında kalarak, kendine özgü felsefik bakış açısını yakalamıştır.

Somut sonuçlara sahip, deneysel gözlemlere olanak tanıyan bilimlerle felsefeyi uzlaştırmaya çalışan İbn Sina, her bilimin ayrı bir sistematiksel felsefesi olduğunu düşünmüş ve Aristotales’in sınıfçı bilim ayrımını desteklemiştir. Bilgi, mantık, evren (fizik), ruhbilim, metafizik, ahlak, tanrıbilim ve diğer bilimlerin ayrı başlıklar altında incelenmesini öngörmüştür. Bu ayrımı ise, İslam felsefesine iki ayrı koldan uyarlamıştır. İlki, Platon’la Aristotales’in düşüncelerini ortak noktalara bağlayan “Meşaiyye” kolu; diğeri ise, Platon’la Doğu felsefelerini aynı düzlemde ele alan “İşrakkiye” koludur. Aristotales ile Farabi’nin akılcı düşünselliği ile, ünlü İslam doğabilimcisi Ebubekir Razi’nin deneysel düşünselliğini biraraya getirerek, bağdaşımlar kurmuştur. Bu akılcı-deneysel düzlemde ise en önemli görevi, “gözlem”e vermiştir. Ona göre, usçu ilkeler ve deneysel gerçekler, aslında bir bütünün parçalarıdır ve biraraya geldiklerinde yaşantımızın bütününe tesir ederler. Temelde bilgi ve ona ulaşma çabası olduğu halde, bu çabanın en önemli destekçileri, akıl, deney ve gözlemdir. Bilginin kaynağı sezgilerimiz olmakla birlikte, gözlemsel bir deney sürecinden geçirilmemiş; doğruluğu sınanmamış sezgiler, bilgi sayılamaz. Ona göre, hipotezle başlayan bilgi, kıyaslama süzgecinden geçerek olgunlaşır; deney ve duyu gibi dışsal faktörlerle temas etmesiyle, mantıksal kuramlar üzerine oturur.

İbn Sina, Meşailikle başlayan felsefe yolculuğu süresince, akılcı bir felsefe izlemiş; tıbbi kuramlarına deneysel bir yöntemle şekil vermiş ve doğabilimde ise, gözlemsel bir bakış edinmiştir. İşrakiliğe geçişiyle ise, Doğu bilim dünyasına farklı bir boyut kazandırmıştır.

İbn Sina, felsefesini, 3 başlıkta ele almıştır :
* Yüksek Bilimler (Al-ilm-ül-ali), maddeden tamamen bağımsızlaşmış, soyut bilimlerdir (metafizik ve mantık),
* Aşağı Bilimler (Al-ilm-ül-efsel), maddeye bağımlı bilimler (doğa bilimleri)
* Orta Bilimler (Al-ilm-ül-avsat), maddesinden sadece zihinsel boyutta ayrılan bilimler (matematik bilimleri)


 
Bilimleri, kaynaklarına göre sınıflandırdıktan sonra, mantıksal çıkarımlara giden İbn Sina, Aristotales’in yolunu izleyerek, felsefeyi de iki başlık altında ele almıştır :
Kuramsal Felsefe
Eylemsel Felsefe

Kuramsal felsefe, kaynağı eylemden bağımsız, mutlak bilgi olan matematik, doğa ve metafizik felsefelerini kapsar. Eylemsel felsefe ise, bilgi ile eyleme aynı anda ihtiyaç duyulan bir sistemdir. Siyaset veya medeni felsefe, ev veya ekonomi felsefesi ile ahlak felsefesi gibi üç eylemsel dala ayrılmaktadır. Usçu ilkeler ve mantıksal bakış açısıyla ele alınan bilginin mutlaklığı, ancak bu şekilde sınanarak kanıtlanabilir ve tez, senteze dönüşebilir. İbn Sina da Aristo gibi, felsefenin toplumsal açılımlarını, tümdengelim yöntemiyle incelemiştir. Birçok düşünür gibi, o da, insanoğlunun varoluşunu sorgulamış; din ile felsefeyi bağdaştırmaya çalışmıştır.

DİN VE MANTIK DÜZLEMİNDE VARLIK FELSEFESİ :

İbn Sina, din felsefesinin temelini oluşturan “varlık” ve kökeniyle sorulara cevaben, fıkıh bilgisinin de yardımıyla, Tanrı ve din kavramları üzerinde durmuştur. İbn Sina, Tanrı’dan gelen ilk varlığın “us” olduğunu düşünmüştür. Ondan sonraki her varlık, bu usun türevidir. Her us, bir varlığı oluşturur ve varlıktaki en etkin us da “akıl“dır. Madde, sınırları olan, kendi içinde eyleme müsaade eden, varlıkla soyut dünyanın bileşimidir. Bir Doğu bilimi olan Kelam’ı, Aristotalesçi metafizik ve Yeni-Platonculukla bağdaştıran İbn Sina, böylece kendi metafiziğini oluşturmuş; varlık fesefesini üç ayrı bölümde incelemiştir:

1- Olanaklı varlık: Süregelen bir devinim içerisinde, varoluşun ve yokoloşun gözlendiği, nesnesel değişime açık varlıktır.
2- Kendiliğinden olanaklı varlık: Tanrısal bağlantısından dolayı, olanakları kısıtlanmış varlıktır. Genel olarak evreni oluşturan tümeller ve ilkelerdir.
3- Kendiliğinden zorunlu varlık: Her varlığın ilk nedeni olan, Tanrı’dır. Ünlü filozofun tanrıbilim felsefesinin dört ana başlığının çıkış noktası, bu varlık türüdür: Yaradılış (evren), Ahiret, Peygamberlik ve Tanrı. Yaradılışın özü, “yaratıcı“dan, yani Tanrı’dan geliyorsa, O’nun haricindeki tüm varlıklar “yaratılan“dır. Varlık bir yaratılan olduğuna göre, iyeliği Tanrı’ya aittir ve onun özünden gelen ilk sebebin başlangıcıdır. Dolayısıyla, varlığı zorunlu olan Tanrı, ilk olarak aklın varlığını meydana getirmiştir. Ahiret ise, varlığın ilk kaynağıdır ve ruhların “ölüm”le dönüş yeridir. Tanrı, en üstün varlık olarak insanı yaratmış ve ona özgürce kullanabileceği bir irade gücü, akıl vermiştir. Tanrının elçisi olan Peygamberler ise, özgür iradeye sahip olmalarının yanı sıra, diğerlerinden farklı ve yüksek bir seziyle donatılmışlardır. Dolayısıyla, vahiyler de, bu akıl ve sezinin birleşiminden ortaya çıkmıştır. Son olarak, Tanrı bilgisini ele alan İbn Sina’ya göre “yaradan”, varlığı zorunlu, kaynağını çözmeye insan iradesinin yeterli gelmeyeceği, kanıta sığmaz bir bilici ve görücüdür. Batının din felsefesini, İslami bakış açısıyla yorumladığı “Kitab üt-tayr-Kuş” adlı kitabında, iki felsefenin görüşlerini uzlaştırmaya çalışmıştır.

Ünlü filozof, varlığın tasarlanabileceğini düşünmüştür. Yani, bütün varlıklar, aslında tasarlanmış düşüncelerin maddesel forma girmiş halidir. O halde, düşünceyle varlık özdeş kavramlardır. Ona göre, evrende boşluk yoktur ve her nesnenin kendine özgü devinimi vardır.

İbn Sina, mutlak bilgiye ulaşmada, mantığın önemli olduğunu; ancak mantığın tek başına bizi mutlak bilgiye götürmeyeceğini söyler. Mantık, bilgiye ulaşmada, sadece düşünce yetisinin etkin şekilde kullanılmasına yardımcı bir araçtır. Mantık kuralları, düşünceyi sistematikleştiren, değişime kapalı, genel bir geçerliliği olan kurallardır. Kavramlar ve yargılar, mantığın iki taraflı boyutlarıdır. Sezilere dayalı kavramlar, iki tekilin ilişkisini ifade eden yargılarla bir bütün oluşturur. Bu anlamda, tanımlara, önermelere ve tümel varlıklara felsefesinde önemli bir yer veren İbn Sina, fiziksel kuramları, metafiziğin çıkış noktası olarak görmüştür. Düşünürün mantık felsefesi, Aristo’nun felsefesinin devamı niteliğini taşımakla birlikte, birçok konuda daha modern yaklaşımlar içermektedir. Ona göre, bilimsel metotların geçerlilik kazanmasında ihtiyaç duyulan kanıtlanmış gerçeklere, ancak mantıksal ilkeler ışığında ulaşılabilir.

İbn Sina, doğa felsefesini, cisimlerin varlığı üzerine oturtmuştur. Her cismin bir maddesi ve sureti olduğunu belirtmiş; maddenin cismin benliğine, suretin de özelliklerine tekabül ettiğini kabul etmiştir. Hiçbir cismin hareketi, yerküreden bağımsız değildir. Cismin bölünmeyen en küçük formu olan “atom“cu görüşleri kabul etmeyen İbn Sina, bu görüşüyle, diğer İslam kelamcılarından ayrılmıştır. Aynı zamanda, Aristotales gibi, psikolojiyi de tabiat bilimleri içinde değerlendirmesine rağmen, ruhun tamamen bedenden bağımsız olduğu düşüncesiyle, ondan ayrılmıştır.

Pozitif bilimlerden, özellikle matematik ve geometrinin kuramsal biçimleri üzerinde durmuştur. Euklides’in geometri üzerine yazdığı kitapları derinlemesine incelemiş; enlem ve boylam hesaplarında, günümüz astronomi biliminin verilerine oldukça yaklaşmıştır. Fizik konularında ise, kütlenin ağırlığı, yerçekimi kanunları, hareket üstünde yoğunlaşıp, hatırı sayılır bilgilere ulaşmıştır.

Tıp, fizik, astronomi, felsefe, mantık, edebiyat, arkeoloji, kimya, simya, farmakoloji gibi birçok bilimin yanı sıra, musikiyle de ilgilenen İbn Sina’nın dehasının genel kabul gördüğü alan, tıp bilimidir. Birçok tıbbi yanılsamayı, araştırmaları ve buluşlarıyla ortaya çıkarmış; gelenekselleşmiş tedavi metodlarını modernize etmiştir. Hastalıklara neden olan şeyin, mikrop olduğunu ilk keşfeden alimdir. Aldığımız gıdalardaki vitaminlerin, vücutta parçalanarak kana karıştığını ve bu anlamda kanın, taşıyıcı bir özelliği olduğunu ortaya çıkarmıştır. Beyin dokusu gibi yumuşak ve kemik dokusu gibi sert bölgelerin de iltihap kapabileceği düşüncesini ortaya atarak, yüzyıllardır süregelen bir yanılsamayı çürütmüştür. Dönemin ilkel şartlarında, eller yardımıyla, vücuttaki iç hastalıkların tespit edilebileceğini göstermiştir. Şeker hastalığı tanısına, idrardaki şeker oranının tesbitiyle varılabileceğini keşfetmiştir. Ayrıca, kızıl denilen hastalığın nedenlerini ve gelişim sürecini bulmuştur.

Narkozla dahili operasyonu ilk uygulayan cerrahtır. İçme suyundaki mikropların kolayca vücuda girerek birçok hastalığı tetiklediğini keşfetmiş ve ilk su arındırıcı filtreyi icat etmiştir. Şarbon ve sarılık hastalıklarını net bir şekilde tasvir etmiş; nedenlerini ve gelişim süreçlerini ortaya koymuştur. Ayrıca, akıl hastalarının, Avrupa‘daki gibi zincirlere vurulup, karanlık ve küçük zindanlarda tutulması yerine, bu kişilere müzik eşliğinde terapi uygulanmasının çok daha iyi sonuçlar vereceğini ileri sürmüştür.

Hemen her bilim dalında engin bilgilere sahip olan İbn Sina, hayatı boyunca birçok önemli eser kaleme almıştır. Genellikle Arapça olan bu eserlerin bazılarını Farsça dilinde yazmıştır. Asıl ünü tıp bilimindeki başarılı tespitlerinden gelmiş; bunun yanı sıra düşünsel alandaki görüşleriyle de, İslam felsefesini derinden etkilemiştir. 17’si sadece tıp alanında olmak üzere, diğer bilim dallarında da 160’tan fazla sayıda kitap yazmış; birçok eseri de günümüze ulaşamadan yok olmuştur. Aristotales’in felsefesini, kendi düşünceleri doğrultusunda yorumladığı ve Yeni-Platon felsefesiyle karşılaştırdığı, “Metafizik” ile “Kitab el-Nefs” adlı kitapları, Avrupa’nın dikkatini çekerek, ilk Latinceye çevrilen eserleri olmuştur.

Hemedan’da ikamet ettiği dönemlerde, Meşşailiği savunduğu ve sadece yirmi günde kaleme aldığı söylenen; tıbbi bilgilerin yanı sıra, psikoloji, tabiat, fizik ve metafizik konularında da önemli bilgiler içeren, 18 ciltlik “El-Şifa” kitabı, Ortaçağ‘da Avrupa dillerine, “Suffcientia” adıyla çevrilmiştir. Tıp bilimini, fizyoloji, hıfzıssıhha, tedavi ve ilaç bilimi olan farmakoloji gibi bölümlere ayırmak suretiyle, tek tek açıklamıştır. “El-Necat” adlı kitabını, “El-Şifa”nın bir çeşit özeti olarak, üç bölüm halinde yazmış; sonrasında ise, “El-Necat”ın geliştirilmiş ve düzeltilmiş bir versiyonu olan “El İşarat Vet-Tenbihat“ı kaleme almıştır. Yine Aristo’nun felsefesi üzerine yorumlarını içeren ve yirmi ciltten oluşan “Kitabü’l-İnsaf” önemli eserleri arasında yer almaktadır.

Ünlü bilgin İbn Sina’nın, tıp dehasını insanlık tarihinin hizmetine sunduğu, en ünlü eseri “El-Kanun Fi’t-Tıb” (Tıbbın Kanunları) adlı kitabıdır. İlk defa XII.yüzyılda Latince çevirisi yapılan bu şahaser, çağlar boyunca (XVII.yy.a kadar) en ünlü Avrupa üniversitelerinde zorunlu ders kitabı olarak okutulmuştur. XV. yy’da, İngolstadt Üniversitesi‘nin Tıp Fakültesi’nin en büyük dersliğine, ünlü alimin ismi verilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu hükümdarlarından III.Mustafa‘nın emriyle, henüz matbaanın ülkeye gelmediği bir dönemde, 1766‘da bu kitap, “Tül-Mathun” adıyla Türkçeye kazandırılmıştır. Doğu ve Batı tıp bilimine, 600 yıl boyunca hizmet eden, doğru ve net bilgi verdiği kanıtlanmış bu kitap, gerek Doğulu gerekse Batılı birçok bilgin için de yol gösterici olmuştur. İbn Sina, Yunan felsefesiyle İslami Kelam ilmini, bağdaştırmaya çalışmıştır. Farabi’nin öğretilerinin, İmam Gazali gibi sonraki nesil alimlerine ulaşmasında bağlayıcı unsur haline gelmiştir. Avrupa’da, matbaanın icadının ardından, İncil‘den sonra en çok basımı yapılan ikinci kitaptır.

Batı bilim dünyasında, “Avicenna” adıyla bilinen ünlü bilginin dev portresi, günümüzde, Paris Üniversitesi‘nin konferans salonunda, er-Razi’nin portresinin yanında bulunmaktadır.

ESERLERİ:
Eş-Şifâ, En-Necât, El-İşârat ve’t-Tenbîhât, Danışnâme-i Âlâ, El-Mebde ve’l-Me’âd, Uyûnü’l-Hikme, Et-Ta’likât, Esbâbu Hudûsi’l-Hurûf, Hay b. Yakzân, El-İnşâf, El-Hidaye, El-Kulunç, El-Hikmetü’l-Arûziyye, Ahvâlü’n-nefs, Lisanü’l-Arab, Esraru’s-Salât, En-Nebât ve’l-Hayevân, Esbâbu Râd ve’l-Berk, Ed-Düstûru’t-Tıbbî, Akşâm-ul-Ulûm vb.
vedalar gözüyle sevenler içindir çünkü gönülden sevenler hiç ayrılmazlar
Muammer Ahmet Şiirleri, İsmail Gül Şiirleri, Seyide Doyran Şiirleri, Abdurrahim Karakoç şiirleri , Ahmed Arif şiirleri , Ahmet Hamdi Tanpınar şiirleri , Ahmet Selçuk İlkan şiirleri , Ahmet Telli şiirleri , Ali Erdinç  şiirleri , Arif Nihat Asya  şiirleri , Asil Mavi şiirleri , Aslan Avşarbey  şiirleri , Aşık Veysel  şiirleri , Ataol Behramoğlu şiirleri , Attila İlhan  şiirleri , Ayfer Yazıcı  şiirleri , Ayhan Yıldırım  şiirleri , Bahattin Karakoç şiirleri , Bahtiyar Vahapzade şiirleri , Bayram Mecit  şiirleri , Bedirhan Gökçe şiirleri , Bedri Rahmi Eyüpoğlu  şiirleri , Behçet Necatigil  şiirleri , Birgül Alp şiirleri , Burcu Seul  şiirleri , Cahit Sıtkı Tarancı  şiirleri , Cahit Zarifoğlu  şiirleri , Can Yücel  şiirleri , Cemal Gören  şiirleri , Cemal Safi  şiirleri , Cemal Süreya  şiirleri , Cengiz Numanoğlu  şiirleri , Cihan Balcıoğlu  şiirleri , Didem Madak  şiirleri , Edip Cansever  şiirleri , Emin Çelimli  şiirleri , Emine Çerçi  şiirleri , Emine Şafak  şiirleri , Ercan Baş  şiirleri , Erdal Ercin  şiirleri , Faruk Nafiz Çamlıbel  şiirleri , Fazıl Hüsnü Dağlarca  şiirleri , Fuzuli  şiirleri , Gaffar Güllü şiirleri , Gelincik  şiirleri , Gülsen Tunçkal  şiirleri , Hacı Kısır şiirleri  , İbrahim Karaçay  şiirleri , İbrahim Sadri şiirleri  , İbrahim Sağır şiirleri , İclal Aydın  şiirleri , İsmail Gül  şiirleri , İsmet Ulaş  şiirleri , Kahraman Tazeoğlu şiirleri , Karacaoğlan şiirleri , Kevser Dostagüler şiirleri  , Küçük İskender şiirleri , Mahmut Çiçekdağı şiirleri , Marlyn Hand şiirleri  , Mehmet Akif Ersoy şiirleri , Mehmet Ali Kalkan şiirleri , Mehmet Çetin şiirleri , Melek Avcı Coşkun şiirleri , Melih Cevdet  şiirleri , Melike Yıldız şiirleri , Mevlana Celalettin Rumi şiirleri , Muammer Ahmet Sağlam  şiirleri , Muharrem Kubat şiirleri , Murat Meral şiirleri  , Mustafa Hebip şiirleri , Muzaffer Tayyip Uslu  şiirleri , Mücahit Şen  şiirleri , Nazım Hikmet Ran  şiirleri , Necip Fazıl Kısakürek  şiirleri , Nur Uygun şiirleri , Nurullah Genç  şiirleri , Orhan Veli Kanık  şiirleri , Ömer Hayyam  şiirleri , Özdemir Asaf  şiirleri , Polat Tek  şiirleri , Rabia Barış şiirleri , Sabahattin Ali şiirleri , Selaattin Çoban  şiirleri , Seyide Cinaloğlu Doyran  şiirleri , Sezai Karakoç  şiirleri , Şevki Dinçal  şiirleri , Tevfik Fikret  şiirleri , Turgut Uyar  şiirleri , Uğur Arslan  şiirleri , Uğur Işılak  şiirleri , Ümit Yaşar Oğuzcan  şiirleri , Yahya Kemal Beyatlı  şiirleri , Yavuz Bülent Bakiler şiirleri , Yavuz Dogan  şiirleri , Yıldız Toksöz şiirleri , Yılmaz Erdoğan şiirleri , Yunus Emre şiirleri , Yusuf Hayaloğlu şiirleri , Zikrettin Karaca şiirleri , Ziya Osman Saba  şiirleri , şiir şiir sokağım şiir türleri şiir sokakta şiir nedir şiire gazele şiir kitapları şiir bilgisi şiir defteri şiir aşk şiir oku şiir yarışması 2018 şiir adam şiir adam live şiir alıntıları şiir adam live instagram şiir antolojisi şiir antoloji şiir akımları şiir atölyesi şiir alp a şiiri a şiir evi a şiiri yavuz bülent bakiler a şiir evi ankara a.şiir solak a şiir sokakta a.kadir şiirleri a köpek şiiri a karakoç şiirleri a ile şiir şiir bilgisi test şiir biter şiir biçimleri şiir başlıkları şiir blog şiir bulmaca şiir bilgisi pdf şiir butik otel şiir blogları b şiiri b keskin şiirleri bayrak şiiri b sesi şiir b harfi akrostiş şiir şiir can yücel şiir cafe şiir cafe ortaköy şiir cemal süreyya şiir cumhuriyeti şiir cahit zarifoğlu şiir çeşitleri şiir can şiir ceketli adam kitabı şiir cemal safi ç şiiri behzat ç şiir behzat ç şiir sözleri gökçenur ç. şiirleri c.süreya şiirleri c ile şiir c.bukowski şiirleri gökçenur ç şiir kitabı c vitamini şiirleri c.zarifoğlu şiirleri şiir çözümleme şiir çözümleme yöntemi şiir çeviri şiir çiçek şiir çok güzel şiir çevirisi şiir çevirileri şiir çözümleme yöntemi nurullah çetin şiir çay ç ile şiir şiir dinletisi şiir dizeleri şiir dergileri şiir duygusal şiir duvarda şiir dünyası sözleri şiir denizi d&r şiir kitapları d.bakır şiiri d ile şiir d&r şiir defteri d madak şiirleri d.günü şiirleri d.bakır şiir sözleri d ali erzincanlı şiirleri d.h. lawrence şiirleri şiir eş anlamlısı şiir ekşi şiir edebiyat şiir en güzel şiir ezberle şiir etkinlikleri şiir edip cansever şiir evi şiir ezberleme şiir eloğlu e şiir kitabı şiirler e ödev şiir e book şiirli e kartlar e müfredat şiiri eş e şiir atatürk'e şiir e güzel şiirler öğretmen e şiir şiir fm şiir fon müziği indir şiir falı şiir fonları şiir fonu şiir fotoğrafları şiir film şiir fotoları şiir festivali f.nietzsche şiirleri f ferruhzad şiirleri f gülen şiirleri f ile şiir f akrostiş şiir necip f şiirleri f ile ilgili şiir melek şiiri f nafiz çamlıbel f n çamlıbel şiirleri ilhan berk f şiiri şiir gibi şiir gözlüm şiir güzel şiir gibi sözler şiir gibi kadın şiir günaydın şiir gemisi şiir gece şiir gecesi ğ şiiri g ile şiir anneler g şiirleri ğ akrostiş şiir ğ vitamini şiiri g sesi şiir ğ başlayan şiir g harfi ile şiir ğ ile ilgili şiirler ğ şiir ğüzel şiir öğretmene şiir posta şiir öğretmenler ğünü şiir onur ünlü şiir ğ ile şiir ğ sesi şiir ğ harfi ile şiir şiir hikayeleri şiir hakkında bazı mülahazalar şiir hastanede şiir her yerde şiir hayat şiir hakkında sözler şiir hangi metin grubuna girer şiir hakkında bilgi şiir hangi metinler grubuna girer şiir hasret h şiirist h.ergülen şiirleri atom h şiiri h.cibran şiirleri h ile şiir h harfi şiir h.izgören şiirleri h sesi şiir h nihal atsız şiirleri h ile başlayan şiirler şiir ısmarla şiir ısmarla eylül'ü konuşalım şiir instagram şiir ıhlamurlar çiçek açtığı zaman şiir ılık ılık akıtam şiir ışık şiir ırmak ıhlamur şiir ışıklar şiir ıssız şiir ı şiirler aşk-ı şiir ı ile şiir ı akrostiş şiir ı.ahmet şiirleri bab-ı şiir ı ile başlayan şiirler ı ile ilgili şiirler şiir ingilizce şiir indir şiir ile ilgili sözler şiir isimleri şiir istanbul şiir incelemesi şiir ingilizcesi şiir için fon müzikleri şiir iletişim i şiirler i şiir perisi i şiir sözleri şiir i kamer şiir-i aşk ile şiir şirpençe şiirler i hızırla kırk saat şiir i leyal şiir-i divan şiir jandarmada şiirt jetpa şiir jenerik müzikleri sigir jelatin şiirt jöh şiir janya şiirt judo şiirt jigolo japonca şiir japon şiir türü j ile şiir bay j şiir j.l.borges şiirleri j harfi ile şiir j.j. rousseau şiirleri j ile ilgili şiirler j harfiyle başlayan şiirler şiir konuları şiir kitapları pdf şiir kesitleri şiir karaoke şiir köşesi şiir konusu şiir kısa anlamlı şiir kadın k şiirleri k.iskender şiirleri k.maraş şiirleri k ile şiir k.tazeoğlu şiirleri 555k şiiri bünyamin k şiirleri k.maraş şiir yarışması k.kurultay şiirleri k.tazeoğlu şiir sözleri şiirler şiir lekesi şiir listesi şiir leyla şiir leblebi tozu şiir leyla ile mecnun şiir lirik şiir lise şiir lavinia şiirler kısa satirik l şiir örnekleri l akrostiş şiir l aşk şiirleri l.aragon şiirleri l harfli şiirler atilla ilhan l şiirleri şiir müzikleri şiir mısraları şiir mevlana şiir mavi şiir mektebi ortaokulu nasıl bir okul şiir me şiir mutluluk şiir mektebi iletişim şiir mavisi şiir m.akif ersoy türkiye m şiiri m.mungan şiirleri m harfiyle şiir m akrostiş şiir m.altıok şiirleri m. azad şiirleri türkiye'm şiiri turgut uyar m.akif şiirleri kısa m.ikbal şiirleri şiir ne demek şiir nedir kısaca şiir nasıl okunur şiir nedir özellikleri nelerdir şiir nazım şiir necip fazıl kısakürek şiir nasıl yazılır kuralları şiir ne demek ingilizce n.hikmet şiirleri n.fazıl şiirleri en güzel şiirler n.tevfik şiirleri fatma n şiirleri çetin'in şiir tahlilleri n akrostiş şiir n.kemal şiirleri n aşk şiirleri şiir otel şiir okuyan şiir onedio şiir okuyan erkek şiir okumak şiir okuyan adam şiir okuma kılavuzu şiir orhan veli şiir okulu o şiiri o şiirleri doğuran yalnızlık şairleri öldürür o şiir bitti başka mısra gerekmez o şiiri ahmet haşim o şiir bir daha yazılamaz o şiirler tek başına okunmuyor gel yalvarırım o şiirleri çocuğa yazsaydım o şiir ne demek şiirin o ince küllerini toplayanlar şiir o ki sadece cananını kasteder şiir örnekleri şiir özdemir asaf şiir özellikleri şiir önerileri şiir özlem şiir ödülleri şiir ölçüleri şiir örnekleri kısa şiir ödülleri 2018 şiir özledim ö ile şiir ö harfiyle şiir ö.s.ö şiirleri ö.ç.m şiirleri ö harfi ile şiir akrostiş şiir ö şiir parkı şiir perisi şiir penceresi şiir pdf şiir paylaşım şiir programı şiir parçaları şiir posterleri şiir papatya şiir programları p harfiyle şiir p valery şiirleri p sesi şiir p ile başlayan şiir çeşitleri şiir resimli şiir romantik şiir resmi şiir radyo şiir radyosu şiir resitali şiir rap şiir roots şiir replikleri şiir rastgele r siz şiir r akrostiş şiir r ilgili şiir r t erdogan şiirleri şiir sitesi şiir sokağı şiir sözler şiir sevgiliye şiir sayfası şiir sokakta aşk şiir siteleri s şiiri ş.erbaş şiirleri s.karakoç şiirleri s ile şiir yes şiiri ş akrostiş şiir ş sesi şiir s.ali şiirleri cemal sa şiirleri s.o.s şiiri şiir şiir şiir şarkıları şiir şairleri şiir şekilleri şiir şiir türkiye şiir şantiyede şiir şeklinde fabl şiir şükrü erbaş şiir şekil özellikleri şiir şehri ş ile şiir ş.yahya şiirleri ş 23 nisan şiirleri şiir tahlilleri şiir türleri nelerdir şiir tanımı şiir türleri test şiir turgut uyar şiir tanımları şiir tahlilleri mehmet kaplan şiir temaları şiir t shirt şiirt t.uyar şiirleri t ile şiir t erdoğan şiir 500t şiiri t aşk şiirleri t s eliot şiirleri baki ayhan t şiirleri t.tuğba baş şiirleri şiir uzun şiir umut şiir uygulaması şiir uzun aşk şiir unsurları şiir uzaktan sevmek şiir uyak şiir uyku şiir usta u şiiri ü ile şiir ü harfiyle şiirler hüsrev ü şiirini kim yazmıştır atatürk'ü şiiri ü akrostiş şiir hüsn ü şiir ayın 14 ü şiiri u ile akrostiş şiir şiir üzerine şiir ünlü şiir ümit yaşar oğuzcan şiir üzerine yazılar şiir ülkü ocaklarında şiir üzerine düşünceler suut kemal yetkin şiir ülkü tamer şiir üstadlarımız şiir üzerinde sıfat bulma şiir ünlü şairler ü.y.o şiirleri ü ile ilgili şiirler ü.y.oğuzcan şiirleri şiir ve inşa şiir video şiir ve tefekkür kulübü şiir ve kadın şiir ve zihniyet şiir ve inşa türü şiir vatan şiir ve sözler şiir ve şair şiir ve gelenek v şiir v ile şiir v.hugo şiirleri v sesi şiir orhan v şiirleri v for vendetta şiir v for vendetta şiiri remember v harfi ile şiir aga b v şiirbaz - ondan oldu zaar sözleri şiir yarışmaları şiir yazmak şiir yazarları şiir yaz şiir yazma şiir yarışması 2019 şiir yürek şiir yarışmaları 2018 y faktörü şiiri y kemal şiirleri y.odabaşı şiirleri y'ol şiiri y.emre şiirleri y başlayan şiirler y ile ilgili şiirler y harfi ile şiir y 23 nisan şiirleri akrostiş şiir y harfi şiir zamanı şiir zaman şiir zarifoğlu şiir zıt anlamlısı şiir ziya paşa şiir zindandan mehmete mektup şiir ziya gökalp şiir zulmü alkışlayamam şiir zeynep şiir zeytin z özger şiirleri z ile şiir z raporu şiir z akrostiş şiir a ve z şiiri a.c.z şiirleri z ile ilgili şiirler şiir 0 6 yaş 01 şiir 00 00 şiir 0 kasım şiirleri 0 kasımla ilgili şiir şiir 10.sınıf şiir 1 kıta şiir 1000kitap şiir 15 temmuz şiir 1.sınıf şiir 15 temmuz kısa şiir 19 mayıs şiir 10 kasım şiir 12. sınıf dil ve anlatım şiir 18 mart çanakkale şiirler 1 kıtalık şirinler 1 1 mayıs şiirleri 1.sınıf şiirleri kısa kaldırımlar 1 şiiri 1. sınıf şiirleri 2 kıtalık 1 kıtalık şiirler doğa 1 kıtalık şiirler ve şairleri 1 kıtalık şiir örnekleri şiir 2018 şiir 2 kıtalık şiir 2. sınıf şiir 29 ekim şiir 23 nisan şiir 29 ekimle ilgili şiir 29 ekim cumhuriyet bayramı şiir 2 satır şiir 2017 şiir 23 nisanla ilgili 2 şiiri şiirler 2 kıtalık şiir 2 kıta şiirler 2 kıtalık aşk şiirler 2 sınıf için dağ 2 şiir 2 kıtalık şiirler doğa 2 kıtalık şiir örnekleri şiir 365 şiir 3 kıtalık şiir 3. sınıf şiir 30 ağustos şiir 35 yaş şiir 3 kıtalık aşk şiir 3 kıtalı şiir 30 tane şiir 33 kurşun şiir 30 yaş 3 şiir anlayışı şiirler 3 kıtalık şirinler 3 şiirler 3 kıtalık kısa 3. şahsın şiiri 3 kıtalık şiirler edebiyat 3.sınıf şiirleri 2 kıtalık şiir 4 kıtalık şiir 4 lük şiir 4. sınıf şiir 40 yaşındasın şiir 4 kıtalık aşk şiir 4 mısradan oluşan her bölümüne ne denir 40 şiir 40 şair 40 şiir ve bir şiirler 4 kıtalık ünlü şairlerden 40 şiir 40 şair pdf 4 şiir 1 şehir şiirler 4 kıtalık şiirde 4'lük nedir şiirler 4 mısralık şiirdeki 4 satıra ne denir şiirler 4 5 kıtalık şiir 5. sınıf şiir 5 kıtalık şiir 5 sınıf konu anlatımı şiir 500 şiir 5n1k 555k şiir 5 şiir biçim ve içerik yönünden incelenmesi 571 şiir 5 şiir türü 50 şiir 50 şair 5 şiiri biçim ve içerik olarak inceleme 5 şiirin incelenmesi şiirler 5 kıtalık şiirde 5 mısraya ne denir 5 hececilerin şiir ve sanat anlayışı 5 kıtalık şiirler necip fazıl kısakürek şiir 6. sınıf şiir 6 kıtalık şiir 6 ekim 6 şiir türü şiir türleri 6. sınıf şiir bilgisi 6. sınıf şiir türleri 6.sınıf test şiir bilgisi 6. sınıf test şiir türleri 6. sınıf tonguç akademi şiirler 6.sınıf şiirler 6 kıtalık 6.sınıf şiirleri türkçe dersi 6. sınıf şiir örnekleri 6. sınıf şiir bilgisi çalışma kağıdı 6.sınıf şiir bilgisi 6.sınıf şiir bilgisi test 6.sınıf şiir türleri test şiir 7.sınıf şiir 7 güzel adam şiir 7 kıta 724 şiir şiirler 7 kıtalık 724 şiir neden kabul edilmedi 7 kıtalık şiir şiir türleri 7. sınıf şiir türleri 7.sınıf test şiir bilgisi 7. sınıf testleri 7 şiiri şiirde 7 hececiler kimlerdir şiirler 7. sınıf 7 heceli şiirler 7. sınıf şiir bilgisi test soruları 7.sınıf şiir türleri 7.sınıf şiir bilgisi 7.sınıf şiir türleri test şiir 8.sınıf şiir 8 kıta şiir 8 mart 8 şiir 80 sonrası şiir 835 şiir şiir bilgisi 8. sınıf şiir türleri 8. sınıf test şiir bilgisi 8. sınıf test almanca şiir 8 kıtalık 8 şiiri şiirler 8 kıtalık 8 heceli şiirler 8.sınıf şiir bilgisi 8 satırlık şiirler 8.sınıf şiir türleri test 8. sınıf şiir bilgisi test 8 sınıf şiir bilgisi çalışma kağıdı şiir 9.sınıf şiir 9. sınıf edebiyat şiir 9. sınıf test şiir 9 sınıf ders notları 90lar şiir şiir türleri 9. sınıf şiir türleri 9.sınıf edebiyat şiir gelenekleri 9.sınıf şiir bilgisi 9. sınıf test şiir türleri 9. sınıf test 9 şiiri 9.sınıf şiir türleri 9 eylül şiirleri 9.sınıf şiir bilgisi çalışma kağıdı 9. sınıf şiir örnekleri 9.sınıf şiir inceleme örnekleri
 

Çevrimdışı Özgür Kız

  • Özel Üye
  • *
  • İleti: 21539
  • Rep 3950
Ynt: İbn-i Sina kimdir,
« Yanıtla #1 : Temmuz 26, 2018, 06:11:03 ÖS »
cgp